İşçi ve Memurlar İçin Toplu İş Sözleşmesi Süreci Başlıyor! Zam Masasında Kritik Refah Payı Detayı
Kamu görevlilerinin toplu iş sözleşmeleri Mayıs 2025’te sona ererken, memurlar ve memur emeklileri için yeni dönem sözleşme görüşmeleri Ağustos ayında başlayacak. Yapılacak görüşmeler, milyonlarca kamu çalışanı ve emeklinin maaşlarına yapılacak artışları belirleyecek.
Kaynak: Haber Merkezi
2025 yılı başında asgari ücrete yapılan yüzde 30’luk artış sonrası, kamu işçileri, memurlar ve emekliler için maaş artış oranları merak konusu oldu. Hükümetin alacağı kararların, yüksek enflasyon karşısında vatandaşların yaşam standartlarını doğrudan etkilemesi bekleniyor.
ZAM MASASINDA ZORLU GÖRÜŞME BEKLENİYOR
Yaklaşık bir milyon kamu işçisini ilgilendiren 2025-2026 dönemi toplu iş sözleşmesi görüşmeleri, hükümet ve işçi sendikaları arasında gerçekleşecek. Son olarak 2024 Mayıs ayında yapılan sözleşmeyle işçilere belirli oranda zam verilmişti. Ancak yüksek enflasyon nedeniyle, kamu işçilerinin bu yılki zam taleplerinin daha fazla olacağı tahmin ediliyor. Hükümetin düşük oranlarda ısrarcı olması halinde görüşmelerin zorlu geçeceği öngörülüyor.
REFAH PAYI BEKLENTİSİ GÜNDEMDE
Mevcut sözleşmeye göre, memurlar 2025 yılı için yüzde 6+5 oranında zam alacak. Ancak memur konfederasyonları, bu oranların yetersiz olduğunu savunarak daha yüksek artış talepleriyle masaya oturmaya hazırlanıyor. Ayrıca, Ocak 2025’te enflasyon farkının yanı sıra “refah payı” beklentisi de gündemde.
EMEKLİLERDE ENFLASYON ZAMMI ŞİKAYETİ
Mevzuata göre işçi ve Bağ-Kur emeklileri her yıl ocak ve temmuz aylarında, son 6 aylık enflasyon oranında zam alıyor. Memur emeklilerinin maaşları ise toplu sözleşmelerde belirlenen oranlara göre artırılıyor. Ancak emekliler, artan hayat pahalılığı karşısında bu zam oranlarının yetersiz kaldığını dile getiriyor ve ek zam taleplerinde bulunuyor.
Ocak ayında memur ve memur emeklilerine yüzde 11-12 oranında enflasyon farkı, işçi ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 16-17 arasında zam yapılması öngörülüyor. Ancak bu oranların, emeklilerin ekonomik sıkıntılarını çözmekte yeterli olmayacağı ifade ediliyor.