Krizin de kazananı sermaye: Ekonomi büyürken emekçiler yine fakirleşti!
Türkiye ekonomisi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5,9 büyüdü. Veriler ekonomi ‘büyüdü’ dese de emekçiler yoksullaşmaya devam etti. Açıklanan büyümenin de ekonomik gerçekleri yansıtmadığını belirten ekonomist Mustafa Sönmez, "Yüksek enflasyon telaşıyla kışkırtılmış taleple büyüme gerçekleşti" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi üçüncü çeyrekte yüzde 5,9 büyüdü. Ancak her ne kadar büyüyen ekonomi olsa da emekçi yoksullaşmaya devam etti. Verilere göre, gelir dağılımında büyük bozulma dikkat çekerken, emeğin büyüme içindeki payı düştü, sermayenin payı arttı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘faizin enflasyona sebep olduğunu’ savunarak, Merkez Bankası'na faiz indirimi talimatı vermişti. Bu talimat doğrultusunda Merkez Bankası, politika faizini Mayıs ayındaki seçimlerden önce yüzde 8,50'ye kadar indirdi.
FAİZ İNDİRİMİ DÖNEMİ SON BULDU
Erdoğan'ın düşük faiz istemi, üretim ve ihracatla birlikte cari dengede fazla verilmesi öngören ekonomik modelinin sürdürülebilir olmadığı anlaşıldı ve seçimlerden sonra Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Mehmet Şimşek getirildi. Şimşek, Bakanlıktaki devir teslim töreninde "rasyonel politikalara geri dönüleceğini" söyledi ve faiz indirimi dönemi son buldu.
İTHALAT ARTTI
Erdoğan'ın 'Türkiye ekonomi modeli' planı sonrası ekonomide ihracat değil, ithalat artarken, Dünya Ticaret Örgütü'nün (DTÖ) 23 Kasım 2023’te yayımladığı grafiğe göre; Türkiye, 364 milyar dolarlık ithalatla, 50 ülke arasında 364 milyar dolarlık değerle 20’nci olurken, ithalat değeri yıllık yüzde 34 artış gösterdi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise Türkiye’nin 2022 yılında ihracat değeri 254 milyar dolar ile yüzde 12,9 artış gösterdi. Böylece Türkiye, “Dünyanın En Büyük İthalatçıları” listesinde ilk 20’ye girerken, ihracatta ilk 20’ye bile giremedi. Türkiye’nin ihracatıyla ithalatı arasındaki makas 110 milyar dolar olarak kayda geçti.
ENFLASYON TARİHİ ZİRVELERDE
Erdoğan'ın ekonomi planıyla birlikte dolar kuru rekor üstüne rekor kırarken, enflasyon tarihi zirvelere tırmandı. Ancak Merkez Bankası'nın faiz artışıyla birlikte enflasyondaki beklenen gerileme gerçekleşmezken, uzmanların değerlendirmelerine göre, önümüzdeki yıl Mayıs ayında Türkiye’nin yüzde 70-75 oranlarında enflasyon gerçeğiyle yüzleşmesi bekleniyor.
TL'NİN DEĞER KAYBI SÜRÜYOR
Ayrıca TL, dolar karşısında yıl başından beri yüzde 35.4 değer kaybetti. Haziran ayından bugüne TL'deki değer kaybı ise yüzde 28.44 oldu.
Konuya ilişkin Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, İstanbul Sanayi Odası'nda (İTO) dün yaptığı konuşmada, dezenflasyonda kararlı olduklarını ve TL'ye geçiş zamanının geldiğine inandığını söyledi.
Erkan, "Biz üzerimize düşeni yaparken şu ya da bu sebeple 'algı, kabul, itibar' üçlüsü devreye girmiyorsa, enflasyonu daha yüksek bir maliyetle de olsa bu patikaya oturtmaya azimli ve kararlıyız" dedi.
FAKİRLEŞTİREN BÜYÜME
Bu gelişmelerle birlikte Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2023 yılının üçüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,9 büyüdü.
Ancak her ne kadar büyüyen ekonomi olsa da emeğin milli gelirden aldığı pay, 2019’dan bu yana ciddi bir şekilde düşmeye devam ediyor. TÜİK verilerine göre; emeğin payı, 2023'ün ikinci çeyreğinde yüzde 34,3 seviyesindeyken, üçüncü çeyrekte yüzde 32,2'ye geriledi. Sermayenin milli gelirden aldığı pay ise, ikinci çeyrekte yüzde 43,8 iken, bu oran üçüncü çeyrekte yüzde 47'e yükseldi. Böylece emeğin payı üçüncü çeyrekte 2,1 puan azalırken, sermayenin payında 3 puanın üzerinde bir artış yaşandı.
"KIŞKIRTILMIŞ BİR TALEPLE BÜYÜME GERÇEKLEŞTİ"
Büyüme rakamlarına ilişkin Gerçek Gündem'e değerlendirmede bulunan ekonomist Mustafa Sönmez ise, "Görünüşte bir büyüme var ama sağlıklı bir büyüme değil. Yüksek enflasyon telaşıyla kışkırtılmış bir taleple büyüme gerçekleşti. Çünkü yüksek enflasyonla birlikte yurttaşlar mal almaya yöneldi. Bu artan talebin sonucunda bu rakamlar ortaya çıktı. Ancak bu talep kışkırtması beraberinde yüzde 70'lik bir enflasyonu ortaya çıkardı." dedi.
"YOKSULLAŞTIRAN BÜYÜME ORTAYA ÇIKTI"
"Türkiye ekonomisinin yapısal özelliği nedeniyle ekonomi büyüdükçe döviz ihtiyacı artıyor" diyen Sönmez, "Çünkü ekonomiyi büyüten üretim, ithalat ile sağlanıyor ve bu da döviz açığını artırıyor. Ve sonuç itibariyle bu ‘büyüme’ tablosu, ‘paylaşma’ sürecine geldiğinde, milli gelirden emeğin payı sürekli düşerken, sermayenin payı yükselmeye devam ediyor. Bu durum yükseltilmiş ücretlere rağmen gerçekleşiyor ve yoksullaştıran büyüme tablosu ortaya çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak: Haber Merkezi