Dünya Wuhan'ı tartışıyor! Ürküten fotoğraflar yine silindi
Koronavirüs salgınının ortaya çıktığı Wuhan hakkında iddialar bitmiyor. Wuhan'da çekilen bazı fotoğrafların Çin'deki enstitülerin internet sitelerinde silinmesi tartışmaları farklı bir boyuta taşındı.
ABD istihbarat servisleri, hafta içinde corona virüsün insan yapımı olmadığı ya da Çin'de laboratuvar ortamında geliştirilmediği sonucuna vardı.
ABD Ulusal İstihbarat Direktörü'nün bürosundan yapılan alışılmadık yazılı açıklamada, "İstihbarat topluluğu, Covid-19 virüsünün insan eliyle yapılmadığı ya da genetiğiyle oynanmadığı yönündeki yaygın bilimsel uzlaşıya katılıyor" denildi.
Açıklamada ayrıca "İstihbarat topluluğu, salgının enfekte hayvanlarla temastan mı, yoksa Wuhan'daki bir laboratuardaki kazadan mı kaynaklandığını belirlemek için ortaya çıkabilecek bilgileri ve istihbaratı titizlikle incelemeye devam edecek" ifadesi yer aldı.
BBC ABD Dışişleri Bakanlığı Muhabiri Barbara Plett, Amerikan istihbaratının ilk kez konuyla ilgili olarak net bir açıklama yaptığını aktardı. Barbara Plett'e göre ABD istihbarat servisleri böylece corona virüs salgınının kökenine yönelik en aşırı komplo teorilerini reddetmiş oldu. Bu teorilere göre Çin, corona virüsü geliştirmiş ve biyolojik silah olarak kullanmıştı.
Amerikan istihbarat servisleri buna karşın virüsün Çin'in Wuhan kentinde bulaşıcı hastalıklarla ilgili bir laboratuvardan yanlışlıkla sızdırıldığı ihtimalini dışlamıyor.
İngiliz medyası ise, bugün virüsün ilk kez görüldüğü Çin'deki enstitülerin internet sitelerinde silinen başka fotoğrafları manşetlerine taşıdı.
Söz konusu karelerde, virüs örneği toplayan araştırmacıların bir yarasa mağarasına girdiği ve hiçbir güvenlik önlemi almadan çalışmaları yer alıyor.
Doğada vahşi hayvanları yalnızca eldivenlerle yakalamaya çalışan Çinli araştırmacılardan bazıları, masa başında ise maske takıyor.
Kaldırılan fotoğraflar arasında, ABD Büyükelçiliği çevre, teknoloji ve bilim temsilcisi Rick Switzer'in Wuhan'daki laboratuvarı ziyaret etmesi de var.
Washington Post gazetesi, Switzer'in ziyaretin ardından ABD Dışişleri Bakanlığı'na 'hassas' ibareli iki şifreli mesaj gönderdiğini Nisan ayında yazmıştı.
Söz konusu mesajlarda, Wuhan'daki enstitüde incelenen yarasalardan SARS'a benzer bir corona virüsün laboratuvar çalışanlarına geçip onlardan başkalarına bulaşabileceği uyarısı vardı.
Wuhan kentindeki Viroloji Enstitüsü'nde çekilen başka fotoğraflar, geçen ay büyük ses getirmişti. 1500 farklı virüsün muhafaza edildiği buzdolabını gösteren fotoğraflar, Çin Ulusal Radyosu (CNR) sitesinde hala bulunuyor.
CNR’da yer alan haber 'Asya’nın en büyük virüs deposundaki bin 500’den fazla virüsü keşfedin' başlığını taşıyor. Haberde, enstitünün büyüklüğü, P1’den P4’e farklı güvenlik seviyelerinde laboratuvarların bulunduğu ve dünyada bilinen virüs ailelerinden üçte birinin burada incelendiği yazıyor.
China Daily gazetesi ise, P2 laboratuvarını gösteren iki yıl önceki haberini sildi. 30 Nisan itibariyle internet sitesinden haber içeriğine ulaşılamıyor.
Wuhan'daki Viroloji Enstitüsü'nde en üst seviye biyogüvenlik standartlarının uygulandığı P4 laboratuvarı da var. Fotoğrafların çekildiği P2 laboratuvarlarında ise zika, hepatit, influenza, herpes gibi virüsler saklanıyor.
Tarihin en büyük çöküşünü yaşayan Batılı ülkeler ise, artık doğrudan Çin'i suçlamaya başladı. ABD Başkanı Donald Trump, bir gazetecinin, "Corona virüsün kökeninin Vuhan Viroloji Enstitüsü olduğundan emin olmanızı sağlayan herhangi bir şey gördünüz mü?" sorusunu bu hafta içinde yanıtladı.
"Evet, gördüm" Donald Trump, Çin'i yeni gümrük vergileri uygulamakla tehdit etti. Dünya Sağlık Örgütü'nü de 'Çin'in halkla ilişkiler ajansı gibi çalışmakla' suçladı.
ABD lideri, aynı zamanda corona virüsün nereden, kimden, nasıl geldiğine dair araştırma yaptıklarını, bu araştırmayı bilimsel olarak yürüttüklerini de ekledi.
ABD lideri, aynı zamanda corona virüsün nereden, kimden, nasıl geldiğine dair araştırma yaptıklarını, bu araştırmayı bilimsel olarak yürüttüklerini de ekledi.
Çin'in kasıtlı olarak virüsün yayılmasına izin verdiğini mi kastettiğine dair bir soruya da, "Nerede olduğunu göreceğiz. Nereden geldiğini göreceğiz" yanıtını verdi.
Trump'ın bu sözleri ABD istihbarat yetkililerinin corona virüsün insan yapımı olmadığı bulgusuna ulaştıkları açıklamasıyla çelişiyor.
Pekin yönetimini hedef alan benzer tepkiler, geçen hafta Avustralya'dan da yükseldi. Donald Trump'la bir görüşme yapan Avustralya Başbakanı Scott Morrison'un teklifi, Çin'i çok öfkelendirdi.
Morrison, salgınların nereden kaynaklandığının; tıpkı daha önce bazı ülkelerin elindeki kitle imha silahlarını denetlemekle görevlendirilen silah denetçileri gibi, uluslararası olarak tayin edilen ‘bağımsız müfettişler’ tarafından araştırılmasını önerdi.
Avustralya Başbakanı, "Virüs küresel ekonomiyi kapattı. Olağanüstü etkiler yarattı. Böyle bir durumda dünyanın, bunun nasıl ortaya çıktığının bağımsız bir soruşturmayla değerlendirilmesini istemesi tamamen makul ve sağduyulu bir taleptir. Böylece gereken dersleri öğrenebilir ve bir daha aynı şeyin yaşanmasına engel olabiliriz" dedi.
Avustralya’nın talepleri Çin’de öfkeyle karşılandı. Son günlerde Çin’de devlet kontrolündeki medya platformlarında Çin’i eleştiren ülkelere yönelik ağır yorumlar ve tanımlamalar dikkat çekiyor.
Bunlardan birinde Avustralya 'Çin’in ayakkabısının altına yapışan sakız' diye nitelendi ve 'ABD’nin maşası' olmakla suçlandı.
Çin’in Avustralya büyükelçisi Jingye Cheng ise, bu hafta başnıda Avustralya’nın soruşturma çağrılarının Çinli tüketicilerin Avustralya mal ve hizmetlerine yönelik boykota gitmesine yol açabileceğini söyledi.
İhracatının dörtte üçünü Çin’e yapan Avustralya için bu önemli bir tehdit ve Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, bu açıklamadan sonra Çin’i 'ekonomik zorbalık tehdidinde bulunmakla' suçladı.
Çin’in Global Times gazetesinin baş yazısı ise, Avustralya’nın 'panda dövücülük ve kurbanı suçlayıcılık' tutumu izlediğini kaydederek Morrison hükümetinin ikili ilişkilere tamir edilemeyecek bir zarar verecek maceracılık içinde olduğunu yazdı.
Pekin hükümeti, salgının dünyaya yayılmasından Çin’i sorumlu tutan eleştirilere karşı sert bir diplomatik-politik kampanya sürdürüyor. Çin'in, corona virüs salgınının dünyaya yayılmasını engelleyemediği için tazminat ödemesi gerektiğini ileri süren farklı uluslararası seslere karşı bir bariyer oluşturmaya çalışıyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Geng Shuang, hafta içinde Salı günkü brifinginde "ABD’li siyasetçiler göz göre göre yalan söylüyor" dedi: "Amerikalı politikacılara, suçu başkalarına yıkmak için numaralar çevirmek yerine, kendi sorunları üzerinde düşünmelerini ve salgını mümkün olduğu kadar çabuk kontrol almalarını tavsiye ediyoruz."
ABD'nin Missouri eyaleti, Çin yönetime karşı salgınla ilgili suçlamalarla Amerikan mahkemelerine başvurmuştu. Çin Dışişleri Sözcüsü bu başvuruyu da 'absürt' diye niteledi ve böyle bir davanın hiçbir somut hukuki temeli bulunmadığını söyledi.
Sydney’deki Lowy Enstitüsü’nden Çin uzmanı Richard McGregor, Çin’in tam da rakibi ABD, salgın, siyasi bölünmeler ve kitlesel işsizliğin pençesinde zayıf düşmüş görünürken hiçbir eleştiri kabul etmemesinin tartışmayı büyüttüğünü düşünüyor. McGregor, Çin hükümetinin bunu Washington aleyhine küresel pozisyonunu güçlendirmek için önemli bir fırsat olarak gördüğü kanısında.