Asgari Ücrette Yeni Sarsıntı! İşverenlerin 3 Talebi Belli Oldu
İşverenlerin asgari ücrette üç şartı
Asgari ücret tartışmaları, Türkiye'nin ekonomik gündeminde her zaman önemli bir yer tutmuştur. Çalışanlar için yaşam standartlarının belirlenmesinde kritik bir rol oynayan asgari ücret, aynı zamanda işverenler açısından da maliyet yönetimi ve işletme sürdürülebilirliği bakımından büyük bir öneme sahip.
Halk TV yazarı İsmail Saymaz, bu önemli konuda işverenlerin taleplerini ele alan bir yazı kaleme aldı. İşverenlerin asgari ücrette öne sürdüğü üç şart, hem çalışanlar hem de iş dünyası açısından dikkat çekici bir çerçeve sunuyor.
Asgari ücretin bu hafta 23-27 Aralık tarihleri arasında belirlenip açıklanması bekleniyor.
Görüşmelerde işçi kesimini temsil eden Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, akıllarından geçen rakamı 29.583 TL olarak açıkladı.
Atalay, yüzde 45’lik geçmiş enflasyona yüzde 20 refah payının eklenmesini istedi.
Dün işveren dünyasının nabzını yokladım.
İşverenler ekonomik durgunluğun olduğundan söz edip “Mağdur olmak istemiyoruz” diyor.
Şu görüşleri savunuyorlar:
"İşçi enflasyonda eziliyor mu, tabi ki eziliyor. Sonuna kadar haklılar. Ancak objektif bakmak lazım. İşveren tarafında da büyük sıkıntı var. Enflasyon işverene de zarar veriyor. İç talep düştü. En büyük sorunumuz, finansman. Paraya ihtiyacı olan işletme yüzde 55-60’la faiz kullanıyor. Bu yıl denge kurmamız lazım. Asgari ücretin enflasyon üzerinde bir etkisi var.”
İşverenlerin üç talebi var:
-Asgari ücretin yüzde 6’sı kadar işçi başına teşvik verilmeli. Şu an bu miktar 700 TL.
-Vergi dilimleri düzenlenmeli ve iki buçuk kar arttırılmalı.
-SGK teşviği yüzde 5’e çekilmeli.
Bu şartlar yerine gelirse yüzde 30-40 arasında bir zamma evet diyebileceklerini belirterek, şunları söylüyorlar:
“Devlet ‘1500 TL teşvik veriyorum, vergi dilimlerini düzeltiyorum, SGK teşviğini yüzde 5’e çekiyorum’ derse geçmiş enflasyona çok yakın bir rakam gelir.”