Modern çağın ilginç hastalığı dismorfofobi nedir? Hasta kendinden nefret ediyor!
Modern çağ hastalıkları arasında üst sıralara yerleşen dismorfofobi ruhsal sorunlarla ortaya çıkar. Peki dismorfofobi( Ayna hastalığı) nedir?
Aynaya baktığınızda her defasında kendinizi eleştiriyor ve gün içerisinde elinizden aynayı bir türlü düşürmüyorsanız dikkat 'Dismorfofobi' peşinizde olabilir. Dismorfofobi olarak adlandırılan ayna hastalığı nedir? Dismorfofobi (ayna) hastalığı belirtileri neler?
Dismorfofobi hastalığı nedir? Modern çağ hastalıklarından biri olan Dismorfofobi (ayna) hastalığı ruhsal sorunlarla ortaya çıkmaktadır. Fiziksel olarak herhangi bir rahatsızlığı bulunmayan kişilerin aynaya bakarak sürekli olarak vücutlarında bir kusur bulması hastalığıdır. Dismorfofobi denilen ayna hastalığı erken kontrol altına alınmadığı taktirde ilerleyen süreçte kişide ciddi anlamda sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
Hasta kendinden nefret ediyor! Dismorfofobi hastalığı olan kişiler genellikle kendilerinden nefret ederler. Her ne kadar kendilerinde beğenmedikleri yeri değiştirseler bile bu yöntem yinede bir işe yaramayarak kendilerinden nefret etmeye devam ederler. Kişinin zihninde beyin kendini nefret etmeyi alışkanlık haline getirmiştir.
Dismorfofobik bir insan, herhangi bir organının şeklini, görünümünü kafaya takmıştır, kendini beğenmez, çirkin olduğunu düşünür. Herkes normal olduğunu söylese de o rahatsızdır, yine de çirkin olduğunu düşünür. Estetikçilere gitse de on defa operasyon geçirse de görünümünden memnun değildir. Günlük meselelerin ortasında, sohbetler sırasında, masada otururken, okurken; aslında her yerde ve günün her saatinde, çirkinlik korkusu ile gerçekten mutsuz olan kişidir.
Günde bir kaç saat sürer Çoğu hasta, tekrarlayan kompülsif davranışlar sergiler. Yaygın davranışlar arasında ayna kontrolü, başkalarıyla karşılaştırma, aşırı bakım (makyaj, saç şekillendirme), kamuflaj (şapka, giysi veya makyaj), sık giysi değiştirme, güvence arama, deri soyma ve diyet yapma vardır. Bu davranışlar günde bir kaç saat sürer ve kontrol etmesi zordur. Mesela, tamamen ince olduğu halde, yarım beden daha zayıflamam lazım diyerek sürekli arayış içinde olabilir. Burnunun şeklini, başkalarının burnuyla kıyaslaması saatler sürebilir. Çenesi ile uğraşabilir...
Erken ergenlik çağında başlar Çocukluk çağında da temelleri oluşabilmekle birlikte dismorfofobi genellikle erken ergenlik çağında, ergenlik sorunlarıyla birlikte kendini gösterebilir. Ergenlikte genellikle kişilerin kendi görünümleriyle fazla ilgilenmeleri, bir sivilceyi, burnunu ya da bir başka fiziksel unsuru çirkin bulmaları, bunu aşırı önemsemeleri çokça rastlanan bir durum dönemsel bir özelliktir. Bununla birlikte beğenilme, önemsenme, kabul görme konusunda aşırı sorun yaşayanlar, benlik saygısı ve güven problemi yaşayanlarda bu sorunun fiziksel bir unsurla bağdaştırılmasıyla birlikte ergenlik dönemi geçse dahi söz konusu fiziksel kusur algısı kalıcı olabilir, bu takıntı haline gelebilir.
Tedavisi var mı? Dismorfofobik bireylerin sınırlı sayıda arkadaşı olabilir ya da hiç arkadaşı olmayabilir ve ilişkiden ve diğer sosyal etkileşimlerden uzak dururlar. Alışılmadık derecede yüksek stres yaşarlar ve yaşam kaliteleri belirgin derecede düşüktür. Çoğu hasta da akademik, mesleki kariyerlerinde veya rol işlevlerinde bozukluklar gösterir. Yukarıdaki kriterlerin birkaç tanesini taşıyan birinin estetikçiden evvel, bir psikoloğa ihtiyacı olduğunu kabul etmesi gerekiyor.
Dismorfofobi (Ayna Hastalığı) sonucunda kişi de görülen belirtiler aşağıda belirtilmektedir. -Gün boyu sürekli aynada kendini izlemek, -Kişinin kendinden nefret etmesi, -Kişinin kendini, çevresiyle kıyaslaması, -Görünüşünden utanmak, -Dışarıya çıkmama ve sosyal çevreye adapte olamama durumu,
-İletişim kurmakta zorlanma, -Aşırı stres ve endişe hali, -Öz güven eksikliği, -Kaygı, -Sık sık estetik operasyon geçirmek, -Günlük olarak ortalama 5 saat bakım yapmak, -Kendini her zaman çirkin bulmak.
Tedavisi Klinik araştırmalar BDB’nin tam olarak neden ortaya çıktığını ortaya koyamamıştır ancak genetik geçişliliği olan klinik bozukluklar arasındadır. Dolayısıyla BDB’si olan bir kişinin aile geçmişinde duygu durum bozukluğu ya da obsesif kompulsif bozukluk görülme ihtimali yüksektir. Dolayısıyla kişi genetik yatkınlığa sahiptir. Beden Dismorfik Bozukluk’ta iyilik halini görebilmek için atılacak ilk adım kişiye ve ailesine klinik bozukluk ile ilgili bilgilendirme yapmak, farkındalık kazandırmaktır.
Araştırmalar göstermiştir ki; erken müdahale, iyilik halinin ortaya çıkmasında çok önemli rol oynar. İlaçlı tedavi ile kombine olacak şekilde gerçekleştirilen bilişsel-davranışçı yaklaşımlı terapiler, veya göz hareketleri ile duyarsızlaştırma ve yeniden işleme dediğimiz EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing) yöntemi ile kişinin bilişsel çarpıtmalarını düzelterek iyilik halinin görülmesi sağlanır.
Sonuç almak için yapılacak en doğru adım psikiyatrist ve psikolog eşliğinde kombine olarak yürütülecek bir tedavi şeklidir.