İzmir Ticaret Borsası'ndan ihracat kotasına itiraz

İTB ocak ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirilirken Başkan Işınsu Kestelli açıklamalarda bulundı.

İzmir Ticaret Borsası'ndan ihracat kotasına itiraz

İTB ocak ayı olağan meclis toplantısı AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ve eşi Marilena Georgiadou Berger'in katılımıyla gerçekleştirildi.

İzmir Ticaret Borsası (İTB) Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Avrupa Birliği (AB) Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger'in konuk olarak katıldığı meclis toplantısında AB tarafından başta Tunus olmak üzere bazı ülkelerin önemli miktarda kota ile vergisiz ihracat yapmalarının sağlandığını belirterek bu imkana sahip olmayan Türkiye'de zeytinyağı sektörünün olumsuz etkilendiğini ifade etti.

Meclisin açılış konuşmasını yapan İTB Meclis Başkanı Barış Kocagöz, Türkiye'nin tarım ürünleri ile Avrupa Birliği’nin önemli bir ekonomik partneri olabilecekken bunun yanında stratejik coğrafi konumu ile de Avrupa’nın güvenlik kapısı olmaya aday olduğunu ifade etti. Sürecin bu denli uzamasının her iki tarafta da motivasyon eksikliği yarattığını söyleyen Kocagöz, "Bu sürecin derhal olumlu sonlandırılmasının çok kolay olmadığını biliyoruz. Ancak, verilen sözlerin tutulduğu ve olumlu geleceğin planlandığı bir yönetim, bu süreci hızlı bir şekilde yoluna sokacaktır. İTB olarak, küresel iklim değişikliğini ve çevre faktörlerini önemsiyoruz. Bu anlamda, hem organik tarımsal üretimin ne denli önemli olduğunu, hem de yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmamız gerektiğini biliyor ve bu uğurda projeler üretiyoruz. Tabii ki tarımsal üretimimizin doğru yöntemler ile ürün haline getirilerek yine çağdaş yöntemler ile pazarlanması da hedeflerimiz ve ana projelerimiz arasındadır" dedi.

GÜMRÜK VERGİLERİNİN KALDIRILMASINI İSTEDİ

İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, son 4-5 yılın Türkiye-AB ilişkileri açısından verimli geçmediğini söyleyerek Türkiye'nin daha aydınlık yarınlara kavuşmasının Avrupa Birliği’nin tam ve eşit bir parçası olmaktan geçtiğini dile getirdi. AB'nin daha güçlü, daha özgür ve daha hoşgörülü yarınlar için Türkiye’ye kapılarını açmasının önemli olduğuna dikkat çeken Kestelli, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu'nun temel görevlerinden birinin Türkiye ile AB arasındaki Gümrük Birliği’ne ilişkin ekonomik, mali ve ticari gelişmelerin yanı sıra Gümrük Birliği hükümlerinin uygulanmasını izlemek olduğunu hatırlattı. Gümrük Birliği’nin zaman zaman mağduriyet yarattığı veya haksız rekabete neden olduğunu savunan Kestelli, "Zeytinyağı Türkiye’nin de aralarında bulunduğu, Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde sadece sağlıklı bir gıda maddesi değil aynı zamanda önemli bir ekonomik faaliyettir. Avrupa Birliği ülkeleri olan İspanya, İtalya, Yunanistan ile birlikte Türkiye, Tunus, Suriye ve Fas dünyanın önemli zeytinyağı üreticileridir. Bu ülkeler zeytinyağı ticaretinin de öncüsü durumundadır. Avrupa Birliği tarafından başta Tunus olmak üzere bazı ülkelerin önemli miktarda kota ile vergisiz ihracat yapmaları sağlanırken ne yazık ki Türkiye bu imkana sahip değildir. Bu durum ülkemiz zeytinyağı sektörünü olumsuz etkilemektedir" dedi. Diğer ülkelere sağlanan ihracat kotalarının Türkiye’ye de verilmesi ve zeytinyağında Türkiye’ye uygulanan gümrük vergilerinin kaldırılması gerektiğini anlatan Başkan Kestelli, "Böyle bir uygulama Avrupa Birliği ülkelerinde yaşayan 5 milyonun üzerinde Türk vatandaşına, kendi ürünlerini tüketme imkânı da sağlamış olacaktır. Konunun İzmir ve Ege açısından önemi sebebiyle değerli ziyaretiniz kapsamında bu durumu hatırlatmayı üstlendiğim görevin bir gereği olduğuna inanıyorum" diye konuştu.

'COĞRAFİ İŞARETLİ ÜRÜN BÜROKRASİYE TAKILIYOR'

AB nezdinde coğrafi işaretle tescil edilen üç ürün bulunduğunu ifade eden İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, birçok ürün için de coğrafi işaret almak üzere başvuru yaptıklarını belirtti. Avrupa Birliği tescil sürecinin uzun olduğunu vurgulayan Kestelli, "Bürokratik yapının zorluğu tescil sürecini bir hayli sancılı hale getirmektedir. Coğrafi işaretli ürünlerimizin Avrupa Birliği’nde tescilini hızlandırmak amacıyla AB komisyonu yetkililerinin bilgi ve yönlendirmeleri ile destek olmalarını bekliyor, bazı ülkelerin yaptığı gibi Avrupa Birliği ile ikili görüşmeler yoluyla coğrafi işaretlerin karşılıklı olarak korunmasını sağlanmak amacıyla çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

'İHTİYAÇ DUYULAN VASIFLARDA ÇALIŞAN BULAMAMANIN 2 NEDENİ VAR'

Işınsu Kestelli, yaptığı konuşmada iş dünyasının çoğu sektörde ihtiyaç duyduğu vasıflara sahip çalışan bulmakta zorlandığını dile getirdi. Bunun iki nedeni olduğunu açıklayan Kestelli şunları söyledi:

"Birincisi ve en önemlisi bireyin herhangi bir vasıf kazanamadan sadece diplomasını alarak mezun olması. İkinci en önemli neden ise vasıflı çalışanların daha yüksek ücret için şirketlerini değiştirmesi, hatta son yıllarda artış gösteren bir eğilimle ülkelerini terk etmesidir. Hepimizin ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi adına 2019 yılından itibaren kaliteli istihdam konusunda önemli adımlar atması gerekiyor. Her şeyden önce iş-işçi stratejileri geliştirmeli; istihdam yönetimi, ücret düzeyi, çalışan refahı ve en önemlisi liyakat sistemi üzerinde epeyce kafa yormalıyız. Bu konu sadece şirketlerin kaderini değil aynı zamanda ülkenin de kaderini belirleyecek önemdedir. Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda, başarılarının temelinde yatan iki ana etken görüyoruz: Biri vasıf, diğeri ise ihtisaslaşma. Artık geleceği kurtaran adımlar atmak zorundayız. Aksi durumda çocuklarımızı, yaşaması, üretmesi, gelişmiş ülkelerle arasındaki farkı kapatması daha da zorlaşmış bir Türkiye’nin beklediğini çok net olarak görüyorum."

'HAYAL KIRIKLIĞINI DİĞER ÜLKELER DE YAŞADI'

AB Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger ise Türkiye'nin aday ülke ve önemli bir ortak olduğunu söyleyerek ortaklıklar yürütülen projeler hakkında bilgi verdi. Çevreyle enerji güvenliği konusunun bağlantılı olduğunu belirten Berger, "Terörle mücadele konusunda, Suriye ve Irak'ta yaşanan krizlerle birlikte mücadele edilmesi önemli. Aynı savaşları ve aynı mücadeleleri veriyoruz. Örneğin plastik poşetler konusu. Türkiye'de bizim politikalarımızın birçoğu hayata geçiriliyor. Yani ülkenizin yüzünü batıya çevirme şeklinde ifade edilen pozisyonu korunuyor" dedi. Katılım sürecinde yaşanan hayal kırıklığı konusunda da bir değerlendirme yapan Berger, "Bu hayal kırıklığını diğer üye ülkelerde yaşadı. Kendi ülkemden örnek vermek gerekirse biz de aynı süreçten 30 yıl önce geçtik" diye konuştu.

COĞRAFİ İŞARETE YANIT

İki taraf arasında 2018 da yakalanan ivmenin 2019 yılında da korunması gerektiğini söyleyen Büyükelçi Berger, zeytinyağı üzerindeki kota konusuyla ilgili şunları anlattı:

"Ürdün'de de buna benzer çalışmalar yaptık. Suriyeli mültecilere yardımcı olmak için yerel ürünler üzerindeki şartları koşulları azalttık. Mültecilerin olduğu her ülke için bu örnek geçerli. Coğrafi işaretler meselesinde ise aslında uzunca bir tescil listemiz var. Geçen yıl Malatya kayısısının coğrafi işaret tescil süresinin uzatılması için görüşmeler yaptık. Sırada Gaziantep baklavası, Kayseri mantısı ve sucuğu var. İncir ve pamuk gibi ürünler de bu listede olabilir. Brüksel'de bir toplantı yapılacak. Bu hususları ele alırız. "

Etiketler
İzmir Borsa