Özel hastaneye gidenler dikkat! Para iade edilebilir!
Hürriyet yazarı Oya Armutçu, tüketiciyi kandıran reklamların şikayet edilebileceğini belirterek, izlenecek yolu aktardı.
Oya Armutçu, tüketicinin hizmetten faydalanmadan önce kağıt üzerinde bir sözleşme yapması gerektiği konusunda okuyucuları uyardı.
Armutçu, "Diyetisyen başvurusu, cilt temizleme ya da zayıflama uygulaması yaptırırken tüketicilerin mutlaka yazılı bir sözleşme yapmaları gerekir. Bu hizmetin kaç seans, kaç defa olacağı, alınacak hizmetler sözleşmede gösterilmelidir" dedi.
İŞTE O YAZI:
Zayıflatmayan diyetisyeni, dil öğretmeyen kursu şikâyet hakkı var mı?
“Bir ayda 7 kilo verin”, “Hiçbir efor harcamadan zayıflayın. Ücretsiz diyetisyen”, “Bir günde on yaş gençleşin”, “Bir ayda bülbül gibi İngilizce konuşun”... Tüketiciler internetten bu tip ürün, uygulama ve kurs reklamlarının bombardımanı altında. Okurlarımdan e-posta ve telefon yoluyla bu tip hizmet alarak mağdur oldukları yönünde onlarca şikâyet geliyor.
Önce kadın okurum İ.K.’nin sorusu: “Diyetisyene gittim. İlk görüşmede boy ve kilomu alıp, diyet listesi verdi. Bir aylık 300 TL ücreti ödedim. Kontrol randevusundan bir gün önce mesajla gün ve saati teyid etti. Ben kendisine arayıp sorması, ilgi göstermesi gerektiğini söyledim. Aldığım cevap, ‘Bana bir şey sordunuz mu da cevaplamadım’ oldu. Hiç bir belge, sözleşme imzalamadım. Paramı geri alabilir miyim? Sonuçta verilen hizmetten memnun değilim. Diyetisyenlere karşı bir hakkımız, hukukumuz var mı?”
YAZILI SÖZLEŞME YAPIN
Okurum İ.K.’nin sorusunu Ankara Barosu Tüketici Hakları Kurulu Başkan Yardımcısı avukat Bilgen Özcanlı’ya ilettim. Özcanlı, okurlarımın haklarını nasıl arayabileceklerine dönük şu değerlendirmeleri yaptı: “Tüketicilerin öncelikle dikkat edecekleri sözleşmedir. Hak aramak için kural olarak bu hizmeti mutlaka yazılı bir sözleşmeye bağlı olarak almaları gerekir.
Diyetisyen başvurusu, cilt temizleme ya da zayıflama uygulaması yaptırırken tüketicilerin mutlaka yazılı bir sözleşme yapmaları gerekir. Bu hizmetin kaç seans, kaç defa olacağı, alınacak hizmetler sözleşmede gösterilmelidir. Sözleşmede yazılı bu hizmetin alınamaması halinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’na göre tüketicilerin il ve ilçe hakem heyetlerinde hak arama imkânları vardır.
Bu noktada özel hastane-devlet hastanesi ayrımı dikkat edilmelidir. Özel hastane ve polikliniklerden diyetisyenlik, cilt bakımı, zayıflama uygulaması gibi hizmet alan tüketiciler parasal sınırlara bağlı olarak il ve ilçe hakem heyetlerine veya tüketici mahkemesine başvuruda bulunabilirler. Ancak, devlet hastanelerindeki diyetisyenlere karşı ancak hizmet kusuru iddiasıyla idare mahkemesinde dava açılabilir.
HAKEM HEYETİ NASIL İNCELER
Yapılacak şikâyet üzerine burada diyetisyende zayıflanmadığı ya da ciltte istenen sonucun alınamadığı değil sözleşmedeki hizmetin tam olarak verilip verilmediği hakem heyetince incelenir. Çünkü kişinin cilt yapısına göre mesala o seanslar yeterli olmayabilir. Ya da diyetisyen gerekli kontrolleri yapmış hizmeti vermiş ancak kişi diyet yapmadığı için zayıflamamıştır. Burada sözleşmedeki kontrol ve seansların yapılıp yapılmadığı, o hizmetin tam olarak verilip verilmediği araştırılır ve sonucuna göre hakem heyetince karar verilir.
KURS ŞİKÂYETİ DE MÜMKÜN
Okurum F.D.’nin, “İngilizce kursunda bize hiçbir vaadlerini yerine getirmediler. Gitmediğim kursa para ödüyorum. Hukuken ne yapabilirim?” sorusuna da Özcanlı şu yanıtı verdi: “İngilizce kursuna gidecek kişilerin de bu hizmeti yine kural olarak yazılı sözleşmeye bağlı alması gerekir. Örneğin sözleşmede ‘İngiliz hoca eşliğinde ders anlatımı’ var ama bu yapılmadıysa, ödenen kurs ücretine göre il ve ilçe hakem heyetlerine başvuru hakkı vardır. Para iadesi istenebilir. Ancak, hakem heyetine ‘İngilizce öğrenemedik’ şekilde bir şikâyette bulunmak mümkün değildir.”
REKLAM KURULU’NA ŞİKÂYET EDİN
Okurum A.S. ise “‘Bülbül gibi İngilizce. Bir ayda İngilizce’ reklamları yanıltıcı reklam sayılmaz mı? Nereye şikâyet edebiliriz” diye soruyor.
Avukat Özcanlı, A.S. gibi tüketicilerin gerçeğe aykırı, yanıltıcı reklamları Reklam Kurulu’na şikâyet hakları olduğunu söyledi. Özcanlı, Kurul’un bu tip reklamlara tüketicilerin şikâyeti üzerine yayın yasağı getirdiği gibi para cezası verdiğini vurguladı.