Çocukları sonbahar hastalıklarından korumanın yolları
Hava sıcaklığının düşmesiyle kendisini hissettiren sonbaharda özellikle kalabalık ve kapalı ortamlarda hızla yayılan virüs ve bakteriler çocukları da tehdit ediyor.
Anne ve babalar hastalıklar karşısında neler yapacakları konusunda kararsız kalırken, hastalıklara karşı bilinçli olmak ve gerekli önlemleri almak gerekiyor. Memorial Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Seçil Sözen Çakır, sonbaharda en sık görülen çocuk hastalıkları ve hastalıklar karşısında neler yapılması gerektiği hakkında bilgi verdi.
Sonbahar ve kış aylarında hava sıcaklığının da düşmesiyle çocuklar zamanlarını okul ve AVM gibi kapalı ortamlarda geçirmektedir. Bu da çocukların vücut direncini düşürüp, hastalanma risklerini artırmaktadır. Bu dönemlerde solunum yollarındaki damarlar kasılır ve çocuklar sık sık üst solunum yolu enfeksiyonu geçirebilir.
Soğuk algınlığında antibiyotiğe gerek yok Çocuklarda kış aylarında en sık rastlanan hastalık soğuk algınlığıdır. Soğuk algınlığı hafif burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve nezle ile kendisini göstermektedir. Bu süreçte ateş 38 derecenin üzerine çıkmaz ve çocuğun genel durumunda bir sorun olmaz. Çocuğun ateş düzeyini normale düşürünce soğuk algınlığı sorun oluşturmayacak bir tablodur. Solunum yolu enfeksiyonlarının yüzde 90'ı virüslere bağlı gelişmekle birlikte, antibiyotik gerektirmemektedir. Bu nedenle ateş düşürücü ilaçla hastalığa müdahale edilir, serum fizyolojikle de çocuğun burnunun açılması sağlanır.
Ateş 48 saati geçiyorsa doktora gidin Çocuklarda sonbahar ve kış aylarında en çok görülen ikinci hastalık farenjittir. Farenjit de yine yüzde 85-90 virüs kaynaklıdır. Bu nedenle de antibiyotik kullanımı önerilmemektedir. Bu hastalıkta da bol sıvı tüketimi, ateş düşürücü ilaçların kullanımı, bitki çayı içirilmesi önemlidir. Ancak farenjitle birlikte bademcik iltihabı oluşabilir. Boğazda ağrı, kaşıntı, ağrılı yutkunma, ateş 39 derece civarında seyreder. Ateş düşmesine rağmen çocuğun genel durumunda rahatlama olmaz. Ateşli tablonun 48 saati geçtiği, genel durumun bozuk olduğu durumlarda doktora gitmek gerekmektedir.
Çarpıntı ve kırmızı renkli idrara dikkat Nezleden farklı olarak bademcik iltihabına bakteriler neden olduğu için bu noktada antibiyotik önerilebilir. Yüksek ateş, yemede isteksizlik, boyun lenf bezelerinde şişme ve kulak ağrısı ile karışan şiddetli ağrıya neden olabilen hastalıkta çocuklara bol su ve sıvı yiyecekler vermek gerekir. Eğer eklem ağrısı, çarpıntı, göğüs ağrısı veya kırmızı renkli idrar çıkışı varsa zaman kaybetmeden doktora götürmek önemlidir.
Grip zatürreye dönebilir Çocuklarda grip de sık rastlanan hastalıklardandır. Grip, etkeni influenza virüsü olan titremeyle gelen yüksek ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı ve kuru öksürükle seyreden bir hastalıktır. Bazı çocuklarda hafifçe seyrederken, bazılarında bulantı, kusma, hatta zatürre ve bronşiolite sebebiyet verebilir. Genelde kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık olabilmekle birlikte ateş ve ağrılar için ateş düşürücüler verilebilir. Bol sıvı alınması ve çocuğun istirahat etmesi önemlidir. Çocuğun burnunun açık tutulması ve serum fizyolojik ile yıkanması gerekebilir.
Soğuk algınlığı olan çocuğa ıhlamur Çocuklarda antibiyotik kullanılmasını önermemekteyiz. Gereksiz antibiyotik kullanılmasından dolayı birçok antibiyotiğe direnç kazanıldığı bilinmektedir. Gerçekten ihtiyaç olduğunda direnç geliştirildiği ve gereksiz kullanıldığı için etkili olmadığı bilinmektedir. Antibiyotikler bağırsak florasını etkilemekte ve bağışıklık sistemini bozmaktadır. İleriki dönemlerde antibiyotik verildiğinde ise çocuklar iyileşmemektedir. Bu nedenle solunum yolu enfeksiyonlarında ateş düşürücü kullanılması, bol sıvı içirilmesi, burun kanallarının açılması, anne sütünün verilme sıklığının artırılması, bitki çaylarının verilmesi örneğin ıhlamur gibi faktörler hastalıkların iyileşmesini sağlayacaktır.
En yakın hastaneye götürün Akciğerlerin iltihaplanması anlamına gelen zatürreye virüsler, bakteriler ve mantarlar yol açmaktadır. Yüksek ateş, balgamlı öksürük, solunum güçlüğü, halsizlik, hırıltılı nefes alma, karın şişliği, ciltte morarma ve karın ağrısı gibi belirtileri olan zatürrede soluk alıp verme hızlanır. Bu durumda çocuğu en yakın hastaneye götürmek şarttır. Zatürrede erken teşhis çok önemlidir. Bu hastalığın tedavisinde de antibiyotik kullanılmaktadır, gerekirse çocuk hastaneye yatırılmaktadır. Çocuğun evde yatarken solunum güçlüğüne karşın başının altına fazladan bir yastık koymak faydalıdır. Bunun yanında ateşli tablolarda çocuğu rahatsız etmeden vücudunu ıslak bir süngerle silmek de rahatlatıcı olmaktadır. Bol sıvı tüketimi zatürrede şarttır.
Nasıl hapşıracağını öğretin Çocuğu hastalıklardan korumanın en önemli yolu eğitimdir. Bir çocuk aileden gördüğünü yapar. Bu nedenle çocuğa ellerinin yıkanması gerektiğini öğretmek gerekmektedir. Çocuk nasıl hapşıracağını, öksüreceğini bilmelidir. Bu da aileden gelen eğitimle olur. Örneğin, etrafa damlacık enfeksiyonu yaymamak için eliyle değil dirsek içiyle ağzını kapatılacağını çocuğa öğretmek gerekir.
Aşılarını düzgün yaptırın Okul çağındaki çocuklar, süt, et gibi gıdalarla birlikte A, C ve E vitaminlerinden zengin beslenmelidir. Çocukları enfeksiyondan koruyan diğer önemli faktör aşıların düzgün yapılmasıdır. Özellikle zatürree aşısı son derece önemlidir. Astımı, diyabeti, kronik böbrek hastalığı olan çocuklara da grip aşısının yapılması gerekmektedir.
Kat kat giydirin Soğuk havalar direncin düşmesine neden olduğundan dışarı çıkarken çocuğun giyisilerine dikkat edilmelidir. Çocuğu soğuk havadan korumak için kalın ve tek bir kıyafet yerine kat kat giydirmek tercih edilmelidir. Özellikle bebeklerin başlarından ısı kaybı daha fazla olduğundan dışarı çıkarken başını mutlaka örtmek önemlidir. Bunun yanında evde sigara içilmemesi gerekir. Evde sigara içilmesi, sigara dumanındaki zararlı maddelerin çocuğun solunum yollarının tahriş olmasına ve enfeksiyona kolayca ve sık yakalanmasına neden olmaktadır. Hastaysa okula göndermeyin Çocuk hastaysa okula gönderilmemelidir. Eğer çocuğun ateşi varsa ve öksürüyorsa kapalı ve sıcak ortamda, aynı sınıfta, öksüren, aksıran çocuklar bir arada olduğu için enfeksiyon hızlıca yayılmaktadır. Çocukları iki, üç gün evde tutmak hem iyileşmesini kolaylaştırıp hem de enfeksiyonun yayılmasını engellemek adına son derece önemlidir.