Damla Sönmez: Kalbimi çarptıran işlerde yer almayı seviyorum
TÜRSAK Vakfı YouTube kanalında sinemaseverlerle buluşan “Senaryo Sohbetleri” programının on üçüncü konuğu, yer aldığı dizi ve film projelerindeki performansıyla beğeniyle izlenen oyuncu Damla Sönmez’di.
4. DenizBank İlk Senaryo İlk Film Yarışması kapsamında gerçekleştirilen, yönetmen Bora Talat Oyacı’nın moderatörlüğünü yaptığı “Senaryo Sohbetleri” programının konuğu Bornova Bornova, Sen Aydınlatırsın Geceyi, Şubat, Güllerin Savaşı, Sibel ve Çukur gibi beğeniyle izlenen projelerde yer almış ve 17. TÜRSAK Geleceğin Sineması Yarışması'nın da Ana Jüri Üyesi olan başarılı oyuncu Damla Sönmez’di.
Damla Sönmez programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo ve oyuncu ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları içtenlikle cevapladı. Damla Sönmez ayrıca TÜRSAK Vakfı Instagram hesabından yapılan çekilişle kendisine canlı yayına bağlanarak soru sorma hakkı kazanan bir hayranının sorusunu da cevapladı.
“İŞİN HEM OKULUNDA HEM MUTFAĞINDA YER ALDIM" Programda ilk olarak “Hikayen nasıl başladı?” sorusuna cevap veren Damla Sönmez, “Oyuncu olma isteğimin ne zaman başladığını ben de bilmiyorum” dedi. İlkokuldayken Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ne oyunculuk kursuna gittiğini söyleyen Sönmez, orada vakit geçirdiği süre boyunca öğrendiklerinin oyunculuğa dair ilk adımı atmasında son derece önemli bir yer edindiğini belirtti. Ortaokul ve lise yıllarında okul tiyatrosunda yer aldığını ve sahnede olmayı her zaman çok sevdiğini program sırasında heyecanla dile getiren Sönmez, üniversite yıllarında ise okulda okurken hem dizilerde rol aldığını hem de tiyatroda reji asistanlığı yaptığını söyledi ve sözlerini şu cümlelerle noktaladı:
“O yıllarda işin hem okulunda hem de mutfağında yer aldım. Bugünden geçmişe dönüp baktığımda iyi ki o mesaiyi harcamışım diyorum. O yıllarda kendimi keşfetmek çok önemliydi ve giriştiğim bu işler de bana büyük tecrübe kattı.”
“KALBİMİ ÇARPTIRAN İŞLERDE YER ALMAYI SEVİYORUM” Geleceğe dönük plan yapmadığını ve daha çok yaşadığı bugüne odaklandığını ifade eden Damla Sönmez, oyunculuğun kendisi için her zaman ve her koşulda çok özel olduğunu söyledi. “Rol almak istediğin bir projenin nasıl özelliklere sahip olmasını istersin?” sorusuna ise “Kalbimi çarptıran işlerde yer almayı seviyorum” cevabını veren Sönmez, heyecan duyduğu her projenin içinde yer almaktan büyük bir zevk ve mutluluk duyduğunun altını çizdi.
Oyunculuk ve karakterler hakkında çeşitli değerlendirmelerde bulunan Sönmez, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: “Benim gözümü korkutan ve yapamayacağımı düşündüğüm karakterlere karşı daha büyük bir ilgi ve heyecan duyuyorum. Kendimi deneyebileceğim her işte oynuyordum üniversite yıllarında ve her açıdan kendimi geliştirmeye bakıyordum. Sinema filminde oynamak üniversitede okuyan her oyuncu adayının hayalidir tabii ki ve ben de o yıllarda yaptığım her işe tecrübe kazanma fırsatı olarak baktım”.
“YÖNETMENİ ANLAMAK ROLÜNÜ ANLAMAKTIR” Programın moderatörü Bora Talat Oyacı’nın “İyi senaryo ilk okuyuşta anlaşılır mı?” sorusuna kendisinin de değer verip uyguladığı tekniği anlatan Damla Sönmez, senaryoyu okumakta olduğu anda taşlar yerli yerindeyse ve karakterler kağıttan çıkıp kendisiyle konuşuyormuş gibi bir his uyandırıyorsa projeyi gözü kapalı bir şekilde kabul ettiğini söyledi. Sönmez, konuya ilişkin dikkat ettiği diğer noktaları daha ayrıntılı bir şekilde şöyle açıkladı:
“Filmi yapacak yönetmenle oturup ilk konuşmanız benim bir projeyi kabul etme nedenlerim arasında her daim üst sıralarda yer alır. Rol alacağım bir filmin ön hazırlık süreci de benim açımdan çok önemlidir ve ben bir projeye de dahil olmadan önce her zaman bunu talep ederim. Bir oyuncunun rolünün hakkını verebilmesi için ayrıca yönetmeni de çok iyi anlayıp onunla aynı çizgide olması gerekir. Siz oyuncu olarak yönetmenin perdede görmek istediği işi tam olarak yansıtmak istiyorsanız yönetmeni pür dikkat dinlemelisiniz. Yönetmenle aynı bağlamda buluştuğunuzda da ikinizin de üzerinde hemfikir olduğu bir sonuç ortaya çıkar. Bunun yanı sıra bir karakteri seyirciye anlatabilmek için o karakteri iyice anlayabilmek gerekir."