Ünlü ekonomist: Açık teklifimdir… İSPARK'ı bana devretsinler
Sözcü yazarı ekonomist Murat Muratoğlu, İSPARK yolsuzluğunu yazdı.
Murat Muratoğlu, bugünkü "Çünkü çaldılar!" başlıklı yazısında, "Ülkede insanlar nasıl alışmışsa, yolsuzluğu “ülkenin yönetim biçimi” sanıyor. Kimse yolsuzluğu ciddiye almıyor!" yorumunda bulundu.
"2 yıldır Sayıştay, İSPARK'tan içeri giremiyor. Denetim yapamıyor." diyen Muratoğlu'nun yazısı şöyle:
Önceden yalan söylemenin de bir adabı vardı. İnsanlar direkt “salak” yerine konulmazdı. En azından bir iki veri gösterir, bir şeyler anlatılır, inandırmaya çalışırlardı. Şimdi kayış tamamen koptu.
Binali Yıldırım, “İSPARK'ın zarar etmesi benim de kafama yatmıyor. Gelince anlayacağız!” dedi. İstanbul seçimi için rahatça, “Çünkü çaldılar!” diyen Binali Yıldırım, İSPARK için “Çünkü çaldılar” diyemedi! Şirketin nasıl olup da para kazanamadığına hiç değinmedi!
★★★
Davada bilirkişi yolsuzluk olduğunu söylüyor. Ülkenin en büyük şehrini yönetmeye talip bir adaydan ciddiyet beklersiniz değil mi? Boşuna beklemeyin. “Ne versek yiyorlar” mantığı hâkim… Herkes her şeyi biliyor. Niyeyse herkes her şeyi anlamamış gibi saf kılığına giriyor.
Herkeste büyükannesi ile kurdu ayıramayan kırmızı başlıklı salak kız edası! İSPARK'ın paralarını niye harcadın? Sana daha iyi hizmet verebilmek için! Bu Mercedes'i neyle aldın? Belediyeden aldığım maaşımı biriktirdim!
★★★
İşin daha vahimi, bu cümleleri kumadan önce İSPARK için “Varsın zarar etsin” de dedi! O kadar da geniş söylüyor ki, şahsen “Ben kimi dinliyorum?” diye şüphelendim. Bu ne gamsızlık arkadaş!
Ülkede insanlar nasıl alışmışsa, yolsuzluğu “ülkenin yönetim biçimi” sanıyor. Kimse yolsuzluğu ciddiye almıyor!
Hele “Gelince anlayacağız” demez mi? Sanki 25 yıldır İstanbul'u Alman Hristiyan Demokratlar yönettiği için gelince anlayacak!
İyi de “Öğrenci kartını 40 liraya indirdik”, “Suya yüzde 40 indirim yaptık” açıklamalarını nasıl yapabiliyor daha gelmediği halde? Masal gibi adam! Bir varmış, bir yokmuş… İşine gelirse varmış, gelmezse gelince bakacakmış!
Önceki belediye başkanlarından Kadir Topbaş'ı ziyaret ettiğinde neden sormadı? Seçilmeden atanan Mevlüt Uysal'a sorsaydı. Gerçi kendisi şimdi yüksek ekonomi birikimiyle bir bankanın yönetim kurulu üyesi…
Hadi onlar da gelince anlamadılar diyelim. Yahu bu ülkede Binali Yıldırım'ın deyimiyle zehir gibi sandık başkanları var. İnsanların tiplerine bakıp kime oy vereceklerini şıp diye anlıyorlar. Ona göre oy pusulası dağıtıyorlar. Koskoca seçimi iptal ettiriyorlar. Onlara soralım anlatsınlar!
★★★
2 yıldır Sayıştay, İSPARK'tan içeri giremiyor. Denetim yapamıyor. Deli Dumrul gibi para toplayan kurum 2018 yılında “351 bilyon 214 bin lira” ciroya sadece “1 milyon 77 bin lira” kâr etti. Kimse de bu durumu açıklama gereği hissetmedi!
İstanbul'daki neredeyse tüm sokaklar kurum tarafından otopark olarak işletiliyor. Yetmiyor İstanbul'daki tüm taksi, minibüs duraklarından da gelir elde ediyor. İşlettiği katlı otoparklarda yer bulan kendini şanslı sayıyor. Marinaları var, para basıyor. Kıyılarda bağlanan tekne ve yatlardan bile para kesiyor.
★★★
Açık teklifimdir… İSPARK'ı bana devretsinler, şu anki yıllık kazançlarının kemiksiz 25 katını öneriyorum. Kabul edilirse 2 yıl sonra da siz sevgili okuyucularımı kazandığım para ile yaptıracağım sarayıma davet ediyorum.
O kadar parayı nereye koyacağımı şaşıracağım için muhtemelen sizi kapıda karşılayamayacağım. Muhtemelen yatımda ejder meyveli serinletici içeceğim ile boğazda bir yerlerde turluyor olacağım. Kusura bakmayın!
4 milyar ağaç kafasına yattı
Binali Yıldırım bir zamanlar başbakanlık yaptı. Dünya Ormancılık Günü konuşması vardı. Çıktı, “16 yılda 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturduk. İnanmayan gitsin saysın” dedi… Nasıl da şakacıydı maşallah… Eğer çim tohumunu da ağaçtan sayıyorlarsa eyvallah… Dikkat ederseniz küsurat da verdi ki, inandırıcı olsun!
Sahi nereye diktiler 4 milyar ağacı? Ama bildiğimiz ağaç ise fiziksel, geometrik ve matematiksel olarak pek mümkün görünmüyor. Maydanoz da değil ki bu… Bir insanın milyara kadar sayması iyimser bir hesapla 32 yıl sürer… Sayamayacağımıza göre hesaplayalım… Yılda 266 milyon 666 bin ağaç dikmiş olmaları gerekiyor. Yani bu ülkede her gün 730 bin 593 ağaç toprakla mı buluşuyor. Gece gündüz demeden saatte 30 bin 441 ağaç mı dikiliyor. Hayatın olağan akışına aykırı…
★★★
Yok, eğer “4 milyar ağaç ve fidan faturası kesildi, biz de onları ödedik” demesi daha inandırıcı… Bir fidanı ortalama 30 liradan hesaplarsak, belli ki 120 milyar lira fidan alımı için para ödedik. Yine birilerini zengin ettik. Bakın, daha işçilik ve dikim maliyetine hiç girmedik!
İstanbul Havalimanı kafasına yattı mı?
Binali Yıldırım'ın birkaç ay sonra İstanbul Havalimanı'na da muhalif olmasını bekliyorum. “Milyonlarca ağacı kesip, uçakların doğru dürüst inemediği bu havalimanının İstanbul'un en rüzgarlı bölgesine yapılmasına izin verilmesi kafama yatmıyor. Gelince onu araştıracağım” demesi an meselesi…