Erdal Özyağcılar: Varlık içinde yokluk yaşattılar
Usta sanatçı Erdal Özyağcılar katıldığı programda bilinmeyenlerini anlattı. Bursa'da çok varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Özyağcılar, ergenliğine kadar varlık içinde yoklukla büyümek zorunda kaldığını söyledi.
Usta sanatçı Erdal Özyağcılar katıldığı programda bilinmeyenlerini anlattı. Bursa'da çok varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Özyağcılar, ergenliğine kadar varlık içinde yoklukla büyümek zorunda kaldığını söyledi.
"AİLEM BENİ YAŞAMAMA YETECEK KADAR BESLEDİ" Bursa'da çok varlıklı bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Özyağcılar, ergenliğine kadar varlık içinde yoklukla büyümek zorunda kaldığını söyledi. Ağabeyinin, aşırı kilo nedeniyle vefat etmesi, ailesinde travmaya yol açtığını belirten usta sanatçı, "Sadece yaşamama yetecek kadar beslediler ve bu durum yaklaşık 13 yaşına kadar devam etti" dedi. Özyağcılar, "Ailemin benden önce Mustafa diye bir çocuğu olmuş. Çocuk çok güzel doğmuş, masmavi gözlü. Fakat bir de iştahlı çocuk, devamlı mama yiyor. Bir şey olmuş, 11 aylıkken çatlamış çocuk. 'Biz çatlattık çocuğu' derdi babaannem. Öyle yedirmişler, bayağı bir kiloluymuş. Ondan sonra ben doğuyorum. Babaanne 'Aman' diyor, 'Az, az' diyor. Fazla yemek yok. Ben açlıktan o kadar çok kiraz yemişim ki veca olmuşum." ifadelerini kullandı. 73 yaşındaki usta sanatçı, yaşadığı sancılı süreci, "Aç olduğum için ailemden gizli gizli ağaçlardan meyve toplayıp yerdim" sözleriyle anlattı.
"O dönemde aklım konservatuvarda kaldı" diyen oyuncu, "Ankara Konservatuarı'nda şansımı denedim ancak kuruma kabul edilmedim" şeklinde konuştu. Usta sanatçı, bir sonraki sene sınava yeniden girmeyi düşünürken bambaşka bir olay yaşadığını dile getirdi.
"TİYATROYA İLGİ DUYUYORDUM" Okul hayatı başlayınca tiyatroya ilgi duyduğunu belirten Erdal Özyağcılar, ailesinin kendisini desteklediğini söyledi. Özyağcılar, çeşitli halkevlerinde tiyatro eğitimi aldığını ancak 'başka bir mesleği de olsun' düşüncesinde olan babasını kırmamak için İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne kaydolduğunu anlattı.
"BANA AİT OLMAYAN BELGE İLE SINAVA GİRDİM" Özyağcılar, İstanbul Belediye Konservatuarı'na girmekten son anda vazgeçen yakın arkadaşı İlhan Ongan'ın belgesiyle sınava girdiğini ve kazandığını belirtti.
"HAYALLERİMİN PEŞİNDEN GİTTİM" Özyağcılar, bir süre sonra gerçek durumu hocası Yıldız Kenter'e itiraf ettiğini ve bu duruma çözüm bulmasını istediğini sözlerine ekledi.
Usta oyuncu, Kenter'in çözüm olarak; bir yıl boyunca konuk öğrenci olarak derslere katılmasını, sonraki yıl sınava kendi adıyla girerse sınavı kazanacağını, hatta yıl kaybı olmaması için sınıf atlatacağını söylediğini belirtti. Hayallerinin peşinden gitmeyi seçen Erdal Özyağcılar, sanat dünyasının basamaklarını çıkarken en büyük destekçisinin Yıldız Kenter'in olduğunu dile getirdi.
"AYAĞI ÇİRKİN BİRİSİYLE ASLA YAPAMAM" Eşi ile tanışma hikayesini de anlatan ünlü oyuncu, o dönemlerde kendisinden bir üst sınıfta olan Güzin Özyağcılar'dan hoşlandığını söyledi. Ayak fetişisti olduğunu sözlerine ekleyen ünlü oyuncu, şu ifadeleri kullandı: Erkek çocukları konuşuyor ya delikanlılık zamanında "Sen neyden hoşlanırsın?" diye sordular, ben de "Ayağı çirkin birisiyle asla yapamam" dedim. O zaman Güzin'den de hoşlanıyorum, arkadaşlarıma söyledim. Sonra dediler ki: Ağabey kolayı var. Biz onu yatırırız, çıkarırız ayakkabılarını bakarsın ona göre karar verirsin. Tuttular zavallı Güzin'i yarım çizmelerini... Sonra, "Bu iş olur" dedim.
1972 YILINDA EVLENDİLER Erdal Özyağcılar ve Güzin Özyağcılar, 1972 yılında nikah masasına oturdu. Çiftin, Zeynep ve Emrah adından iki çocuğu bulunuyor.