Esra Ceyhan: Kızıma hem anne hem baba oldum
Milliyet'in Instagram hesabından yapılan canlı yayınına konuk olan ekranların tecrübeli yüzü Esra Ceyhan, hayatına ve profesyonel meslek anlayışına dair tüm detayları anlattı.
Ekranların tecrübeli ismi Esra Ceyhan Milliyet.com.tr canlı yayınına konuk olarak hem meslek hayatı hem de özel yaşamıyla ilgili açıklamalar yaptı. Kadınların güçlü olmasından pandemi sürecine, annelik duygularından medya hayatına kadar samimi açıklamalarda bulunan Ceyhan günümüzdeki televizyon programları ile ilgili olarak "İşlerin nasıl gittiğini fırsat olsa anlatmak isterdim. Büyük bölümünde iyi gitmiyor. Benim yapıp bitirdiğim şeyleri tekrar tekrar yapanları görüyorum. Aslında aynı şey de değil. Aslı yapılmışsa taklitleri yeteri kadar iyi olmuyor" dedi. İşte Esra Ceyhan'ın canlı yayında yaptığı açıklamaları...
Biz sizi ekranlarda hep samimi ve güçlü gördük. Esra Ceyhan için evdekal süreci nasıl geçti? Zor bir süreç zor bir dönem oldu. Açıkça söylemek gerekirse yeni yıla girerken dünyadaki gelişmeleri takip ederek kötü bir şeylerin gelmekte olduğunu hissediyordum. Ama tabii bu kadar büyük olabileceğini ya da bizi bu kadar etkileyeceğini hiçbirimiz tahmin etmemiştik demeyelim ama muhakkak bilim insanları öngörmüşlerdir ama, daha önce SARS gibi salgınlar teğet geçmişti uzaklarda yaşandı bitti bizim şahit olmadığımız şeylerdi bu nedene insanlar da tahmin etmemişti ama buradayız.
Başladığımızdan yani okulların tatil olduğu dönem itibariyle ben kendimi sorumlu hissettim. Bazen haber merkezi bazen ana haber spikeri bazen de A’dan Z’ye programındaki Esra Ceyhan oldum. Kolları sıvadım bu ana kadar her gece canlı yayınlar yaptım. Kah Corona geçiren ve atlatan Prof. Dr. Bülent Tutluoğlu hastaneden çıktığının akşamı konuğum oldu. Kah Prof. Dr. Mehmet Ceyhan hoca konuğum oldu. Sanatçılar oldu, sosyal medya fenomenleri, topluma yararlı olacak insanlar konuğum oldu. Canlı yayınlar için okuyup hazırlanmakla geçti. Bunun dışında da ilk haftalar kabustu hayatımda hiç olmadığı kadar temizlik yaptım. Ellerim hala kendine gelemedi. Ellerim, bileklerim, ayaklarım, bacaklarım ağrıdı. En son kendimi çamaşır suyu dolu bir leğenin içine anahtarı atarken buldum. Önce evi dip, köşe bucak temizledim sildim. Ben de bir panik içine düştüm. Koltuklar silindi buharla temizlendi kendimi duvarlara tırmanırken buldum. Allah akıl fikir versin. Neyse ki artık sona erdi daha kontrol altındayım.
Instagram’da yayınlarınız devam ediyor tabii ama yazmayı çizmeyi ve televizyonu özlediniz mi? En çok neyi özlediniz? Özlemedim desem yalan olur ama ben yayınlarımı hep istediğim şekilde canlı yayın olarak yaptım. Son gelen tekliflerde canlı yapmayalım da canlı gibi çekelim denince ben de kabul etmedim. İşimi çok iyi yaptığımı düşünüyorum seven vardır sevmeyen vardır tabii ki ama doğalı da bu. Benim iki tane kitabım var. Biri A’dan Z’ye idi diğeri de tüm Anadolu tatlarının kolay tarif edildiği bir yemek kitabı var. Ama gazetede yazmayı özledim. Çok uzun yıllar boyunca gazetelerde yazdım. Yine yazabileceğim güzel bir mecra var. Çok saygı duyduğum çok büyük bir ustanın ışığının hala üzerine düştüğü müesseselerden.
Ben yine o samimiyete gideceğim Esra Ceyhan yayınlarında tüm sorunlara ve merak edilen tüm sorulara ışık tutuyordu. Ne anılar vardır buralarda ama sizin unutamadığınız bir vaka, ya da size ulaşan soru soran insanlar vardır en çok ne soruluyor? Bana en çok ailelerle anne ve babalar çok endişe içindeler. LGS, üniversite sınavlarda çocuklarımız nasıl girecekler, maske ile o sınavlardaki verim nasıl olacak, sınav sonrası bulaş olur mu? Çocuklarımızın başarısı için bundan sonrası nasıl olacak? gibi sorular var. Bunun dışında komplo teorileriyle ilgili de çok soru geliyor, siz ne düşünüyorsunuz diyorlar bana. Okumak ve araştırmaktan çok keyif aldığım için bakıyorum ama komplo teorilerine inanmak biraz zor. Ne olacağını bilmesek de bu şekilde maalesef.
Esra Ceyhan birçok insanın sıkıntısını çözüyordu peki kendi sorunlarıyla nasıl baş ediyor? Var mı yönteminiz? Bu çok zor bir şey. Ben de her gün yemek yapmaktan sıkılıyorum. Ben tek başımayım bana yardım edecek kimse yok bu dönemde olmasın da zaten. Zaten her zaman yalnız olduğunu düşünen biri için daha güçlü kılmıyor bu benim için çok büyük bir değişiklik değil. Bunları her zaman açıkça söylemiyorum, Allah'a şükrederek herkes için isteyerek baş ediyorum. Normalleşme sürecine kadar vakaların inmesi beklentim vardı. Ancak bine yakın olan vaka beni bu sıralar biraz zorladı.
Anne oldunuz? Nasıl bir his? Nasıl geçiyor zaman kızınızdan ne öğrendiniz? Annelik konusu çok özel bir şey. Bu dünyada kendi varlığınızı silip, istediklerinizi belki bazı hayallerinizi bile rafa kaldırabiliyorsunuz ama çocuğunuzun geleceği söz konusu olduğunda bunları yapamıyorsunuz. Anne olmak demek bir anlamda sizin kendi kalbinizi çıkarıp çocuğunuzun bedenine vererek iki kalple yaşaması gibi bir şey. Annelik ciddi bir fedakarlık değil mi? O zaman dünyaya getirmeyeceksiniz. Ben şunu da söylemiyorum, anne olan insan dünyadaki her şeyden vazgeçmesin değil ama ayrıldığım için daha fedakar olmam gerekiyordu. İki kişilik performans sergilemem gerekiyordu. Kendi kendime bir karar aldım ortaokul bitene kadar onun yanında olayım ki çünkü sonra sonra büyüyecek ve kendi yolunu çizecek. Duygusal olarak yanında olmak, eve geldiğinde onu karşılamak bunlar bir çocuğun moral ve motivasyonunu yükseltebilir. Çünkü kapı iki kere çalmıyor. Bir kere çalıyor, babasının gelme durumu olmadığı için ben onu karşılayan bir insan olmak istedim.
Bizi izleyenlere tavsiyeleriniz neler? Şu anda aile içi şiddette büyük bir artış olduğunu biliyoruz. Herkesin durumu çok iyi değil ve büyük evlerde yaşamıyorlar. Ne kadar büyük evlerde, ne kadar büyük imkanlar içinde birbirine uzak, inanılmaz derecede mesafeli, sıcaklıktan yoksun evler var. Zannetmeyin ki, her şey parayla pulla, malla mülkle oluyor. Birazcık da bunları sağlamak, bizim elimizde. Yani içinde bulunduğumuz durumu doğru değerlendirmek lazım. Şu anda, birçok insan işini kaybetti, birçok insan sıkıntı içinde. Bunların bilincinde olmak ve tehditlerimize sabırla sarılmayı, ben önemli buluyorum. Sabırlı olmak, sevgi dolu olmak ve duyarlı olmak, bir de dört kural var ya; sosyal mesafe, maske takmak, temiz olmak ve kalabalıklarda bulunmamak bunlar çok önemli kaideler. Bunları yerine getirmek her birimizin, hayat ödevlerimiz olsun şeklinde düşünüyorum.