Sağlığı tehdit eden Candida mantarı nedir? Nasıl önüne geçilir?
Vücutta çeşitli nedenlerle çoğalan Candida mantarı, adet düzensizliğinden egzamaya, şişmanlıktan depresyona kadar birçok hastalığı tetikliyor. Peki sağlığı tehdit eden Candida mantarı nedir? Nasıl önüne geçilir?
Endokrin Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yeşim Erbil, bu konuda bilinmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
Candida, normal koşullarda vücutta olan bir mantar türüdür. İnsan vücudunda150 çeşit Candida türü bulunur. Genellikle ağız, bağırsak ve vajina gibi organlarda bulunur. Sayısı çoğalmadıkça vücuda bir zararı yoktur. Hatalı antibiyotik kullanımı, fazla şeker tüketimi, rafine un tüketimi gibi bağırsakta metabolize olan bazı ürünler bağırsaktaki bakteri florasının azalmasına ve candidanın çoğalmasına sebep olur. Bu durum da birçok hastalığı tetikleyebilir.
Candida enfeksiyonunun belirtileri bulantı, gaz, kabızlık veya ishal, bağımlılık derecesinde şeker, ekmek, makarna gibi karbonhidratlı yiyecekleri canın çekmesi, kronik yorgunluk, geçmeyen egzama veya döküntüler, cinsel istekte azalma, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları, gerginlik, ruh halinde değişim, depresyon, endişe ve eklem ağrılarıdır. Bu belirtiler pek çok hastalıkta da görülebildiği için, ilk etapta hekimlerin aklına Candida enfeksiyonu gelmeyebilir. Uzun süreli kansızlık, tedaviye rağmen düzelmeyen vitamin eksiklikleri olanlarda da Candida enfeksiyonu araştırması yapılmalıdır.
RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR? * Rafine şeker ve karbonhidrattan zengin beslenme * Fazla alkol tüketimin Stres * Mikrobiyata (Bağırsaklarda yerleşmiş çoğunluğu yararlı işleve sahip mikroorganizmalar topluluğu) dengesizliğin * Hastane yatışlarında katater uygulamaları * Doğum kontrol hapları ve antibiyotikler * Diyabet * Zayıflamış bağışıklık sistemi
Beslenme programının değiştirilmesi belirtilerin azalmasını sağlar. Hastaların beslenme alışkanlıklarını değiştirmeleri ve stres kontrolünü sağlamaları önerilmektedir. Beslenme önerisi olarak da şeker, alkol ve glütenin kesilmesi veya çok sınırlanması oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra süt ve süt ürünleri de tüketilmemelidir. Bu beslenme önerilerininyararları konusunda kesin bilimsel kanıt olmamakla birlikte, programı uygulayan hastalardaki belirtilerde azalma izlenmektedir. Nazan Doğaner Halıcı