Mehmet Şimşek'ten Zenginlere Uyarı: "Maliye Mutlaka Kapınızı Çalacak"
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ekonomi gündemine ilişkin yaptığı değerlendirmede vergi düzenlemelerine dikkat çekti. Şimşek, çok kazananların vergi denetimlerinin sıklaştırılacağını belirterek, "Maliye mutlaka kapınızı çalacak" ifadelerini kullandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, katıldığı A Haber canlı yayınında ekonomi gündemine ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.
Şimşek, dün küresel piyasalarda yaşanan çöküş hakkında itidal çağrısı yaparken, enflasyonda gerileme olacağını belirtti ve "Çok kazananların kapısını mutlaka Maliye çalacak" şeklinde konuştu.
İşte Şimşek'in açıklamalarından öne çıkanlar...
Küresel piyasalardaki çalkantı geçici bir panik atağa benziyor. Çalkantı Japonya'da başladı. Neden? Çünkü; Japon yeni ile borçlanmak çok ucuz. Borç alıp dolara çevirip Amerikan hissesi almak çok rehavet görüyor. Japonya'da yenin dolara karşı değerlenmesi sebep oldu.
Küresel büyümede yavaşlama olursa risk iştahını ve bizi olumsuz etkiler, ancak beraberinde petrol ve emtia fiyatlarında aşağı hareket getirir, dolayısıyla petroldeki düşüş bizi cari açık ve enflasyon kanalı ile olumlu etkiler.
Piyasalar Fed'in çok daha fazla ve hızlı faiz indireceğini fiyatlamaya başladı, dolayısıyla küresel finansal koşulların da gelişmeler ışığında gevşemesi yine Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin lehine, çünkü fon akışını etkileyebilir. Bizim hikayemiz var, olumsuz koşullarda daha az etkileniriz.
EKONOMİ PROGRAMININ EN BÜYÜK ÖNCELİĞİ
Geçen sene eylül ayı başında paylaştığımız reform ve istikrar programı var, bu programın en büyük önceliği milletimizi hayat pahalılığı belasından kurtarmak.
Enflasyonu biz çok kötü bir vergi olarak görüyoruz, özellikle sabit gelirliler açısından gelir dağılımını bozan makroekonomik sorun olarak görüyoruz, bizim programımızın özü dezenflasyon, kalıcı şekilde tek haneye düşürmek.
Geçiş dönemini haziranda bitirdik, haziran itibarıyla da yıllık enflasyon düşmeye başladı, temmuzdaki düşüş oldukça güçlü bir düşüş, bu ağustosta da devam edecek. Enflasyon dozu aynı olmamakla birlikte önümüzdeki aylarda da devam edecek.
Mayısta enflasyon %75'in biraz üzerinde zirveyi buldu, temmuzda %62 civarına indi, beklentilere değer veriyoruz ancak performansımız ile hedeflerimiz arasındaki fark azaldıkça, hedeflerimize yakınsadıkça beklentilerin de yakınsama ihtimali yüksek.
"ÇEKTİĞİMİZ SIKINTILARA DEĞECEK"
Enflasyonu düşürmede çok kararlıyız, milletimizin şu anda karşı karşıya olduğu sıkıntıları gidereceğiz, 2025'te ilk rahatlamayı göreceğiz. 2025 dezenflasyon yılı olacak, dolayısıyla milletimiz sonuçlarını görecek, çektiğimiz sıkıntılara değecek.
Zorlu geçecek dedik, çünkü dezenflasyon programı kolay değil ve zaman alıyor.
Enflasyon düşecek, çünkü para, maliye ve gelirler politikaları ona göre tasarlandı, zamana ve sabra ihtiyacımız var.
TCMB'nin enflasyon hedef patikası var, bir bant var, öngörülebilirlik çok yüksek olmadığı için nokta tahmin yerine aralık tahminde bulunuluyor. 2024 için hedef bandın üst kısmı %42, şu an itibarıyla enflasyondaki gidişatın öngörülerimizle uyumlu olduğumuzu, %40 ile yılı kapatacağımıza inanıyoruz.
Ekim'de 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi %25'ti bugün %19 civarında, program çalıştıkça, başarılı oldukça ve sonuç verdikçe kredibilite ve beklentiler iyileşiyor.
"KÜRESEL GELİŞMELERİ YAKINDAN TAKİP ETTİK"
Japonya merkezli çalkantıları yakından takip ettik, çünkü gelişmekte olan bir ülkeyiz ve risk iştahındaki gelişmeler bizi etkiliyor.
Orta Doğu'daki kriz büyürse tabii ki bizi olumsuz etkiler, gerçekçi olalım, turizm, petrol fiyatları, risk primi kanallarından olumsuz etkileniriz, gerginlik olmasaydı cari açığımız %1,5 altında veya yakın olacaktı, bu gelişmeleri önemsiyoruz, yakından takip ediyoruz.
"FİYAT ARTIŞLARINI MERKEZ BANKASI BİLİYORDU"
Enerjideki fiyat artışlarına yıllık bakıldığında 2024'te enflasyon patikası ile uyumlu yaptık, TCMB ile de istişare etmiştik, bizim patikamızı bir yıl önceden biliyorlardı, burada bir sürpriz yok.
Yıl sonu enflasyonu hedeflerini tutturmaya ilişkin endişemiz yok.
(Kredi kuruluşlarının not artışları) İki kademe not artışı normal değil çok istisnadır, Moody's ilk kez Türkiye'yi iki kez yükseltmiştir. 2024 yılı içinde her üç kredi kuruluşu tarafından (Fitch, S&P ve Moody's) kredi notu artırılan tek ülke Türkiye, görünüm de olumlu.
TÜRKİYE'NİN KREDİ NOTU YÜKSELECEK Mİ?
Piyasanın bizim varlıklarımızı fiyatlarken bir takım değerlendirmeler yapıyorlar, mevcut kredi notunun bir kademe üzerinde değerlendirme yapıyorlar, "yatırım yapılabilir ülke" statüsü zaman alıyor.
Bütçe disiplini artık DNA'mızda var. Bizde enflasyon çok yüksek, enflasyonu düşürmemiz lazım, cari açık tarihi olarak yüksek, kalıcı bir şekilde sürdürülebilir bir noktaya çekmemiz lazım, bu da yapısal reform gerektiriyor.
Cari açık ve enflasyonu kalıcı şekilde düşürürsek piyasalar bizi "yatırım yapılabilir ülke" olarak fiyatlar, kredi kuruluşları da bunu takip eder.
Doğrudan yatırımların canlanması biraz zaman alıyor, programı uygulayarak doğrudan yatırımlar için önemli bir cazibe yeri haline geldi, Türkiye büyük bir ekonomi.
ALTYAPI YATIRIMLARI
Türkiye önemli bir cazibe merkezi, son 100 yılda yıllık reel büyüme ortalama %4,8 civarı, son 20 yılda ortalama büyüme %5,5, gelişmekte olan ülke ortalamalarına göre büyüme performansımız çok iyi.
Ülkeye yatırıma gidildiğinde pazarın büyüklüğüne, büyüme performansına, potansiyeline bakarsınız, altyapıya, enerjiye, ulaşım sorunu, iletişim altyapısına bakarsınız, Türkiye'nin burada da büyük avantajı var.
Dünya Bankası’nın lojistik araştırmasına göre 38. sıradayız. Altyapıda bize benzer 92 ülkeden daha iyiyiz, çünkü Cumhurbaşkanımızın önceliklendirdiği konu altyapı.
Geriye makro finansal öngörülebilirlik kalıyor, makro finansal istikrar için kararlı program uyguluyoruz, her alanda reform olmazsa olmaz. Her alanda reform, hukuk alanında, her alanda iyileştirilebilir çabaya girmek.
20 yılda 280 milyar dolarlık altyapı yatırımı yapıldı.
"OVP HEDEFLERİ DEĞİŞTİRİLMEYECEK"
OVP 3 yıllık bir program, her sene yenileniyor, çünkü her sene bizim özel sektör için rehber, kamu için bağlayıcı bir yol haritası hazırlamamız lazım. OVP, makro finansal istikrarı sağlayacak adımlar içeriyor.
Enflasyon ile ilgili tereddüdümüz yok, çünkü en büyük önceliğimiz enflasyonu aşağı çekip dar gelirli kesimleri, asgari ücretlimizi, emeklimizi, memurumuzu, toplumun tüm kesimlerini enflasyon sıkıntısından kurtarmak, en büyük önceliğimiz bu, geri adım atmayacağız, hedefleri değiştirmeyi düşünmüyoruz, bu konuda kararlıyız.
Yılın ikinci yarısında gelir performansımızı yakından takip edeceğiz. Cari açık öngördüğümüzden çok daha iyi bir cari açık olacak.
Rezerv birikimi öngördüğümüzden çok daha muazzam şekilde başardık, eksi 60 milyar civarından 24 milyar dolar civarına kadar çıktık, 90 milyar doların üzerinde bir iyileşmeden bahsediyoruz.
KKM'den çıkışta da program öngörülerimizden daha iyi durumdayız. Enflasyon hedefine yakınız, başaracağız, hedeflerden önemli bir sapma yok.
Ama rehavete kapılamayız, programın henüz başındayız, enflasyon tek haneye düşene kadar asla ve asla rahatlayamayız.
Program süreklilik, kararlılık arz ediyor, Cumhurbaşkanımızın kararlılığını ve sabrını çok değerli buluyorum, çünkü çok kesimden baskı var, kararlılığı çok değerli, biz de sonuç alacağız.
"MALİYE, ÇOK KAZANANLARIN KAPISINI MUTLAKA ÇALACAK"
Maliye denetimleri yoğunlaşarak artarak her sektörde devam edecek. Bizim kayıt dışılık ile mücadeleden başka çaremiz yok, vergi oranlarında artış yerine kayıt dışılık ile mücadelede dozu artıracağız, çok kazanandan ve kayıt dışı olandan vergi almak için elimizden geleni yapacağız.
Hedef vergide adalet ve etkinlik, kayıt dışılık en büyük adaletsizliktir.
Kayıt dışılık düşük verimlilik, düşük ölçek, itibarsızlık, haksız rekabet demek, en büyük tutku ile üzerine gideceğimiz konu kayıt dışılık, bizim bütçeyi düzeltmemiz lazım. Özellikle kayıtdışı olanlar, özellikle çok kazananlar, Maliye mutlaka kapınızı çalacak.