Ekonomist Selçuk Geçer'den 'altın' uyarısı: "Henüz zirveyi görmedik"
Ekonomist Selçuk Geçer, altın piyasalarında çok yakında yaşanacak gelişmelere yönelik kritik uyarılarda bulundu.
Dünya ekonomisinde kriz beklentisinin günden güne artması sonucu çok sayıda yatırımcı yüzünü altına çevirirken, xauusd paritesi hafta içerisinde 2050 dolar sınırı test ederek son yılların zirvesini yeniledi.
Her dönemin 'güvenli limanı' olarak tanımlanan altın, Türkiye'de de vatandaşların değişmez tercihi. Özellikle Türk lirasında son yıllarda yaşanan dalgalanma, para biriminin ani değer kaybedişi ve ülke içerisindeki enflasyonun zirveyi görmesi sonucunda birikimlerin büyük bir bölümü döviz ve emtia türünden muhafaza edilirken, en fazla rağbet gören yatırım aracı altın olmaya devam ediyor.
Silikon Vadisi Bankası'nın iflas etmesiyle başlayan sürecin ardından sert bir tırmanışa imza atan ons, yaşanan bankacılık krizinin frenlenmesine karşın beklenen geri çekilmeyi yaşamadı. Dönem dönem teknik düzeltmeler nedeniyle aşağı yönlü hareket edilse de, haftalar içerisinde altın için yükselen bir grafik olduğunu söylemek mümkün.
Türkiye'de ekonomi yönetimi ve dolar kuru üzerine yaptığı yorumlarla dikkatleri üzerine çeken Selçuk Geçer, bu kez altın konusunda kritik açıklamalarda bulunurken, mevcut fiyatların artışlara rağmen hala 'çok ucuz' olduğunu iddia etti.
Geçer, Türkiye'de şu anda en ucuz şeyin döviz ve emtialar olduğunu belirtirken, 14 Mayıs seçimlerinin ardından yaşanması muhtemel bir 'kur krizi' öncesinde pozisyon almanın mantıklı olacağına dikkat çekti.
Gelecek aylarda yaşanacak olaylara yönelik detaylar paylaşan Geçer, şu ifadeleri kullandı:
"Altının yükselişi için temel olarak 2 faktör bulunuyor. Bunlardan birincisi ABD Merkez Bankası (FED) tarafından faizlerin yükseltilmeyeceğine yönelik net bir mesaj gelmesi. Son açıklanan ekonomik veriler ve 21-22 Mart tarihinde yapılan FED toplantısının tutanaklarından anlıyoruz ki, piyasalara bu mesaj şu an için verilmiş durumda.
Geçtiğimiz aylarda herkesin beklentisi Mayıs ve Haziran aylarında 25 baz puanlık bir artış yapılması, sonrasında ise gelecek verilere göre beklemeye geçilmesiydi ancak ABD'de ekonomi beklenenden daha erken soğutulmuş durumda. Bu yüzden şu anda görünen o ki, FED son olarak Mayıs ayında bir 25 baz puanlık artış yapacaktır.
Ancak bu demek değildir ki, yılın geri kalan kısmında bir indirim kararı alınacak. Öncelikle 2023 sonuna kadar faizlerde bir indiri beklemek çok iyimserlik olur. Altının yükselmesi için de böyle bir şeye gerek yok. Faiz kararları ve sıkı para politikaları altında ezilerek beklediği yükselişi gerçekleştiremeyen ons, şu anda hiçbir engel tanımadan zirveye doğru ilk adımlarını attı.
Özellikle artık FED kanadından bir faiz artırımı gelmeyeceğine yönelik piyasalarda kesin bir kanaat oturmaya başladığında, altının jet motorları yeniden ateşlenecektir. Bu emareler de haziran başlarında ortalığa çıkmaya başlar. İşte bu aylardan önce pozisyon almak, ve bence şu anda 'dip fiyat' sınırında olan altına yön çevirmek mantıklı olacaktır.
ASKERİ BİR KRİZ ALTININ ALEVİNİ YÜKSELTEBİLİR
Altın fiyatlarında ikinci etmen ise uluslararası piyasalarda yaşanması muhtemel bir kriz. Bunu elbette kestirmek zor ancak geçtiğimiz yıllarda covid pandemisi, Rusya-Ukrayna arasındaki savaşlar gibi dünyayı etkileyecek bir hadisenin yaşanması, zaten yükselecek olan altını daha da ateşlendirecektir. Bunu elbette muhtemel senaryoda hesaplamaya katmaya gerek yok. Zaten yaşanacak yükseliş için böyle bir krize de gerek yok. IMF ve Dünya Bankası başta olmak üzere tüm finans kuruluşları, gelecek 10 yıl için karamsar bir tablo ortaya koymakta. Hal böyleyken, ekonominin sıkıntı verdiği bir süreçte doğal olarak altın değerlenmeye devam edecektir.
EMTİALAR İÇİN ALIM FIRSATI DEVAM EDİYOR MU?
Şu anda 2050 dolar bandının ardından yeniden büyük bir geri çekilme yaşandı haftanın kapanış seansında. Ancak böyle bir teknik düzenleme zaten bekleniyordu. "Altın için zirve fiyatı gördük" yorumlarına kesinlikle katılmıyorum, şu an hala oldukça ucuz bir parite mevcut. 14 Mayıs seçimlerinden sonra sandıktan kim zaferle çıkarsa çıksın kısa sürede bir döviz yükselişi yaşanması kaçınılmaz gözüküyor.
Bu nedenle altın tarafı, ons kaynaklı bir artış yaşarken, dolar/TL kurunun da yukarı doğru hareket etmesi nedeniyle çift taraftan destek almış bir sıçrama söz konusu olacaktır. Şu anda seçimlerin öncesinde Türkiye'de enflasyon fazla, fiyatlar pahalı ama bazı şeyler çok ucuz. Döviz ve emtialar çok ucuz. Çünkü seçim ekonomisi nedeniyle aylardır piyasaları baskılayan bir Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bulunuyor.
Bu baskı sürdürülebilir bir durumda değil. Millet İttifakı'nın kazanması halinde, liyakatli atamalar ve bağımsız kuruluşlar ile kısa sürede ekonomi toparlanacaktır ancak seçimin ardından birkaç aylık sürede kurda bir artış yaşanması oldukça muhtemel. Cumhur İttifakı'nın devam etmesi halinde ise yorum yapmaya gerek yok. Uluslararası finans kuruluşları, kredi derecelendirme şirketleri zaten bizim yerimize gerekli yorumu yapmışlar. Dolar için 30-35 TL tahminleri bulunuyor 2023 sonuna kadar şayet AKP iktidarının devam etmesi halinde. Bu yüzden verilecek karar, ekonomi yönetimi 180 derece farklı olan iki adaydan hangisinin kazanacağı, Türkiye'de yaşayan insanların da ekonomik kaderini belirleyecek bir hadise olacak.