Yeşilay vergilerimizi lüks otellere, arabalara harcamış!
Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Yeşilay'daki usulsüzlükleri köşesine taşıdı.
Çiğdem Toker, "Yeşilay bütçe paralarını nasıl harcıyor?" sorusunu sorarak, "İddia o ki, Yeşilay yönetiminde kamu kaynaklarıyla sefa sürüldüğü bilinmesine ve bürokrasi içinde rahatsızlık yaratmasına rağmen, (dernek yönetiminin saraya yakınlığı dolayısıyla) korkudan kimse açık açık konuşamıyor." dedi.
Toker, şeffaf olacağını belirten Yeşilay'ın, vergilerimiz ve hazineden aktarılan paraları lüks arabalara, otellere yatırdığını öne sürdü.
Çiğdem Toker'in yazısı şöyle:
Bugün 100 yıllık köklü bir dernek olan Yeşilay'dan söz edeceğiz.
Ama öncesinde Sağlık Bakanlığı raporundan bir bilgi.
2018 tarihli Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu'nda, (sayfa 3) bütçeden ayrılan ödeneğin 97.5 milyon TL' sinin Yeşilay'a aktarılmak üzere tahsis edildiği belirtiliyor.
Yani devlet, -geçen yılın kurlarıyla- vergilerimizden 20 milyon dolar üzerindeki bir bütçe kaynağını ‘uyuşturucu, alkol ve tütün bağımlılığı ile mücadele etsin' diye Yeşilay'a aktarmış. Peki Yeşilay bu bütçe kaynağını nasıl harcamış?
TEK SATIR HARCAMA YOK
Normalde cevabı Yeşilay'ın sitesinde bulabilmemiz gerekir. Zira bu köklü dernek, web sitesinde kendini anlatırken, kurumsal ilkelerinde, ‘şeffaflık ve hesap verilebilirlik'i de saymış. Şu iddialı ifade siteden:
“Yeşilay, kurum ile ilgili mali, aynî ve iktisadi konularda yeterli, doğru ve kıyaslanabilir bilgiyi zamanında, somut ve anlaşılabilir bir şekilde açıklar.”
Fakat bu taahhüt, ekran üzerinde kalmış görünüyor. Zira 2015-2018 dönemini kapsayan Yeşilay faaliyet raporunda, kamu kaynaklarının nasıl harcandığına dair bir ibare yer almıyor.
Rapor 100 sayfa. Rengarenk fotoğraflarla dolu. Gerçekleştirilmiş sayısız etkinlikle ilgili pek çok bilgi var. Fakat her ne hikmetse mal ve hizmet alımları, kiralamalar, yapım işleri vs. gibi harcamalara dair tek satırlık tek kuruşluk bilgiye rastlayamadık.
Sadece harcama da değil. Raporda gelir kaynakları da gösterilmemiş. Yani bütçe dışında İBB'den maddi ya da aynî destek alınmış mı, bağışlar ne kadar vs. gibi temel rakamlar da saklanmış.
Lüks odalar lüks araçlar
Yeşilay yöneticileri için özellikle son zamanlarda lüks harcamalar yapıldığı daha sık dillendirilmeye başladı. A8 Long, Passat VIP minibüs, ihtiyaç fazlası binek araçlar tahsis edildiği, Sepetçiler Kasrı'ndaki genel merkez odalarına milyonluk tefrişler yapıldığı, israf olarak nitelendirilen bu aşırı harcamalarla Yeşilay yönetimindeki bazı isimlerin ahbabı olan şirketlere, hiç de zorunlu değilken, Hazine parasından ciddi transferler sağlandığı… İddia o ki, Yeşilay yönetiminde kamu kaynaklarıyla sefa sürüldüğü bilinmesine ve bürokrasi içinde rahatsızlık yaratmasına rağmen, (dernek yönetiminin saraya yakınlığı dolayısıyla) korkudan kimse açık açık konuşamıyor.
Kriz günlerinde hatırlatalım dedik.
Sahi ne oldu o denetim işi?
Türkiye Varlık Fonu (TVF) kurulalı üç yıla yaklaştı.
TVF için OHAL rejimi “imkanları” sonuna kadar kullanıldı. En değerli kamu şirketleri, kamu bankaları, ferman hükmünde KHK'ler marifetiyle içine dolduruldu.
Fakat işler planlandığı gibi yürümedi. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım dahi “arzulanan bir süreç olmadı” dedi.
Sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan kendisini başkan, damadını başkanvekili olarak atadı TVF A.Ş.'ye. Şirket başkanı Erdoğan olduktan sonra dahi, Varlık Fonu tanıdık gazetecilere yapılan-cek'li -cak'lı demeçler dışında bir varlık gösteremedi. Hatta ‘borçları ve cari açığı azaltsın' diye yola çıkan fonun yeni borçlar aradığını duyduk. Geçen hafta genel müdürü Zafer Sönmez gazetecilerle bir araya geldi, (fon yönetiminin sarayda toplanıp borçlanma, repo kredi işlemleriyle ilgili değişiklik yapıldığını yazdığımız gün.
Zafer Sönmez
Sönmez'in kuruluş belgesindeki teknik değişikliklerle ilgili bir şey dediğini görmedim. Ama Milli Piyango'nun nasıl satılacağını yatırımcıların Türkiye'ye nasıl güven duyduğunu anlatmış. 10 yıllık hedefe ulaşmayı “3 temel prensiple sağlayacağız” demiş. Kurumsal yönetişim. İkincisi “şeffaflık ve hesap verilebilirlik” gibi ana değerler üçüncüsü de doğru “insan kaynağı.”
20 senedir tekrarlana tekrarlana aşınan sözler bunlar. Ama halkın şirketlerini yönettikleri için buradan iki soruya engel değil:
– Onaylandığını söylediği Stratejik Plan açıklanabilir mi?
– Sönmez, “2018 konsolide tablo çalışması sürüyor” demiş. İyi de daha 2016 ve 2017 yılı denetim raporları açıklanmadı ki.
Yasa çıkarken Meclis'te adeta yemin billah etmişti AKP'li vekiller bunun için.
Ne oldu o sonuçlar sahi?