Günlük ne kadar tuz tüketilmeli?
Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Günlük tuz tüketimi bir çay kaşığını geçmemeli” açıklamasında bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü, bir kişinin günlük tuz tüketiminin 5 gram ve altında olmasını önermesine karşın Türkiye’de günlük tuz tüketimi ortalama 18 gram civarındadır. Vücudun ihtiyacından daha fazla miktarda tüketilen tuzun başta hipertansiyon ve damar sertliği olmak üzere, böbrek yetmezliği, inme, böbrek taş hastalığı, kemik erimesi ve mide kanseri gibi pek çok hastalığa sebep olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Günlük tuz tüketimi bir çay kaşığını geçmemeli” açıklamasında bulundu.
Türkiye’de aşırı tuz tüketiminin kademeli olarak azaltılmasını sağlamak amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından “Türkiye Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Programı” yürütülmeye başlandı.
Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, programın uygulanmaya başlanmasının ardından yapılan yasal düzenlemelerle; ekmeklerdeki tuz miktarının yüzde 25 azaltılarak yüzde 2'den yüzde 1,5'e; pastırmadaki tuz oranının yüzde 8,5'dan yüzde 7'ye; kırmızı pul biberdeki tuz oranının yüzde 9'dan yüzde 7'ye; salçaların tuz içeriğinin yüzde 64 azaltılarak yüzde 14'den yüzde 5'e; sofralık zeytinde tuz miktarı yaklaşık yüzde 50 azaltılarak en fazla yüzde 8’e düşürüldüğünü ve tuz paketlerinde ‘Tuzu Azaltın, Sağlığınızı Koruyun’ ifadesinin yer almasının zorunlu hale getirildiğini söyledi.
Hazır ayranlardaki gizli tuz alımına dikkat edilmeli İçeriğinde tuz bulunan besinlerin tüketilmesi ile gizli tuz alımının söz konusu olabildiğini hatırlatan İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Bu besinler içinde peynir çeşitleri, tuzlu zeytinler, hazır soslar; ketçap, mayonez, hardal, kavrulmuş kuruyemişler, hazır çorbalar, bulyonlar, konserve yiyecekler, turşu, sucuk, salam ve sosis gibi şarküteri ürünleri, cipsler, bisküviler ve krakerler, hazır ayranlar sayılabilir” dedi.
Yemeğin tadına bakmadan tuz eklemeyin Yemeğin tadına bakmadan tuz atmanın yanlış bir yaşam tarzı örneği olduğunun altını çizen Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Kişinin yemeğin tuzu ile ilgili bir sorun olup olmadığı konusunda bilgisi yokken yemeğe tuz eklemesi diğer günlük davranışlarında da sorunu görmeden çözüm üretmek gibi yanlış davranışlara yönlenmesinin bir işareti olabilir” şeklinde konuştu.
Kronik böbrek hastalığının altında yatan en önemli neden hipertansiyon ve diyabet Türkiye’de halen diyaliz tedavisi görmekte olan veya böbrek nakli ile yaşamını sürdüren yaklaşık 62 bin civarında böbrek hastası olduğunu belirten İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Ayrıca diyalize girmeyen ancak böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk olan 7.5 milyon civarında hasta olduğu biliniyor. Kronik böbrek hastalığının altında yatan en önemli nedenleri diyabet ve hipertansiyon oluşturuyor” dedi.
Dengeli beslenmek ve kiloyu korumak önemli Düzenli egzersiz yapmanın, kan şekeri ve kan basıncını doktorun önerdiği aralıklar ile kontrol ettirmenin, sağlıklı ve dengeli beslenerek ideal kiloda kalmanın, yeterli miktarda sıvı almanın, sigara alışkanlığından vazgeçmenin ve gelişigüzel ilaç kullanmamanın kronik böbrek hastalıklardan korunmada önemli olduğunu belirten İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Diyabetik hastalar, hipertansiyonu olanlar, koroner arter hastalığı ve/veya kalp yetmezliği hastaları, obez insanlar, ileri yaştaki insanlar, onkolojik hastalıklar ve romatizmal hastalıklar gibi ile sürekli ilaç kullanan hastalar böbrek sağlığına dikkat etmeli” dedi.
Su yerine meyve suyu veya çay içilmemeli Vücudun sıvı dengesini korumanın ve özel bir neden yoksa günde 1.5 litre civarında su içmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve dengeli beslenmenin faydalı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Enes Murat Atasoyu, “Sigara içmek, su yerine meyve suyu, çay içmek, doktor önerisi olmadan sık sık ağrı kesici ilaçlar kullanmak böbrek sağlığı için zararlı alışkanlıklar” şeklinde konuştu.