3. Havalimanı'nda acı bilanço: En az 39 işçi öldü

Dev Yapı-İş’ten Hasan Oğuz, “İşçiler kürek mahkûmu gibi çalıştırıldı” dedi

3. Havalimanı'nda acı bilanço: En az 39 işçi öldü

Zeynep Kuray/ Birgün İstanbul’da yapılan 3. Havalimanı 29 Ekim günü açılıyor. Yaklaşık 3,5 yıl boyunca iş cinayetleri, işçilerin insanca yaşam talebiyle yaptığı eylemlerle gündemden hiç düşmedi. Resmi rakamlara göre 39 işçi şantiyedeki iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İşçilerin sıkıntılarını, perde arkasında yaşananları DİSK’e bağlı Devrimci Yapı İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) İstanbul 3. Bölge Temsilcisi Hasan Oğuz değerlendirdi.

16 yaşından bu yana şantiyelerde çalışan 31 yaşındaki Hasan Oğuz, AB’nin resmi istatistik ofisi Eurostat ve SGK verilerine göre, Türkiye’nin iş kazalarında en fazla insanın yaşamını yitirdiği ülkeler sıralamasında birinci olduğunu hatırlattı. Dev Yapı-İş Temsilcisi 3. Havalimanı’nda yaşananları özetledi:

► İş cinayeti sayısı gizleniyor: İsmi belirli olan 39 iş cinayeti kurbanı var. Söylenen 400 rakamı da belki doğru değil ama gerçek sayının gizlendiğine eminiz. Yaralanan sayısı da belirsiz. Bu konuda hazırlanmış genel bir rapor yok.

► Şantiye alanı açık cezaevi gibi: 3. Havalimanı’nda işçiler adeta kürek mahkumları gibi çalıştırıldı. Bir şantiye düşünün ki içinde jandarmalar devriye geziyor, işçiler açık cezaevindeki mahkumlar gibi silahlar gölgesinde çalışmaya mahkum ediliyor. Yatakhanelerin önünde halen TOMA’ların olduğu söylendi. Her gün zorunlu 4 saat fazla mesai yapıyorlar. Saat 08.00’de başlayarak saat 21.00’e kadar çalıştırılıyorlar. Havalimanını açılışa yetiştirmek için bundan daha fazla çalıştırılan işçiler de var.

► 4 aydır maaş alamayanlar var: Sürekli psikolojik baskı altında tutulduklarını söylediler. Servis sorunları da hâlâ sürüyor. 4 aydır maaş alamayanlar var. Birçoğu da maaşını geç alıyor. Şantiyede odalar var. Buralarda mimar, mühendis ve saha görevlileri kalıyor. İşçiler ise 6-8 kişilik koğuşlarda kalıyor. Hijyenik koşullar uygun değil. İGA firmasının CEO’sunun itirafının da bu köle gibi çalıştırma dayatmasının itirafı.

► İşi bırakmak isteyene tehdit: İşçilerin bu koşullarda çalışmayı kabul etmesinin nedeni taşeron sistem. Farklı taşeron firma çalışanları birbiriyle irtibata geçip örgütlenemiyor. 14 Eylül’deki operasyon sonrası gözaltına alınan 543 işçiden büyük bölümü işi bıraktı. Acil bitirilmesi gereken bölgede iş bırakmak isteyenler gözaltı ve maaş ödememekle tehdit ediliyor. Bu vahim durum sadece havalimanı şantiyesinde değil, İstanbul’un birçok büyük şantiyesinde yaşanıyor. Kısa süre önce İstanbul’da bir inşatta toplantı yapan patron, görünmez bir elin şantiyeleri karıştırmaya çalıştığını söyleyerek işçileri uyarıp sendikaları hedef göstermiş. İnsanca koşullarda çalışma talebi, bu şekilde bastırılmaya çalışılıyor. Demek ki üstten patronlara böyle bir algı yaratmaları yönünde talimat gelmiş.

► Tek çözüm örgütlenmek: Geçmişten bu yana yaşanan sorunlar ancak örgütlenerek aşılabilir. Bugün yapacağımız tek şey, bulunduğumuz bütün şantiyelerde örgütlenmeyi yukarı taşımak. Şantiyelerde insanca çalışma koşulları yaratılana, tutuklanan Dev-Yapı-İş Genel Başkanı Özgür Karabulut ve işçiler serbest bırakılana kadar mücadelemiz sürecek.

Göçmen işçinin ölümü de kayıt dışı

Havalimanı şantiyesinde çok sayıda göçmen işçinin de çalıştırıldığını belirten Oğuz, onların durumunun daha da kötü olduğuna dikkat çekti. Hasan Oğuz şunları söyledi: 1 ay kadar önce Afganistanlı bir işçi İstanbul’daki şantiyede iş cinayetine kurban gitti. Ancak kimse onun kimliğini bile öğrenemedi. İşten çıkarılanların yerine genelde göçmenler çalıştırılıyor. Onların sigorta girişi dahi yapılmıyor. Ölümleri kayıtlara dahi geçirilmiyor.

Etiketler
İşçi