Enes Kara'ya da sahip çıkılamadı: Türkiye çalınan bir hayat için daha ayakta!
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Enes Kara, Nur cemaatine bağlı yurtta kalırken yaşadığı sıkıntılar ve gelecek kaygısı nedeniyle yaşamına son verdi. Kara'nın intiharı öncesine bıraktığı mesaj Türkiye'de yaşanan durumu gözler önüne serdi
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara Nur cemaatine bağlı bir yurtta yaşadığı sıkıntılar, gelecek kaygısı ve ailesinin baskıları nedeniyle intihar etti. Kara, arkadaşlarıyla intihar notunu ve bir de video paylaştı.
Enes Kara'nın bıraktığı notta ise gerçekleri gözler önüne serdi: “Herkes doktorluktan kaçıyor, çünkü mobbing var, uzun süreli nöbetler var, hastadan şiddet görme ihtimali var, köle gibi çalışıyorsunuz, ben böyle bir gelecek istemiyorum. Bulunduğum cemaat yurdunda namaz kılma ve cemaatin dersine katılmak zorunlu, verdikleri kitapları okumak zorunlu, kendim Müslüman değilim, ailem bilmiyor, buradan ayrılmak istediğimi söylediğimde hayır cevabını aldım”
Enes Kara'nın yaşamına son vermesi tarikat yurtlarını, çocuklarını cemaatlere koşulsuz teslim eden aileleri ve geçmişten bu güne karartılan hayatları yeniden tartışmaya açtı.
Türkiye şimdi gençlerin gelecek kaygılarını, İslam dışı inançlara sahip olanlara yapılan baskıları ve gençlerin yaşadığı sorunları yeniden düşünürken tweetler'in yok olan hayatları getirmeyeceğinin milyonlarca insan farkında.
Ancak çok sayıda vatandaş daha fazla gencin yaşadıkları psikolojik ve fiziksel şiddet, inançlarına saygı duyulmaması, mesleklerini yerine getirmemesi, ekonomik sıkıntılar, siyasal baskı gibi yaşamı çekilmez hale getiren aygıtlardan korunmasında hem fikir.
Öte yandan yurttaşlar çocukların cemaatler, tarikatlar ile bunlara koşulsuz bağlı ailelerden de uzak tutulmasını talep ediyor.
TELE 1’den Fırat Yeşilçınar’a konuşan Enes Kara’nın babası Mehmet Kara'nın sözleri ise tepkileri arttırdı:
Sürekli telefonla oynuyordu. İçine kapanık birisiydi. Fazla konuşmazdı. Çevresiyle falan da konuşmazdı. Videosunu izledim. Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yer. Talebelerin kaldığı yer. Orada kalmasını tavsiye ettim. Devlet yurdunda başvuru yapmadık. Durumumuz iyi. Manevi olarak ahiretine faydası olsun istedim. Ben 25 yıldır Risale-i Nur okuyorum. Bir zararını görmedim. Ben bu cemaatin 25 yıldır içindeyim. Kaldığı yerde hiçbir sorun yoktu. Sürekli arkadaşlarıyla iletişim halindeydik. Birkaç ay kalır sonra alışır dedim. Cenazeyi aldık şu an dönüyoruz Hatay’a. Biz kimseden şikayetçi değiliz. Olaydan sonra durumunu daha iyi anladık.
Sosyal medyada yapılan bazı paylaşımlar: