Bu hatalar yıpratıyor: Kalp damarlarında tıkanıklığın ilk sinyaline dikkat
Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında başı çeken kalp damarlarındaki tıkanıklığın gençlerde de sık görüldüğüne dikkat çekerek önemli belirtilere karşı uyardı.
Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, yoğun stres içeren yaşam tarzı, sigara, alkol, aşırı tuz tüketimi ve kalitesiz uyku gibi alışkanlıklar nedeniyle kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığı son yıllarda hızla artıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında başı çeken kalp damarlarındaki tıkanıklığın yani koroner arter hastalığının artık gençlerde de sık görüldüğünü belirterek “Sağlıksız yaşam alışkanlıklarına genetik faktörler, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabet hastalığı da eklendiğinde kalbi besleyen damarların (koroner arter) tıkanma ihtimali giderek artıyor” diyor.
Ülkemizde her yıl bin kişiden ikisinin yani yaklaşık 160.000 kişinin kalp damarlarındaki tıkanıklığa bağlı olarak hayatını kaybettiğini söyleyen Doç. Dr. Macit Bitargil “Kalbi besleyen ana damarlarda kritik seviyede ve sayıda damar tıkanıklığı olduğu zaman ise hayat kurtaran ve yaşam kalitesini yükselten koroner bypass ameliyatları gündeme geliyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 40 bin kişi koroner bypass yani kalp ameliyatı oluyor” diye konuşuyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, kalp damarlarında tıkanıklık ve koroner bypass ameliyatı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, yoğun stres içeren yaşam tarzı, sigara, alkol, aşırı tuz tüketimi ve kalitesiz uyku gibi alışkanlıklar nedeniyle kalp ve damar hastalıklarının görülme sıklığı son yıllarda hızla artıyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında başı çeken kalp damarlarındaki tıkanıklığın yani koroner arter hastalığının artık gençlerde de sık görüldüğünü belirterek “Sağlıksız yaşam alışkanlıklarına genetik faktörler, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabet hastalığı da eklendiğinde kalbi besleyen damarların (koroner arter) tıkanma ihtimali giderek artıyor” diyor.
Bu alışkanlıklar kalbi tehdit ediyor! Günümüzde sağlıksız yaşam tarzı nedeniyle kalp ve damar hastalıklarının yaygınlaştığını vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil, son yıllarda kalp hastalıklarından ölümün gençlerde de sık görüldüğüne dikkat çekiyor. Doç. Dr. Macit Bitargil, kalp damarlarında tıkanıklığa yol açarak bypass’a zemin hazırlayan alışkanlıkları şöyle anlatıyor: “Yoğun stres kortizol mekanizmasına bağlı olarak kan basıncını, kan şekerini ve kolesterol miktarını artırarak özellikle kalp damarlarımıza ciddi miktarlarda zarar vermektedir. Yüksek oranlarda alkol tüketmek, tütün mamulleri kullanarak dumana maruz kalmak, hareketsizlik, spor yapmamak, dengesiz ve sağlıksız beslenmek, fazla tuz tüketmek, kalitesiz uyku gibi alışkanlıklar da kalp damarlarımız için zararlı olup bypass ameliyatına zemin hazırlayan yanlış alışkanlıklardır.”
Göğüs ağrısına dikkat! Kalbi besleyen damarlarda tıkanıklık olması durumunda kalp kaslarının yeteri kadar beslenemediğini, bu nedenle özellikle kalbin iş yükü arttığında kalbin beyne bazı sinyaller yolladığını, bunun da öncelikle göğüs ağrısı ile kendini gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Macit Bitargil “Özellikle yol yürümekle ya da yokuş yukarı çıkmakla gelen ve dinlenince geçen göğüs ağrılarını ciddiye alıp en kısa zamanda doktora görünmek gerekir. Tam teşekküllü bir hastanede kalp için görüntüleme yöntemleri uygulanarak kalp damar tıkanıklığı ortaya konulacak; kardiyolog ve kalp damar cerrahisi uzmanları bir araya gelerek bypass ameliyatı gerekip gerekmediğinin kararını ortak verecektir.” diyor.
Koroner bypass ameliyatının yöntemi hastaya göre değişiyor Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, koroner bypass ameliyatının yönteminin, hastanın durumuna göre belirlendiğini belirterek, açık ya da kapalı her iki yöntemle de, damar tıkanıklığı dolayısıyla kalbin etkilenen bölgelerine kanın sağlıklı şekilde yeniden ulaşmasının sağlanabildiğini söylüyor. Özellikle ‘Minimal invaziv’ de denilen kapalı ameliyat yönteminde; son yıllarda teknoloji ve tıpta yaşanan hızlı gelişmeler ve hekimlerin tecrübeleri sayesinde bypass ameliyatının, göğsün ön kemiği kesilmeden, göğsün sol alt tarafında meme altından yapılan küçük bir kesi ile de gerçekleştirilebildiğini belirten Doç. Dr. Macit Bitargil “Ameliyat esnasında kalbin kritik olarak daralan ya da tıkanan koroner damarlarına, göğüsten, bacaktan ya da koldan alınan damarlar yardımı ile bypass işlemi yapılır. Böylece hastalık nedeni ile kalbin etkilenen bölgelerine tekrardan sağlıklı bir şekilde kanın ulaşması sağlanır. Genel anestezi altında ortalama 3-6 saat kadar süren bir işlemdir” diyor. Koroner bypass ameliyatı sonrasında yaklaşık 1 haftada taburcu olunurken, vücudun kendini toplama süresinin 6-12 hafta arasında değiştiğini belirten Doç. Dr. Macit Bitargil, doktor izin verdiği takdirde 4-6 hafta sonra iş hayatına dönülebileceğini ve spor aktivitelerine başlanabileceğini söylüyor.
“Kalbime bypass ameliyatı yapıldı, artık damarlarım tıkanmaz” demek yanlış! Toplumda ‘kalbime koroner bypass ameiliyatı yapıldı, artık damarlarım tıkanmaz’ şeklinde inanış olduğunu, ancak bunun doğru olmadığını vurgulayan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Macit Bitargil, koroner bypass ameliyatında kullanılan damarların bilinçli ve tedaviye uyumlu hastalarda ameliyat sonrasında 10-15 yıl açık kalabildiğini, bu süreden sonra zamanla yeniden tıkanabildiğini belirtiyor. Doç. Dr. Macit Bitargil “Koroner bypass ameliyatından sonra hastaların bazı yaşam tarzı değişikliklerini gerçekleştirmesi çok önemlidir. Önerilen tedaviyi uygulamayan, kontrollerini ve ilaç kullanımlarını aksatan, zararlı alışkanlıklarına hala devam eden hastalarda ise erken dönem tıkanıklık ve yeniden müdahale durumları söz konusu olabilmektedir. Kalp ameliyatı sonrası stresten ve sigaradan mutlaka uzak durulmalı, sağlıklı bir diyet programı uygulanmalı, verilen ilaçlar düzenli kullanılmalı ve doktor kontrolleri aksatılmamalıdır.” uyarısında bulunuyor.