Uzmanı açıkladı: Emekli maaşlarında düşüşün iç yüzü!
Prof. Dr. Aziz Çelik, emekli maaşlarında yaşanan düşüşe ilişkin dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Çelik, "Emekliler konusunda 'Enflasyona ezdirmeyeceğiz', 'Kaynak yok' demagojisi tekrarlanıyor. Bu iki iddia da gerçek dışı" dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 Aralık ayı enflasyon oranını açıklamasıyla SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ise refah payı hariç en az yüzde 37,57 oranında zam yapılacağı kesinleşti.
Ancak emekli maaşlarına zam sonrası kök ücreti 5 bin 500 TL'nin altında olan SSK ve Bağ-Kur emeklileri, 6 aylık enflasyon oranında yüzde 37,57'lik zam verildiğinde sıfır zam almış oldu.
"ENFLASYONA EZDİRMEDİK"
Söz konusu gelişmelerin ardından emekli maaşlarına ilişkin geçtiğimiz hafta açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bir defa Cumhurbaşkanımızın bir genel prensibi var o prensip çerçevesinde bu 20 yıl hep hareket edildi. O da şu; hiçbir zaman çalışanları, emeklileri enflasyona ezdirmemek, bu ana prensibimiz. 20 yılımıza baktığınızda da bunu fiilen uyguladığımızı görürsünüz" dedi.
"GERÇEK DIŞI"
İktidarın sık sık "emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik" sözünü dile getirmesi sonrası "Enflasyona ezdirmedik ve kaynak yok' aldatmacası: Emeklileri ezdiler!" başlıklı bir yazı kaleme alan Birgün yazarı Prof. Dr. Aziz Çelik, "Bu iki iddia da gerçek dışı" dedi.
2008-2022 arasında Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ve SGK'ya yapılan bütçe transferleri üzerinden 'Emekli aylıklarındaki düşüşün iç yüzü'nü anlatan Çelik, şu ifadeleri kullandı:
"- Emekli aylıklarının GSYH'ye oranı yüzde 5,9'dan 4,5'e geriledi,
- SGK'ye yapılan bütçe transferleri yüzde 3,5'ten 2,6'ya geriledi,
- Bu arada emeklilerin nüfusa oranı ise yüzde 12,2'den yüzde 16,3'e çıktı.
- Böylece sayısı ve oranı artan emeklilere GSYH ve bütçeden daha az kaynak ayrıldı,
- Sonuçta emekli aylıkları düştü, emekli yoksulluğu arttı."
Konuya ilişkin Çelik'in paylaştığı tablo şöyle:
"EMEKLİ AYLIKLARI YÜK DEĞİL"
Emekli maaşlarının bütçeye yük olduğuna ilişkin iddialara da değinen Çelik, "Bilindiği gibi SGK emekli aylıklarını iki kaynaktan ödüyor. İlki SGK’nin kendi gelirleri. Bu gelirleri esasen primlerden oluşuyor. 2008’den bu yana devlet de SGK’ye düzenli katkı yapıyor. Devlet katkısı yasa gereği. Devlet katkısı miktarı SGK açığı anlamına gelmiyor. Devlet de sosyal güvenliğin finansmanına katlıyor. Bu zaten sosyal devlet ilkesinin gereğidir. Bunun dışında en düşük emekli aylığının tamamlanma işleminde olduğu gibi Hazine tarafından SGK’ye ek kaynak aktarılıyor. Bütün bunlar SGK’ye bütçe transferleri olarak biliniyor. SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin GSYH’ye oranı bakmamız gereken bir diğer ölçüt. Sözde sosyal güvenlik reformunun yapıldığı 2008 yılında SGK’ye yapılan bütçe transferlerinin GSYH’ye oranı yüzde 3,5’ti. 2022 yılında bu oran yüzde 2,6’ya geriledi. 2020 yılında yüzde 4,9’a kadar yükselen bütçe transferleri emekli aylıklarının aşağıya doğru bastırılması nedeniyle hızla geriledi. Emeklilerin toplam nüfusun yüzde 16,3’ünü oluşturduğu 2022’de yüzde 2,6 düzeyinde bir bütçe katkısı komik düzeydedir. İşte bu yüzden emeklilere yapılacak artışların bütçeye 'yük' olacağı iddiası, 'kaynak yok' iddiası dayanaksızdır. Bütçe transferleri yüzde 5’in üzerine çıktığında bu nasıl mümkün olduysa şimdi de ek artışlar mümkündür. 'Kaynak yok' iddiası saçmadır. Kaynak sorunu yok tercih sorunu var" dedi.
Kaynak: Haber Merkezi