Üretimde bir devrin sonu: İthalat kaçınılmaz...
Özelleştirmelerle birlikte Türkiye şekerde ihracatçı konumdan ithalatçı konuma gelecek. Şeker İş Başkanı İsa Gök ise Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın şekeri bitiren kurum olarak tescilleneceğini ifade etti.
Buğdaydan nohuta birçok tarım ürününün ithal edilmeye başlandığı ülkede, kısa bir süre sonra şekerin de ithal edileceği dile getirildi. 2006-2017 yılları arasında şeker üretimi yapılan köy sayısı 4131’den 2423’e gerilerken, 2002’de 416 bin olan çiftçi sayısı 70 bine geriledi.
Şekerpancarı üreten çiftçi ve aile sayısının her geçen gün azalmasının ciddi bir sorun yaratacağını dile getiren Çiftçi Sen Başkanı Abdullan Aysu’ya göre de, üretim biçimi ve politikası değiştirilmediği sürece şeker üretiminde önemli sorunlar yaşanacağını söyleyen Şeker İş Başkanı İsa Gök’e göre de ülkenin şeker ithalatçısı bir konuma gelmesi kaçınılmaz.
Lojmanı boşalt
Cumhuriyet'ten Olcay Küçüktaş'ın haberine göre, özelleştirilen fabrikalarda 2 bine yakın işçi işinden olurken, kalan işçiler için büyük belirsizlik süreci başladı. Bazı işçilere ne iş ne de yeni işyeri görevlendirmesi yapılırken, fabrikaların lojmanlarını boşaltmaları istendi. Bazı işçiler ise ilden ile sürüldü. Haziranda özelleştirilen Erzurum Şeker Fabrikası’ndan Kastamonu’ya tayin edilen, üç çocuğu ve eşi ile birlikte bu kente taşınmak zorunda kalan bir ustabaşı, hemen ardından Yozgat’a görevlendirildi. Aynı ustabaşı, 20 gün sonra yeniden Kastamonu’na, burada bir hafta çalıştırıldıktan sonra Van’ın Erciş ilçesine sürüldü.
Bir ustabaşının Erzincan’dan Malatya’ya, oradan Ereğli’ye ardından yeniden Malatya ve sonra da Kastamonu’ya sürülmesi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan tarafından Meclis’e taşındı.
İthalat kaçınılmaz
Şekerpancarı ile yapılan üretimde bir süre sonra ithalatın kaçınılmaz olduğunu anlatan İsa Gök, ABD’de ve diğer büyük şeker üretimi yapılan ülkelerde çiftçilerin fabrikalara ortak olduğunu ifade ederek “Ekim garantili bir üretim şart. Bizde bazan mısıra bazen pamuğa teşvik veriliyor. Çiftçi pancar üretiminden vazgeçebiliyor. Oysa şekerpancarı üretiminin desteklenmesi ve sürekliliği sağlanmalı ki, şeker üretimi de riske girmesin” dedi.
Gök’ün eleştiri ve değerlendirmeleri özetle şöyle;
-Hammaddeyi garanti altına almayan, çiftçiyi bu mekanizmanın dışında bırakan bir özelleştirme yapıldı.
-Teknik deneyimine sahip çalışanlar diyalog dışı bırakıldı.
-Devri gerçekleşmeyen şeker fabrikalarının kampanya dönemine başlamaları ve üretimlerini sürdürmeleri inkıtaya uğrayacak, geri dönüşü mümkün olmayan yaralar açacak.
- Şeker maliyeti artışından 4/B’ye geçiş ve emekliliği hak etmiş olanların emekli edilmesi ile deneyimli çalışan portföyünün yitirilmesine değin sektör olumsuzluklar silsilesinin içine hapsolacak.
- Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, şeker sektörünü sabote eden bu icraatlarıyla ülkemizde pancar şekerini bitiren kurum olarak tescillenecek.
İhracat yüzde 70 arttı
Özelleştirme öncesinde Türk Şeker Fabrikaları AŞ (TŞFAŞ) ülkede 500 büyük firma içerisinde ilk 10’da, çalışan sayısında 3., öz sermayede 5., üretimden satışlarda 6. ve ihracatta da 9. sırada yer alıyordu. Türkiye’nin şeker ve şeker mamulleri ihracatı, son 10 yılda yaklaşık yüzde 70 artarak 2017 itibarıyla 586 milyon dolara ulaşmıştı.
Bu dönemde en fazla ihracat yapılan ülkelerin başında toplam 591.5 milyon dolarla Irak gelirken, bu ülkeyi 388.5 milyon dolarla ABD ve 253.5 milyon dolarla Almanya izledi.
Maliyeti yüksek
-Şekerde maliyetin yüzde 75’i hammadde maliyeti. Hammadde maliyeti Avrupa ülkelerinden yüzde 30 daha yüksek.
-AB’de üretimin yüzde 75’i kooperatifler kanalıyla yapılıyor. ABD’de de
25 milyon ton pancardan m4.6 milyon ton pancar şekeri üretiliyor.