Mehmet Yağmur, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti
30 yıl boyunca rol aldığı 110 sinema filminde birçok kaza geçiren, ölümlerden dönen Mehmet Yağmur, yakalandığı Kovid - 19 nedeniyle 3 günde hayatını kaybetti.
Mehmet Yağmur... Türk sinemasının karakter oyuncusu. 30 yıl boyunca birçok tehlikeli sahnede çeşitli badireler atlattı. Ne var ki Kovid - 19'a 3 günde yenik düşerek hayatını kaybetti.
Mehmet Yağmur, 1959'da 17 yaşındayken Malatya'da kendisine bir gelecek göremediği için İstanbul'a gitmek istedi. Ne var ki henüz reşit değildi ve ailesi gitmesine izin vermedi. Mehmet Yağmur, bunun üzerine kaçak olarak bindiği trenle İstanbul'a kaçtı. İlk günler parklarda yatan, aç kalan Mehmet Yağmur, Kapalıçarşı'da seyyar satıcılık yaparak kalem, tarak, defter satmaya başladı. Günlerden bir gün seyyar tablasına el koyan zabıtayla kavga ettikten sonra Kapalıçarşı'dan kaçarak Yeşilçam Sokağı'na gitti. Orada tanıştığı kişinin aracılığıyla film setlerinde ışıkçılık yapmaya başlayan Mehmet Yağmur, 1970'te oyuncu olarak kamera karşısına geçti.
'Bin Yıllık Yol' adlı sinema filminde kavga sahnelerinde rol alacak bir oyuncunun sete gelmemesi üzerine yönetmen Yılmaz Duru'nun "Mehmet, seni oynatalım" demesiyle oyunculuk kariyeri başlayan Mehmet Yağmur, 2000'e kadar 110 filmde 'Kötü adamı' canlandırdı. Birçok filminde başrol oyuncuların savurduğu yumruklar yanlışlıkla yüzüne gelen ve çeşitli set kazaları yaşayarak ölümlerden dönen Yağmur, geçtiğimiz günlerde yaşadığı Malatya'da Kovid - 19'a yakalandı. 78 yaşındaki Mehmet Yağmur, tedavisinin 3'üncü gününde hayatını kaybetti.
Mehmet Yağmur, bir röportajında film setlerinde atlattığı badireleri şöyle anlatmıştı; "Gözüm karaydı. Atla atla, düş düş, vur vur, kır kır, hiç korku yoktu. Kavganın A'sından Z'sine her şeyini biliyorduk. Nereden vurursun, nereden gidersin bunu bilemezsen olmaz, çekemezler. Onun için bir kariyerimiz vardı. Orayı da koruyabildiğimiz kadar koruduk. Gerçek dayak yediğim filmler de oldu. Yılmaz Köksal kazara ayağı kaydı gözümün altına bir yumru attı. Gözümün çıktığını sandım. 'Malkoçoğlu' filmini çekerken ölümlerden döndük. Köprüden bizi aşağı atma sahnesi vardı. 'Camoka' vuruyor, Cüneyt Arkın'ı ve bizi suya atıyor, Dalaman Çayı'na... Dalaman Çayı'nın derinliği yarım metre, altı da betondu. 15 metreden aşağı düştük. İpi kestiler, patır patır düştük ve canlı çıktık. O kadar işimiz serti. Şu an ki aklım olsa bir tanesinde bile oynamazdım, canınla dövüşüyorsun."