Erdoğan, 'Biz geldiğimizde normal ambulans yoktu' dedi: İşte Türkiye'nin Osmanlı'ya kadar inen ambulans tarihi...
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP'nin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı açıklamada, "Biz geldiğimiz paletli ambulansı bırakın, normal ambulans yoktu. Şimdi en sıkıntılı yerlere paletli ambulansla ulaşıyoruz." dedi.
GERÇEK GÜNDEM - AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Biz geldiğimiz paletli ambulansı bırakın, normal ambulans yoktu. Şimdi en sıkıntılı yerlere paletli ambulansla ulaşıyoruz." sözlerini arşivler ve tarihi veriler yalanladı.
Acil tıp uygulamalarının tarihi günümüzden 5 bin yıl öncesine dayanıyor. Mısır’da acil tıbbi müdahalelerin geliştirildiği ve uygulandığı, eski Yunan ve Roma uygarlıklarının ilkyardım ve savaş meydanlarından yaralıların taşınması ile ilkel ambulans uygulamalarının yapıldığı biliniyor.
Tarihte ilk ambulans benzeri araç, atlı arabalarla 1487 yılında Malaga kuşatması sırasında İspanyol ordusu tarafından kullanıldı. Napolyon’un baş cerrahı Baron Domique Larrey, Prusya seferi sırasında ilk kez askeri tıbbi birliği kurdu ve 1793 yılında atlı arabalarla oluşturulan ve uçan ambulans denilen araçlarla hasta ve yaralılar taşındı.
Acil Afet Ambulans Hekimleri Derneği'nin derlemesinde de yer alan ve araştırma yapan tüm kişilerin ulaşabileceği bilgilere göre; 1832 yılında Londra’da kolera hastalarını taşımak için atlı ambulanslar kullanılmaya başlandı. Böylelikle sadece savaş alanında kullanılan ambulanslar, sivillere de hizmet vermeye başladı. 1869 yılında Edward B. Dalton New York’da Bellevue Hastanesi’nde hastaları hastaneye hızlı ve daha rahat götürebilmek için atlı ambulans servisi kurdu. Atlar 30 sn. de harekete geçecek şekilde ambulansa bağlı tutuluyordu. Bu ambulansların içinde; tıbbi ekipmanlar (atel, mide pompası), morfin bulunuyordu. Morfin ağrı kesici ve sakinleştirici olarak büyük önem taşıyordu.
Teknolojinin gelişimi ile birlikte ambulanslar da hızla yeniliklere ayak uydurdu. Günümüzde pek çok tıbbi ekipman ambulanslarda bulunurken Türkiye için de benzer bir gelişme söz konusu oldu.
Türkiye'de ambulans hizmetlerinin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı ordusu içerisinde Hilal-i Ahmer yani günümüzün Kızılay'ı tarafından organize edilen atlı ambulansların kullanıldığı biliniyor. Yemen’de de aynı anda 2 hastanın taşınabildiği develer ile hasta tahliyelerinin yapıldığı tarihi bilgiler arasında. Osmanlı Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nin kurulduğu yıllarda 93 Harbi (1877-1878) adı verilen Osmanlı-Rus Savaşı sürerken, cemiyet yurtiçi ve yurt dışından topladığı yardımlarla ordunun ihtiyaçlarını karşıladı. Bu kaynak ile 9 tane gezici hastane ve 4 tane ambulans alındı.
Yine Osmanlı imparatorluğunun son yıllarında, Kızılay tarafından kullanılan Albion isimli İskoç şirketi tarafından üretilen 1917 model motorlu ambulanslar da kullanılmaya başlandı.
Kurtuluş savaşı sonrası hastanelerinde hasar görmesi ve yetersizliği nedeniyle Almanya’da üretilen doktor vagonları ile demiryolları aracılığı ile Anadolu da ki birçok kasaba ve kente de sağlık hizmeti verilmesi mümkün oldu.
1955 yılına gelindiğinde ise İstanbul Beyoğlu’nda kurulan cankurtaran merkezinin telefonunu arayanlara Sarıyer, Beşiktaş, Beyoğlu, Eminönü, Fatih, Eyüp, Üsküdar ve Kadıköy’de olmak üzere 8 ayrı yerdeki toplam 15 cankurtaran aracı ile hizmet alabiliyordu.
Ülkemizde modern denilebilecek acil sağlık hizmeti ise ilk kez, 1985 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından trafiğin yoğun olduğu ana yollar ve turistik bölgelerde bir merkeze bağlı olmadan gezici ambulans ekipleri ile verildi.
Yine 1985 yılı Ekim ayında Ankara Numune Hastanesinde o tarihteki Başbakan Turgut Özal'ın katılımı ile hizmete giren 077 Hızır Acil Servis uygulaması, 1986 yılından itibaren İstanbul ve İzmir illerine yaygınlaştırıldı. Bu hizmette dönemin teknolojik koşulları nedeniyle yetersizlikler yaşandı.
1991 yılında, 077 numaralı Hızır Acil Servis numarası, o yıllarda ki Telekom altyapısındaki değişiklik sebebiyle 112 acil çağrı numarasına yönlendirildi.
1993 yılında Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan bir komisyonun çalışmaları ve hazırladıkları raporlar neticesinde “112 Acil Yardım ve Kurtarma Hizmetleri” projesi hazırlandı. 1994 yılında da yine Ankara, İstanbul ve İzmir Sağlık Müdürlükleri bünyesinde pilot uygulamalar başlatıldı. Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak başlatılan bu pilot uygulamada, il merkezlerinde oluşturulan 112 Komuta Kontrol Merkezleri, kurulan telsiz sistemi üzerinden hastanelerde konuşlandırılmış istasyonlardaki ambulans ekiplerine görev verdi. Az sayıdaki istasyonla başlatılan bu uygulamada 1992 yılında Kanada’dan ithal edilerek hastanelerde atıl durumda bekleyen ambulanslar kullanıldı.
1995 yılından itibaren İl Sağlık Müdürlükleri içinde Acil Yardım ve Kurtarma Hizmetleri Şube Müdürlükleri oluşturuldu. 1995 yılında ilk kez Almanya’nın Hannover şehri yakınlarındaki bir merkeze Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen 12 hekim ile yurt dışındaki gelişmeler takip edilmeye çalışıldı.
İşte Kızılay'ın sosyal medyada paylaştığı ambulans 'tbt'si
1996 yılında, Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan bir komisyonla “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” için çalışmalara başlandı. Söz konusu yönetmelik ise 2000 yılında yayınlandı. 2000 yılında, acil sağlık hizmetlerinin bütün yurtta eşit, ulaşılabilir, kaliteli, süratli ve verimli olarak yürütülmesini sağlamak amacıyla, acil sağlık hizmetlerinin sevk ve idaresine dair usul ve esasları belirleyen “Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği” çıkarıldı. 2002 yılında da İlkyardım Yönetmeliği yayımlandı.