'Sayıştay raporlarına da yasak getirilirse sakın şaşırmayalım'
Sözcü yazarı Emin Çölaşan, Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlükleri yazdı.
Emin Çölaşan, bugünkü "İyi ki varsın Sayıştay" başlıklı yazısında, "Günün birinde Sayıştay raporlarına da yasak getirilirse sakın şaşırmayalım. Olacağı budur." ifadelerini kullandı.
AKP'nin yolsuzluklarını ortaya koyan Sayıştay’da beklenen oldu!
İşte Çölaşan'ın yazısı:
Sevgili okurlarım, AKP iktidar olduktan sonra öncelikli işlerinden biri devletin denetleme kurullarını kaldırmak oldu.
– Bakanlıkların teftiş kurulları yok edildi.
– Müfettişlik olayı sona erdirildi.
– Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun kapısına kilit vuruldu.
– Anımsayacaksınız, Maliye Bakanlığı'na bağlı iki çok önemli kurul vardı. Hesap Uzmanları Kurulu ve Maliye Teftiş Kurulu.
Bu iki kurula uzmanlar sınavla alınırdı. Torpil asla olmazdı.
Uzmanlar arasında inanılmaz bir hiyerarşik yapı vardı. Birbirlerine “Üstat” diye hitap ederlerdi.
Özel sektör hesap uzmanları, devlet ise maliye müfettişleri tarafından incelenip denetlenir ve bir sürü pislik bu yolla ortaya çıkarılırdı.
Bunlar artık yok.
★★★
Peki ne var diye soracaksınız!..
Saray'a bağlı olan Devlet Denetleme Kurulu var.
Onların ne yaptığını bilmiyorum…
Mutlaka iyi işler yapıyorlardır!
Ancak o kurulun üzerine gittiği konular, düzenlediği raporlar nerededir, üzerlerinde ne gibi işlemler yapılır, doğrusunu isterseniz bilemiyoruz.
O kurul tarafından hazırlandığı söylenen raporlar gizlidir…
Halkımızın ruhu bile duymaz.
Sadece Saray'a verilir ve dolayısıyla olanlardan hiç kimsenin haberi olmaz.
★★★
Son zamanlarda dikkatinizi mutlaka çekmiştir.
Muhalif medyada Sayıştay raporları havada uçuşuyor…
Çünkü kamuda, devlet kurumlarında ve belediyelerde yapılan hukuksuzluk, usulsüzlük ve vurgunlar sadece Sayıştay raporlarında belgelenip dile getiriliyor.
Niçin sadece Sayıştay?
Türkiye'de hırsızlık, yolsuzluk, vurgun ve usulsüzlükler tavan yapmış da, bunları niçin sadece, anayasal bir kuruluş olan Sayıştay rapora bağlıyor?..
Zira bunları irdeleyecek başka bir kuruluş bırakılmadı. Her biri ayrı ayrı yok edildi.
★★★
Sayıştay'ın çalışma yöntemini size çok kısaca, özetle açıklamak istiyorum.
Sayıştay'ın uzman denetçileri var.
Bir de üyelerden oluşan kurulları var.
Denetçiler Türkiye'nin dört bir yanına yayılıp kamu kurumları ile belediyelerin“Marifetlerini (!)” izliyor.
Bunlar rapora bağlanıyor.
Düzenlenen raporlarda usulsüzlük, hukuksuzluk, hırsızlık ve vurgunlar tek tek belgeleniyor ve ne yapılması gerektiği anlatılıyor.
★★★
Hazırlanan bu raporlar daha sonra Sayıştay üyelerinden oluşan ilgili dairelerde görüşülüyor.
Bazıları burada bir miktar törpüleniyor.
Sonra Sayıştay başkanının onayına sunuluyor.
Hele konu siyasi ise, o aşamada da bir miktar törpüleme yapılıyor…
★★★
Peki sonrasında ne oluyor?
Onaydan geçen denetçi raporları daha sonra Sayıştay'ın resmi web sitesineyükleniyor.
Medyanın bir bölümünde yer alan yolsuzluk haberleri ve çarpıcı örnekler gazeteci arkadaşlarımız tarafından oradan alınıp topluma sunuluyor.
İrili ufaklı usulsüzlük, savurganlık ve yolsuzluklar sizlere işte o yolla iletiliyor.
★★★
Bu raporlar hazırlandı, onaydan geçti ve web sitesine yüklenip topluma sunuldu.
Peki sonra ne oluyor?
Anayasa ve yasalar uyarınca bu raporlar Meclis'e gönderiliyor.
Meclis'teki muhatap Bütçe Plan Komisyonu.
Sözüm ona (!) o komisyonda görüşülüyor.
Birkaç muhalefet milletvekili söz alıp raporlara değiniyor, gereğinin yapılması isteniyor.
İktidardan doğal olarak (!) yanıt gelmiyor.
★★★
Sonra?
Sonra o raporlar unutuluyor ve uyumaya terk ediliyor!
O görüşmelerde bugüne kadar hükümet veya herhangi bir iktidar milletvekili çıkıp “Yok kardeşim, Sayıştay'ın bu raporları gerçek dışıdır” demedi, diyemedi.
Hiçbir rapor tekzip edilmedi.
Usulsüzlük ve yolsuzluk raporları bu aşamadan sonra tozlu raflara kaldırılıyor…
Ve bütün pislikler, yapanların yanına kâr kalıyor.
★★★
Ne ilginçtir, Türkiye'de kamu kesimini denetleyen tek kuruluş Sayıştay…
Çok da iyi işler yaptıkları kanısındayım, emeği geçenleri kutlamayı görev biliyorum.
Pisliklerin tamamına yakını, belki binlercesi Sayıştay'ın web sitesinde…
Bizim gazeteci arkadaşlarımız işte o siteye her gün girip raporları tek tek okuyor, yeni pislikler bulup sizlere iletiyor…
Ama sonuç sıfıra sıfır elde var sıfır!
Biz bilgileniyoruz, “Vay bee, şu rezalete bak” diyoruz, iktidar partisi ise olanların üzerine hiçbir biçimde gitmiyor.
Tam tersine bütün amaç o raporları rafa kaldırıp uyutmak!
Günün birinde Sayıştay raporlarına da yasak getirilirse sakın şaşırmayalım.
Olacağı budur.
Yazarın yazısını Sözcü'de okumak için TIKLAYIN