Düşüş başladı, uzmanı açıkladı: Dolar kuru neden düşüyor?
Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, dolar kuruna ilişkin dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. Dolar kurunda düşüşün nedenini açıklayan Kozanoğlu, "Beklenen sıçrama gerçekleşmeyince bayram öncesi satışa dahi geçebilirler" dedi.
Kaynak: Haber Merkezi
Bayram tatili öncesi artan TL ihtiyacı ve seçim öncesi dövize geçenlerin bir kısmının aynı dönemde TL'ye yönelmesi dolar/TL'de nadir görülen aşağı yönlü baskı başladı.
Ayrıca ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indirim zamanlamasına ilişkin belirsizlik devam ederken, dün Fed Başkanı Jerome Powell'ın yıl içeresinde potansiyel faiz indirimlerine ilişkin yaptığı sözle yönlendirmelerin de etkisiyle dolara olan talep azaldı.
"İZİN VERECEK ZAMANIMIZ VAR"
Enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde yüzde 2'ye doğru ineceğine dair güven artana kadar politika faizinin düşürmenin uygun olacağını öngörmediklerini de aktaran Powell, "Ekonominin gücü ve enflasyonda şu ana kadar kaydedilen ilerleme göz önüne alındığında gelen verilerin politika kararlarımıza yön vermesine izin verecek zamanımız var" diye konuştu.
DOLAR ENDEKSİ DÜŞÜŞTE
Powell'ın açıklamaları sonrası düşüş eğilimini üst üste 3'üncü işlem gününe taşıyan dolar endeksi de şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,1 altında 104,1 seviyesinde bulunuyor.
DOLAR KURUNDA DA DÜŞÜŞ SÜRÜYOR
Söz konusu gelişmeler sonrası dolar/TL, yeni güne düşüşle başlamasının ardından 31,88 TL'den işlem görüyor. Dün, düşüş eğiliminde hareket eden dolar/TL, günü 31,95 TL'den tamamlamıştı.
"BU SENARYOYU ONAYLADI"
Dolar kurunda yaşanan düşüşe ilişkin İHA'ya değerlendirmede bulunan Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, "Bunun sebebi Cumhurbaşkanı'nın balkonda Orta Vadeli Program ve 12. Kalkınma Planı’na referansla, Mehmet Şimşek’in uyguladığı kemer sıkma programının devam edeceğini söylemesi olabilir. Başta bankalar gibi büyük oyuncuların bu senaryoyu onayladı. Bilindiği gibi dezenflasyon programının ana halkası, yabancı sermaye girişlerinin hızlanması, böylelikle liranın değer kaybının enflasyonun altında kalmasıdır" dedi.
"BAYRAM ÖNCESİ SATIŞA DAHİ GEÇEBİLİRLER"
"Türkiye’de faizlerin yüksek düzeyi önümüzdeki dönemde para girişlerini getirebilir" diyen Kozanoğlu, "Seçim öncesi 100 avro, 150 dolar gibi mütevazı alımlarla döviz büfelerine koşan küçük yatırımcılar ise beklenen sıçrama gerçekleşmeyince bayram öncesi satışa dahi geçebilirler" ifadelerini kullandı.
"DURGUNLUK HABERCİSİ"
Seçim sonrası ekonomi görünümünü değerlendiren Kozanoğlu, şu ifadelere yer verdi:
"Mart enflasyonunun yüksek gelmesi, üç aylık enflasyonun 15’e dayanmasının ekonomide işleri güçleştirdi. O nedenle beklenen sıkılaştırma adımlarının biraz ertelense de önümüzdeki aylarda atılacak. Zaten ticari ve bireysel kredilerde aylık artış hızının yüzde 2’ye çekilmesi, zorunlu karşılıklara blokaj konulması, nakit çekim aylık faizinin yüzde 5’e yükseltilmesi ekonomiyi soğutmaya yeterliydi. 22 Mart haftası ihtiyaç kredisi faizinin yüzde 82’ye, ticari kredi faizinin yüzde 63’e çıkması ekonomide ani bir durgunluğun habercisi."
"DÖVİZ KURUNU TUTMAK ÇARKLARI DURDURABİLİR"
Döviz kurunu tutmanın çarkların birden durması tehlikesi oluşturduğunu dile getiren Kozanoğlu, bunun da manşet işsizliğin sonbahara doğru yüzde 14-15’e, atıl işgücü oranının ise yüzde 35’e tırmanma ihtimalini güçlendirdiğini anlattı.
"EKONOMİ YÖNETİMİNİN ÖNÜNDE İKİ ZORLU KARAR VAR"
Son olarak kemer sıkma programında ısrarlı ekonomi yönetimini iki zor karar beklediğini söyleyen Kozanoğlu, şöyle devam etti:
"Birincisi, sermaye kesimine ilişkin. Sıkı para politikası KOBİ’leri de çok olumsuz etkileyecektir. Krediye ulaşmanın zorluğu yanında, soğuyan ekonomiyle birlikte ciroların düşmesi de derin sorunlara yol açacak. Buna karşın piyasada ‘doğru yoldayız, tavizsiz istikrar programını uygulayalım’ söylemini sürdürecek” dedi. İkinci zor kararın ise geniş emekçi kesime ilişkin olduğunu dile getiren Kozanoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Temmuz ayında emeklilere ve kamu çalışanlarına yönelik maaş ayarlamaları bir süreliğine tepkileri azaltabilir. Ancak asıl düğüm noktası asgari ücret. Özel sektörde özellikle perakende, gıda, inşaat, mobilya, tekstil gibi işkollarında çalışanların yüzde 70-80’i asgari ücretli. Asgari ücrete Temmuz’da yeterli bir zam yapılmaması halinde toplumsal tepkiler şiddetlenir. Böyle bir ayarlamanın yapılması ise istikrar programını zedeler."