Kadınlar Ekonomiyi de Sırtladı! Gelir Eşitsizliğinde Değişmeyen Manzara
Kadınlar iş hayatında daha fazla yer alsa da eşitsizlik devam ediyor. Veriler de kadın istihdamı ve kazanç adaletsizliğinin hala sürdüğünü ispat ediyor. Türkiye’nin yarısı kadınlardan oluşurken, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadınların başarılarını kutlama ve eşitlik yolunda hem hükümetten hem de işverenlerden de daha güçlü destek adımları bekleniyor.

Kadınların iş hayatındaki yeri hala toplumsal cinsiyet eşitliği açısından endişe verici bir tablo sunuyor. Eğitimde ve iş gücüne katılımda önemli ilerlemeler kaydedilse de kadınlar istihdamda erkeklerin hala çok gerisinde kalıyor. Yönetim kademelerindeki yetersiz temsilden, gelir adaletsizliğine kadar birçok alanda eşitlik mücadelesi devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) İstatistiklerle Kadın, 2024 raporu kadınların iş hayatında verdiği mücadeleyi ve aşılması gereken engelleri bir kez daha gözler önüne serdi.
EĞİTİMDE ‘KADIN ATAĞI’ BAŞLADI
Türkiye’de nüfusun neredeyse yarısını kadınlar oluşturdu. Kadınlar özellikle eğitimde önemli bir ilerleme kaydetti. 2008 yılında en az bir eğitim seviyesini tamamlamış kadın oranı yüzde 67,5 iken 2023’te bu oran yüzde 87,8’e yükseldi. Yükseköğretim mezunu kadın oranı ise yüzde 22,7’ye ulaşarak geçmiş yıllara kıyasla büyük bir artış gösterdi. Eğitim seviyesindeki bu artış kadınların iş gücüne katılımına da doğrudan yansıdı.
KADINLAR İŞ HAYATINDA ARTIK DAHA GÜÇLÜ AMA ENGELLER DEVAM EDİYOR
Kadınların iş gücüne katılım oranı 2023’te yüzde 35,8 olarak kaydedildi. Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 13,8’de kalırken, yükseköğretim mezun kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 68,9’a ulaştı.
ANTALYA’DA KADININ İSTİHDAMDA ADI VAR
Ancak kadınların istihdam oranı hala erkeklerin yarısından daha az. 2023’te istihdam oranı kadınlarda yüzde 31,3 iken erkeklerde yüzde 65,7 olarak gerçekleşti. Kadınların iş hayatına katılımında Antalya bu konudaki en başarılı şehir oldu. İstihdam oranı yüzde 38,9’a ulaştı. Onu Isparta ve Burdur izledi.
O ŞEHİRLER SINIFTA KALDI
En düşük istihdam oranı ise yüzde 19,8 ile Mardin’de oldu. Batman, Şırnak ve Siirt illeri de Mardin’i izledi. Böylece belirli bölgelerde hala kadın istihdamında büyük bir sorun yaşandığı da gözler önüne serildi.
KAZANÇ EŞİTSİZLİĞİ HAD SAFHADA
Cinsiyetlerarası ücret farkı ise kadınların karşılaştığı bir diğer önemli sorun olarak öne çıktı. TÜİK verilerine göre tüm eğitim seviyelerinde erkekler kadınlardan daha fazla kazanıyor. En büyük fark yüzde 17,4 ile yükseköğretim mezunları arasında gerçekleşti.
Bir iş arama sitesinin gerçekleştirdiği ankette ise 10 milyondan fazla maaş beklentisi incelendi. Bu kapsamda kadınların ortalama maaş beklentisinin erkeklere göre yüzde 19 daha düşük kaldığı saptandı.
AİLE İÇİNDEKİ SORUMLULUKLAR DAHA FAZLA OLUNCA YARI ZAMANLI İŞLERE YÖNELDİLER
Kadınlar yarı zamanlı işlerde erkeklerin iki katından daha fazla yer aldı. Yine TÜİK verilerine göre kadınların yüzde 16,1’i yarı zamanlı çalışıyor. Bunun en büyük nedenlerinden biri ise kadınların aile içindeki sorumluluklarının daha fazla olması. Hanesinde 3 yaşın altında çocuğu olan kadınların istihdam oranı yüzde 27,1 olarak kayıtlara geçti.
ARTIK YÖNETİMDE DAHA FAZLA YER ALIYORLAR
Buruk da olsa sevindiren bir haber! Kadınlar iş dünyasında ve siyasette daha fazla söz sahibi olmaya başladı. 2011’de yüzde 11,9 olan kadın büyükelçi oranı geçtiğimiz yıl yüzde 26,9’a yükseldi. Meclis’teki kadın vekil oranı da 2007’ye göre büyük bir sıçrama yaparak yüzde 20’ye dayandı. Kadın profesör oranı yüzde 36,6’ya yükseldi. Borsa İstanbul’daki 50 büyük şirketin yönetim kurullarında kadın üye oranı da yüzde 19,4’e çıktı. Üst ve orta düzey yönetici pozisyonundaki kadın oranı ise yüzde 20,6’ya ulaştı.
KADIN İSTİHDAMI İÇİN YENİ ADIM ATILMALI
Kadınların eğitim düzeyi ve iş gücüne katılımı yıllar içinde artsa da istihdamda, gelir seviyesinde ve yönetim kademelerinde erkeklerle eşit konuma gelmeleri için hükümet ve işverenlerin birlikte daha ciddi adımlar atması gerekiyor. Çünkü istatistikler kadının iş hayatındaki varlığının yalnızca bireysel bir kazanım değil aynı zamanda ülke ekonomisinin gelişimi için kritik bir unsur olduğunu gösteriyor.
Kaynak: Haber Merkezi