'Türkiye işte bu kafa ile yönetiliyor'

"Yalakalıkta hiç sınır tanımıyorlar Dün; özelleştirme çok iyi bir şey Bugün; TMSF harikalar yaratıyor"

'Türkiye işte bu kafa ile yönetiliyor'

Can Ataklı, TMSF'yi eleştiren hükümetin seçime az bir süre kala TMSF ile yakınlaşmasını gözler önüne serdi.

Korkusuz yazarı Can Ataklı, bugünkü yazısının ilgili bölümünde, "O TSMF, bugüne kadar kendinden olmayan pek çok iş adamının üzerine çöktükten sonra el koyduğu varlıkları cemaate kaydırıyordu. Sistem böyle işliyordu." ifadelerini kullandı.

Dinci kesim kendini hep sağda görür.


Sağ ekonomik sistem olarak kapitalizmi benimsemiştir.
Üstelik kapitalizmin de azıcık liberal olanı, biraz sosyal haklara eğilenini değil, en azgın olanını tercih eder.


Türkiye'de de bu kural aynı.
Azgın kapitalizmin hizmetindeki dinci görüşlerin doğal olarak ilkeleri de yoktur.
Dün, ak dediklerine bugün rahatlıkla kara diyebilirler.


Dün, Türkiye'nin kurtuluşunu açılımda görürler örneğin.
Bugün; öldürdükleri teröristlerin sayısını övünerek anlatırlar.
Dün, Amerika'ya rest çekiyormuş gibi yaparlar.
Bugün; “emriniz efendim” diyerek eğilirler.


Dün, alnı secdeye değiyor diyerek bir cemaate bütün pis işlerini yaptırırlar.
Bugün; parayı paylaşamayınca bütün güçleriyle üzerine çullanırlar.
Dün, “milli iradenin zaferi” diye çığlıklar atarak seçilmiş belediye başkanlarını omuzlarında taşırlar.


Bugün; “kim seçtiyse seçti bana ne” diyerek kulağından tuttukları gibi kapının önüne koyuverirler.


Dün, canciğer kuzu sarması gibi kucaklaşıp birlikte tatillere bile çıktıklarına bugün; “hain, şeytan, katil” diyebilirler.
Bunlar saymakla bitmez.

Ama son gördüğüm örnek sanıyorum en yenisi.
Dincilerin azgın kapitalizme hizmet verirken kullandıkları en önemli argümanlardan biri “Devlet et mi satar, devlet süt mü satar, devlet kumaş, ayakkabı mı üretir?” diyerek özelleştirmeyi sınırsız savunmalarıdır.


Çok da namuslu ve hakperver olduklarını belirmek için devletin yönettiği ekonomik şirketlerin nasıl istismar edildiği, iktidarların insan deposu haline getirildiği ve asla kar etmediği gibi rekabeti de engellediğini söylerler.
Elbette haklılık payı da vardır bu söylemde ama dinci kesim ilkelere bağlı olmadığı için, anında tersine dönebilir.


Şu sıralar en katı devlet kuruluşlarından biri olan TMSF çok gözde.
TMSF Başkanı Muhittin Gülal'ın anlattığına göre; halen kurumun elindeki 932 şirket, el konulmalarından bu yana yüzde 29 büyümüş.
Bu şirketlerin hepsi daha önce cemaatçilere peşkeş çekilenşimdi ise el konulan şirketler.


Aralarında çok bilinen markalar da var.
Yandaş, yalaka,- tetikçi medya yıllarca sürdürdüğü “özelleştirin, her şeyi özelleştirin, devletin elinde hiçbir şey kalmasın” propagandasını unuttu; TMSF'nin yarattığı harikaları! anlatıyor şu sıralar.


Örneğin cemaatten alınan Aydınlı Grup, TMSF'nin harika yönetimi sonucu ciro rekoru kırmış.


O TSMF, bugüne kadar kendinden olmayan pek çok iş adamının üzerine çöktükten sonra el koyduğu varlıkları cemaate kaydırıyordu.
Sistem böyle işliyordu.


Türkiye işte bu kafa ile yönetiliyor.
Bunun sürdürülebilir olması mümkün mü?

Etiketler
Türkiye