Masa başında çalışanlar dikkat! Boyun ağrısı yaşamamak için bu önerilere dikkat edin
Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ateş Önal, yaşam kalitesini oldukça düşüren boyun ağrılarının 9 nedenini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Kas ve bağ zedelenmeleri Boyun ağrılarının en sık nedeni olan kas ve bağ zedelenmeleri genellikle boyunu destekleyen kasların aşırı gerilmesi ile ortaya çıkıyor. Ağır kaldırmak, aşırı spor, iş aktivitesi, yanlış masa başı çalışması boyun kaslarında spazma neden olabiliyor. Ayrıca yanlış pozisyonda uyuyakalma, yüksek yastık ve kötü seyahat şartları da boyun tutulması ile sonuçlanabiliyor. Kas ve bağ zedelenmelerine bağlı boyun ağrıları çoğu zaman basit tedaviler ile ortadan kaldırılabiliyor.
Boyun fıtığı Boyunda 7 adet omur cismi bulunuyor. Boyun fıtığı her iki boyun omuru arasında yastık görevi yapan jölemsi kıkırdak disk dokusunun omurilik ve kola giden sinirlere doğru taşması sonucu ortaya çıkıyor. Basının büyüklüğü ve etkinliğine göre boyun ve kol ağrısı, kol kaslarında kuvvet kaybı, ellerde his kusuru, uyuşma ve beceriksizlik görülebiliyor. Eğer omuriliğe doğru bası olur ise yürüme zorluğu, bacaklarda kuvvetsizlik ve idrar şikayetleri de tabloya eklenebiliyor.
Travmalar Trafik kazaları da boyunda ciddi yaralanmalara neden olabilen faktörler arasında. Özellikle araca arkadan vurulması durumlarında boynun kontrolsüz olarak öne ve arkaya savrulması bağlarda ciddi yaralanmalara sebep oluyor. Bu nedenle araç koltuklarının arkasındaki baş desteklerini açık durumda tutmak ve mutlaka emniyet kemeri takmak gerekiyor. Güreş gibi sporlar ve yüksekten düşmeler de benzer derecede boyun sorunlarına yol açabildiğinden özellikle spor yaparken dikkatli olmak gerekiyor.
Kireçlenme Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ateş Önal “Boyunda kireçlenme eklemlerin yıpranıp aşınmasıyla oluşuyor. Eğer eklemlerdeki hasar ve disk kenarlarındaki yeni kemik oluşumları boynun normal hareketlerini engellerse, ağrı dışında boyunda tutukluluk hissi de ortaya çıkıyor. Eklem kenarlarından büyüyen yeni kemik oluşumları boyun hareketleri sırasında sinir köklerine bası yaparak sinirin yayılım alanı boyunca omuz ve kollarda ağrıya neden oluyor. Sinir hasarı aynı zamanda uyuşukluk ve iğnelenme hissiyle kaslarda güçsüzlüğü de beraberinde getirebiliyor. Çok ileri olgularda ise kemik çıkıntıları omuriliğe de bası yaparak vücudun alt kısmında güçsüzlük ve duyu kaybına bile neden olabiliyor” diyor.
Romatizmal hastalıklar Romatoid artrit, ankilozan spondilit gibi hastalıklar boyun hareketlerinde kalıcı kısıtlılığa sebep olabiliyor. Ancak mekanik ağrıların tersine bu hastalıklarda ağrı hareketle azalırken uzun süreli istirahatle ve özellikle geceleri artıyor.
Omurga kanalında daralma Omuriliğin veya sinirlerinin geçtiği kanalların daralması ve omurilik beslenmesinin bozulması ile ortaya çıkıyor. Özellikle ileri yaşlardaki hastalarda ellerde uyuşma, kuvvetsizlik ve beceriksizlik, yürümede zorluk ve el-ayaklarda his kusuru görülebiliyor.
Miyofasiyal ağrı sendromu Boyun ve sırt kaslarında duyarlı noktalarla kendini gösteren yumuşak doku kaynaklı ağrılara miyofasiyal ağrı sendromu adı veriliyor. Tedavisinde öncelikle medikal tedavi denilen ilaçlar; bunlar yetersiz kalırsa ağrılı tetik nokta injeksiyonları lokal anesteziklerle (LA), LA artı steroid injeksiyonlarıyla hatta kuru iğne ile uygulanıyor.
Torasik çıkış sendromu Boyundan çıkan sinirlerin omuz ve koltukaltı bölgesinde sıkışması boyundan kola yayılan ağrıya ve uyuşukluğa neden olabiliyor. Boyun ağrılarına yol açan nedenler arasında sıklıkla görülen torasik çıkış sendromu operasyon ile tedavi edilebiliyor.
Tümörler ve diğer hastalıklar Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ateş Önal “Boyun tümörleri, omurilik tümörleri ve tüberküloz, bruselloz gibi kemik enfeksiyonları da boyun ve kol ağrısına neden olabiliyor. Bununla birlikte omuz ekleminden kaynaklanan ağrılar boyun ve kol ağrılarını taklit edebilirken; yemek borusu, nefes borusu, tiroit ve akciğer hastalıklarında da nadiren boyun bölgesinde ağrı görülebiliyor” diyor.
Tedavi yöntemleri çok çeşitli Ağrılı ve tutuk bir boyun, hiçbir özel tedavi yapılmasa da birkaç gün veya birkaç hafta içinde daha iyi hale gelebiliyor. Genellikle hastanın yapması gereken tek şey mümkün olduğunca rahat pozisyonları tercih etmek oluyor. Bunun dışında hastanın şikayetlerine ve belirtilerin şiddetine göre ilaç tedavisi, fizik tedavi ve cerrahi tedavi gibi birçok tedavi şekli de uygulanabiliyor.