Yeşilçam'ın Küçük Hanım'ıydı! Akıl hastanesine zincirlendi
Güzelliğiyle Yeşilçam'a damga vuran Belgin Doruk'un hayatı, zayıflama hapları kullandıktan sonra kabusa döndü. Türk sinemasının benli güzeli, yaşadığı gösterişli dönemden sonra akıl hastanesine kapatıldı.
Ankara'da doğdu Türk sinemasının benli güzeli Belgin Doruk, 28 Haziran 1936 yılında Ankara'da dünyaya geldi. Sinema tutkunu Refet Hanım ve Ziraat mühendisi Hasan Bey'in kızı olarak dünyaya gelen güzel yıldız, henüz çocukken babasının tayini nedeniyle İstanbul'a taşındı.
Sinema aşkı, okulu bıraktırdı İlk kez 5 yaşındayken sinemaya giden Belgin, 'Yıldız' dergisinin 1952 yılında düzenlediği oyuncu yarışmasına gizlice kendi fotoğrafını gönderdi. Babası, kızının finale kalması üzerine epey sinirlense de, güzel oyuncu annesinin desteğini de alarak yarışmaya katıldı ve birinci oldu! Fakat Belgin Doruk, bir dergiye kapak olunca okul yönetimi tarafından uyarıldı. Okul ve sinema ikileminde kalan gamzeli yıldız, sinemayı tercih ettiğinde henüz 16 yaşındaydı...
27 yaş büyük birine aşık oldu 17 yaşındayken peş peşe film teklifleri alan Doruk, Türkiye Güzellik Yarışması'nda ikinci, Avrupa Güzellik yarışmasında ise üçüncü seçildi. Hayatında her şey yolunda giden Doruk, o dönem aşık olduğu Faruk Genç'ten evlilik teklifi aldı. Kendisinden 27 yaş büyük biriyle evlenmek istediği için annesinden onay alamasa da o buna aldırmadı ve yasal olarak evlenebileceği yaşa gelir gelmez, sevdiği adamla evlendi.
Lükse boğuldu Boğaza bakan bir yalıda yaşayan Doruk, evliliğinin ilk yıllarında çok mutluydu. Oldukça varlıklı bir yaşam süren güzel oyuncu, kıyafetlerini Paris'ten getirtiyor, balo ve davetlerin vazgeçilmez ismi oluyordu. O dönem Zeki Müren ile peş peşe iki filmde oynayan Doruk için mutluluk ne yazık ki kısa sürdü...
Kocası, çocuğu aldırmasını istedi Yetişkin kocası tarafından sık sık küçümsenen Doruk hamile kalınca, kocası henüz çocuk için erken olduğunu ve çocuğu aldırması gerektiğini söyledi.
Doğum sonrası kilolarıyla başı dertteydi Kocasının dediklerini umursamayan kederli yıldız, 1955 yılında bir kız çocuğu dünyaya getirdi fakat hareketli oyunculuk hayatı nedeniyle çocuğuyla yeterince ilgilenemedi. Üstelik doğum sonrası kiloları 75'i bulmuştu. Annelikle tanışalı henüz 3 ay olmuşken, 'Çölde Bir İstanbul Kızı' filmi nedeniyle kamera karşısına geçecekti.
''Fil gibisin Belgin!'' Kısa zamanda kilo vermesi gerektiğine inanan Belgin Doruk'a annesi Refet Hanım, "Fil gibisin Belgin, iç şunu zayıfla" diyerek OBEX isimli bir zayıflama hapı verdi. Bu ilacın, sonun başlangıcını olduğunu kim bilebilirdi...
Evliliğin maddi yükü omuzlarına bindi Belgin Doruk'un eşi Faruk Genç, o dönem meslek hayatında ciddi kayıpların eşiğindeydi. Maddi anlamda güç kaybeden evliliğini toparlamak yine Belgin Doruk'a kalıyordu. İlaç sayesinde zayıflayıp, peş peşe birçok filmde oynamaya başladı.
Evliyken bir başkasına aşık oldu 1960 yılında Birsel Film'den 'Yeşil Köşkün Lambası' filmi için teklif alan Doruk, film çekilirken yapımcı Özdemir Birsel ile birbirlerine aşık oldular. Evliyken başkasına aşık olduğu için vicdanı sızlayan talihsiz yıldız, eve gider gitmez alkol alarak kocasına bir başkasına aşık olduğunu itiraf ederek, evliliğini sonlandırdı.
Zayıflama haplarından vazgeçemiyordu Belgin Doruk, 7 Mayıs 1961'de Özdemir Birsel ile dünyaevine girdi fakat kocası oldukça işkolik olduğu için balayına bile gidemediler. Doruk, hala zayıflama haplarıyla kilosunu kontrol altında tutuyordu. Hapların bedeninde yarattığı bağımlılığın farkında bile değildi...
Beklediği sevgiyi hiç göremedi Güzel oyuncu, yapımcılığını yine Birsel Film'in üstlendiği 1961 yapımı 'Küçük Hanımefendi' filminde oynadı. Ayhan Işık ve Belgin Doruk'un partnerliğinin oldukça beğeni topladığı film serisi, o dönem gişe rekorları kırdı fakat kederli yıldız yine de hayatından memnun değildi çünkü ikinci evliliğinde de beklediği sevgiyi göremiyordu...
Kullandığı ilaçlar sinir sistemine zarar verdi Belgin doruk, 1967 yılında dünyaya bir erkek çocuğu getirdi. Hamilelik sonrası aldığı kiloları bu defa, 'Pat' adlı bir zayıflama ilacıyla kontrol altında tutmaya çalışıyordu. İlacın içerisinde bulunan amfetamin maddesinin, sinir sistemini bozan bir uyuşturucu olduğunu elbet de bilmiyordu...
Şarkıcılık teklifini geri çevirmedi Amfetamin etkisi altındaki bilinciyle, her şeyi yapabileceğine inanan Doruk, gelen şarkıcılık tekliflerinden birini kabul etti. En yakın dostu Zeki Müren, ona müzik dersi vermeyi önerip, şarkı söylemek konusunda yeterince donanımlı olmadığını söylese de, Belgin Doruk bunu istemedi...
Sahnede rezil oldu Talihsiz güzel, amfetamin etkisi altındaki bilinciyle sahnede şarkı yerine şiir okumaya başladı, hatta o gece ilahi söylediği bile oldu... Gecede bulunan davetliler, ''Bu kadın çıldırmış'' diyerek, bir zamanların iddialı güzeline ağır ithamlarda bulundular. Doruk, o gecenin sonunda gözlerini yatağında açtı ve her yeri titriyordu..
Akıl hastanesine kaldırıldı Tüm bunların üstüne ikinci evliliği de, tıpkı ilk evliliği gibi maddi anlamda çatırdamaya başladı. Eşi Özdemir Birsel'in işleri hiç iyiye gitmiyordu. Yaşananlara dayanamayan Doruk, geçirdiği sinir krizi sonrası, akıl hastalarının kaldığı Fransız Lape hastanesine kaldırıldı.
Kilitledikleri odada zincirlediler Hastanedeki demir kapılardan çok korkan Doruk, görevliler tarafından bir odaya kilitlendi. O dönem Belgin Doruk'un kaldığı hastanede zincire vurulduğu iddiası, gündemi çalkalayan bir başka detaydı.
Evine haciz geldi Tüm bu olanların üstüne, ilerleyen yıllarda oğlunun borcu nedeniyle eve haciz geldi. İcra memurlarının evi boşaltırken Doruk'tan imzalı fotoğraf alması, dertli yıldızı dayanılmaz bir kedere daha itti. Doruk, öylesine muhtaç bir durumdaydı ki, ilk evliliğinden olan kızı, ona kendi evinden koltuk getirmek zorunda kaldı...
''Tombul Hanım'' Yaşadığı lüks hayat sonrası, yiyecek yemek bulamayan Doruk, para kazanmak için her reklam teklifini kabul etmeye başladı. Fakat onunla ''Tombul Hanım'' diye dalga geçen basının acımasız tavrına dayanamayarak, kendini eve kapattı.
İkinci bir kadının varlığını hissediyordu Doruk'un, 19 yıl boyunca kullandığı zayıflama ilaçları, sinir sistemini altüst etmişti. Öyle ki doktorlar şok tedavisi uygulamak zorunda bile kaldı. Doruk, ilaç kullanmayı bırakınca, hızlı bir şekilde tekrar kilo almaya başladı. Üstelik, o dönem Ankara'da belgesel çeken kocası tarafından aldatılmakta, talihsiz yıldızı üzen bir başka olaydı.
İntihara kalkıştı Doruk'un eşi Özdemir Birsel, 70'li yılların başında iflas etti. Sevgisiz yaşantısının üzerine bir de ekonomik sorunlarla savaşan Doruk, 120 kiloya kadar çıktı. Hatta, bir gece evinde çok sayıda ilaç içerek canına kıymaya bile çalıştı.
Ve son... Yeşilçam'ın güzelliğiyle büyüleyen Küçük Hanım'ı, 27 Mart 1995'te evinde kalp krizinden öldüğünde yine yalnızdı...