Mahfi Eğilmez Enflasyondaki En Büyük Tehlikeyi Açıkladı

Ekonomist Mahfi Eğilmez, enflasyon verileri ve büyüme rakamlarını değerlendirirken, enflasyon konusunda en büyük riskin baz etkisinin sona ermesinin ardından ortaya çıkabileceğini vurguladı.

Mahfi Eğilmez Enflasyondaki En Büyük Tehlikeyi Açıkladı

CNBC-e canlı yayınına katılan Mahfi Eğilmez, tüketim harcamalarına da dikkat çekti. Eğilmez, enflasyonun baz etkisiyle düşüşe geçtiğini ancak bunun yanıltıcı olabileceğini belirterek, "Enflasyon düşüyor dediğimizde, fiyatların düştüğünü değil, fiyat artışlarının hızının yavaşladığını kast ediyoruz" dedi.

Örnekle durumu açıklayan Eğilmez, "160 km hızla giden bir araba 120 km'ye düştüğünde hızı azalır ama geriye gitmez. Enflasyon da böyle bir süreçte" ifadelerini kullandı. Ağustos ayında enflasyonun yüzde 2,5 olarak beklenirken, gerçekleşmenin yüzde 2,46 olduğunu belirtti.

DİKKAT ÇEKEN SEVİYE

Eğilmez, Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon hedefiyle ilgili yaptığı projeksiyonda, "Eylül ve ekim aylarında yüzde 2, kasım ve aralık aylarında ise yüzde 2,5 enflasyon olursa, yıl sonu enflasyonu yüzde 44,3 seviyesinde olacak. Ancak Merkez Bankası'nın hedefi olan yüzde 38'e ulaşabilmek için her ay enflasyonun yüzde 1,13 seviyesinde kalması gerekiyor" dedi.

Eğilmez, enflasyonda en büyük tehlikenin baz etkisinin sona ermesiyle ortaya çıkacağını belirtti. "Baz etkisindeki büyük düşüşün sonuna geldik" diyen Eğilmez, eylül ayındaki yıllık TÜFE gerilemesinin temmuz ve ağustostaki gibi olmayacağını vurguladı. "En tehlikeli konu, enflasyonun yüzde 35 seviyelerine gelip orada sabitlenmesi. Böyle bir riskle karşı karşıyayız" diye ekledi.

İKİNCİ ÇEYREKTE BÜYÜMÜE ORANI...

Eğilmez, büyüme verilerini değerlendirirken, ikinci çeyrekteki yüzde 3,8 büyümenin büyük kısmının hizmet sektöründen geldiğini söyledi. Tüketim harcamalarının ise yüzde 1,6 oranında büyüdüğünü belirten Eğilmez, bunun talepte bir azalma olduğunu gösterdiğini ifade etti.

Eğilmez, "Enflasyonla mücadele açısından tüketim harcamalarının düşmesi, enflasyonda daha fazla düşüş etkisi yaratabilir. Ancak üçüncü çeyrekte büyüme sıfıra inerse, dördüncü çeyrek daha sıkıntılı olabilir ve negatif büyüme görebiliriz" dedi.

Son günlerde gündemde olan Türkiye’nin BRICS üyeliğine de değinen Eğilmez, "Eğer bu üyelik NATO ve Avrupa ile ilişkilerimizi bozmayacaksa, BRICS'e katılmamızda bir sakınca yok" şeklinde konuştu.

BRICS ülkelerinin dünya GSYH'sindeki payının yüzde 26 olduğunu ve Türkiye'nin bu ülkelerle yoğun ticaret ilişkisi bulunduğunu belirtti.