Altın için ‘1989’dan Beri Yoktu’ Dedi: Tarihi Seviyeye Ulaştı: Ne Olduysa Son 1 Yılda Oldu
Cari açığı azaltmak amacıyla altın ithalatına getirilen kısıtlamaların sektörde suistimalleri artırdığını ifade eden sektör temsilcileri son 1 yılda yaşadıkları zorlukların artığını kaydetti. "1989’da yürürlüğe giren 32 sayılı Para Kanunu’ndan bu yana Türkiye'de altın kaçakçılığına rastlanmıyordu" derken, "Ancak bugün, kaçakçılık tarihin en yüksek seviyesine ulaşmış durumda" şeklinde değerlendirmede bulundular.
Roberto Bravo Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, altın ithalatına getirilen kısıtlamaların mücevher ihracatçıları ve kuyumculuk sektörü üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Altının cari açığa olan etkisi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ithalat kısıtlamalarının uygulandığını hatırlatan Kamar, bu önlemlerin altın kaçakçılığını artırdığını savundu. “1989 yılından bu yana Türkiye’de altın kaçakçılığı yoktu, bugün ise tarihin en yüksek seviyesinde” değerlendirmesinde bulundu.
Kamar, alınan önlemler ve kısıtlamaların bedelini mücevher ihracatçılarının ödediğini belirtti. Cari açığa etkisi nedeniyle altın ithalatına getirilen kısıtlamaların doğrudan ihracatçıyı etkilediğini ifade eden Kamar, "Ekonomik dalgalanmalar yüzünden sektörde mesleği bırakıp işçisini çıkaran birçok firma var. Cari açığa sebep olan altın alımının ceremesini ihracatçılar çekiyor. Sektör bugün kilitlenmiş durumda" dedi.
İHRACAT RAKAMLARININ GERÇEKLİĞİNE ELEŞTİRİ
Kamar, mücevher ihracat rakamlarının doğru yansıtılmadığını iddia ederek, suistimal yapan firmalar nedeniyle ihracatçıların zor durumda kaldığını belirtti. "İhracat rakamlarına bakıldığında gerçeği yansıtmayan verilerle karşılaşıyoruz. Sektörde suistimal yapan firmalar var ve bu firmalar sektöre son bir yıl içinde girdiler. Ancak ceremesini yıllardır sektörde olan firmalar çekiyor” diyerek, sahte ihracatçıların sektöre zarar verdiğini ifade etti.
YENİ DÜZENLEMERE DİKKAT ÇEKTİ
Sektördeki suistimallerin her gün yeni bir düzenlemeye yol açtığını vurgulayan Kamar, “Her sabah yeni bir düzenleme ile uyanıyoruz, sektörü daha da zor hale getiriyorlar. Suistimal yapanlar sektörden değil, ama ihracatçılar her gün yeni bir düzenlemeye uyum sağlamak zorunda kalıyor” dedi. Kamar, bu durumu eleştirerek, ihracatçıların suistimalciler yüzünden mağdur edildiğini ifade etti.
TARİHİN EN KÖTÜ FUARI!
Kamar, mücevher sektörünün tarihin en kötü fuarını yaşadığını ve sektör çalışanlarının isyan noktasına geldiğini belirtti. “Çiftçi mahsulünü satamayınca döküyor, biz de o noktaya geldik. Katma değer yaratıyoruz ama bize karşı haksız bir ‘hırsız’ algısı var. Oysa mücevher sektörü, kısıtlamalarla değil, teşviklerle desteklenmesi gereken bir sektördür” diye konuştu.
“KUYUMCU DENETİMLERİNE KARŞI DEĞİLİZ”
Son olarak, kuyumculara yapılan denetimlerle ilgili de konuşan Kamar, denetimlerin sektördeki düzensizliklerle ilgili olduğunu ve bu denetimlere karşı olmadıklarını belirtti. “Denetimler kuyumculuk sektörünün merdiven altı çalışanlardan arındırılması ve sektörün kendine gelmesi için gerekli” diyerek, bu tür kontrollerin sektörün sağlıklı işlemesi adına önemli olduğunu vurguladı.
Kaynak: Dünya Gazetesi