Selçuk Yöntem'den 40 yıllık hayat arkadaşı Cihan Yöntem hakkında çarpıcı açıklamalar
Usta sanatçı Selçuk Yöntem, Hülya Koçyiğit'in sunduğu, TRT 2'de yayınlanan 'Film Gibi Hayatlar' programına konuk oldu. Yaklaşık 40 yıldır Cihan Yöntem ile evli olan oyuncu çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Lisede tiyatro kolunun hazırladığı tiyatro oyununu seyretmesinin bütün dünyasını değiştirdiğini ifade eden Selçuk Yöntem, sonrasın aktör olmaya karar verdiğini söyledi. Konservatuarda çok değerli isimlerden eğitim alan Yöntem, Cüneyt Gökçer’in kendisi için çok değerli olduğunu belirterek, "Hepimiz onu taklit ederdik. Onun gibi olmaya çalışırdık" dedi.
Selçuk Yöntem tiyatronun kendisinde hissettirdiği şeyleri, "Tiyatroda insanı ve insan ile olan alışverişi ve bu hayatın içerisinde insanın bulunmak isteği rolün, yapmak istediği işin çok anlamlı olması gerektiğini hissediyorum. Malzemesi insan olan bir işi yapıyoruz. Ve bunun evrenselliği var. Hayatın çok değerli bir alanının kapsıyor" cümleleriyle ifade etti.
Bir dönem tiyatro yönetmenliği de yapan oyuncu, yönetmenliği kenara bırakmasının sebebini, "Yönetmenlikten koptum. Çünkü oyunculuk egom ağır bastı, çünkü tüm bu sorumluluğu üzerime alamam. Daha kendimle olan noktayı aşmış değilim. İleride, belki daha sonra olabilir diye düşündüm" şeklinde açıkladı.
"RAHMETLİYİ RÜYAMDA GÖRDÜM" 'Amadeus' tiyatro oyunuyla sahnede olan Selçuk Yöntem , yunun nasıl teklif edildiğini anlattı: Kerem’le (Alışık) buluştuk. 'Ben bir düşüneyim' dedim. Tekrar buluşup kararımı bildireceğim. Sadri Alışık’ı hiç tanımam ama rahmetliyi sabah rüyamda gördüm. Sadece bana baktı, gözlerini kırptı, güldü ve uyandım. O kadar güzel gözleri vardı ki... Sadri’ye ve Kerem’e de anlattım. Hepimiz çok duygulandık. Bu çok enteresan bir işaretti benim için. İşaretlerle yürümenin bu yaşamda önemini biliyorum. Bu herkes için geçerli, herkeste bu sezgi var. Herkesin bu şartları algılamaya ihtiyacı var.
"KARAKTER ÇATISMASI ÖNEMLİ" Dizi, sinema ve tiyatroda bir projeye dahil olurken ilk olarak senaryoyu değerlendiğini belirten usta sanatçı, "İlk önce senaryoyu ya da tiyatro metnini okurum. Dramatik yapısı, karakter çatışması çok önemli. Orada oynama duygusunu, hissini aldığım zaman kendi adıma birinci aşamayı geçmiş oluyorum. İkinci aşamada ise kadro kim, bu çok önemli benim için. Uyumlu, pozitif insanların olmadığı bir kadro cehennem yaşatır tiyatroda, sinemada, dizide. Ekip işi yapıyoruz. Pürüz olduğu zaman o ortamda bulunamam. Bir tane problemli, pürüz çıkaran kişilik, karakter olursa imkansız orada bulunamam. O aşamayı da geçtikten sonra ise dizide hangi kanal, tiyatro ise hangi yapım, kim yönetecek, o yönetmen ile ben oyun gösterebilecek miyim gibi sorular ve sonrasında güzel buluşmalar, işler ortaya çıkıyor" ifadelerini kullandı.
"İKİNCİ ÇOCUK CESARETİ OLMADI" "Baba olmak bana bir şey öğretti. Baba olmak öyle bir sorumluluk ki, o sorumluluktan dolayı ikinci çocuk cesareti bende olmadı hiçbir zaman" diyen Selçuk Yöntem, kızı Iraz ile bugüne kadar hiçbir projede birlikte rol almadığını söyleyerek, "Birlikte bir oyun oynayabileceğimi zannetmiyorum. Bana bir tuhaf geliyor, baba kız aynı yerde oynaması. Farklı olması daha iyi gibi geliyor. Mesela kızımı oynamamalı asla" şeklinde konuştu.
"RUHLARIN UYUŞMASI ÇOK ÖNMELİ" Yaklaşık 40 yıldır Cihan Hanım ile mutlu bir evlilik sürdüren Selçuk Yöntem, "Ruhların uyuşması da çok önemli bir şey. Sevgi ve saygı olduktan sonra her şey olmaması mümkün değil, her türlü güzelliğin olamaması mümkün değil. İnsanlar nerede duracaklarını, nereye kadar müdahale edeceklerini çok iyi bilmeliler. Bu sınırı aştıklarında bütün arıza ortaya çıkıyor zaten. Herkes karşısındakini kendine benzetmeye çalışıyor. Böyle bir şey yok. Herkes farklı, herkes biricik. Herkesin sınırlı yerlerine girebiliriz, giremeyebiliriz. Bunlar olduğu zaman da iş uzun sürüyor" açıklamasını yaptı.