Koronavirüs hakkında sosyal medyada en çok paylaşılan 10 yanlış bilgi
Koronavirüs pandemisi nedeniyle dünya genelinde yaşamını kaybedenlerin sayısı 50 bini aşarken uzmanlar Covid-19 salgınını kontrol altına almak için yoğun çaba sarf ederken, hızla yayılan yalan haber ve bilgiler insanları tehlikeye atmaya devam ediyor.
1- Yeni tip koronavirüs insan tarafından icat edildi Kasım ayında henüz hakkında pek bilgiye sahip olmadığımız yeni tip koronavirüs "SARS-CoV-2" Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıktığında, insanlar daha önce hiç görülmemiş olan bu virüsün nereden çıktığını sorgulamaya başladı. Acaba Çin'in Ulusal Biyogüvenlik Laboratuvarı'ndan mı çıktı? Birileri bu virüsü yanlışlıkla dışarıya mı taşıdı? "Yoksa biyolojik bir silah mı?", şeklinde onlarca komplo teorisi üretildi. Bunların en ünlüsü ise, "sözde bir Fransız laboratuvarın yıllar önce yeni tip koronavirüsü" icat ettiği iddiası. Fransa'nın dünyaca ünlü Pasteur Enstitüsü’nün, 2003 yılında yeni tip koronavirüsü icat ettiği iddiası, Türkiye'de dahil olmak üzere birçok ülkede sosyal medyada çığ gibi yayıldı. İddiayı ortaya atan kişinin Youtube'a koyduğu ve Facebook üzerinden paylaşılan görüntüyü, kısa sürede 1 milyonu aşkın kişi izledi. Videodaki kişi, yeni koronavirüsün Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkmadığı, 2003 yılında bir laboratuvarda üretildiği iddia edildi. Ayrıca iddialara kanıt olarak patent olduğu ileri sürülen bazı belgeler gösterildi.
Pasteur Enstitüsü’nün virüsle ilgili buluşunu Avrupa’da gerekli makamlara tescil ettirdiğini iddia ederken, Pasteur Enstitüsü’nün aşısını daha fazla satmak için bunu yaptığı ileri sürdü. Pasteur Enstitüsü'nden yalanlama ve açıklama Bunun üzerine Pasteur Enstitüsü’nde görevli araştırmacı Olivier Schwartz, Le Monde gazetesine açıklama yaparak, ortaya atılan iddiaları yalanladı. Schwartz, iddiayı ortaya atanların koronavirüsün bir çok tipi olduğu gerçeğini bilmediğini altını çizerek, “Bunlar tamamen fanteziye dayanan hayal ürünü haberler. Haberi yayan, koranavirüsün, kimse tarafından bilinmediğini ortaya atarken, bir çok tip koranavirüs olduğundan bile haberdar değil” dedi. Pasteur Enstitüsü’nün 2004 yılında koronavirüsü bulduğunu Avrupa’da tescil ettirdiği iddiasıyla ilgili olarak Schwartz, bunun da asılsız olduğunu belirterek, tescil ettirilenin SARS-CoV virüsü olduğunu ve bunun da bilimsel buluşu korumak adına yapıldığını söyledi. Virüsün doğal olduğu kanıtlandı Covid-19’un laboratuvar ortamında üretildiğine dair bilimsel bir kanıt yok. Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada, SARS-CoV2’nin genetik dizileri analiz edildi ve virüsün laboratuvar ortamında üretilmediğini, doğal yollarla geliştiğine yönelik güçlü kanıtlar sunuldu.
2- 5G ile Covid-19'un dünyaya yayılması bağlantılı Özellikle Amerika ve Avrupa'da sosyal medyada paylaşılan gönderilerde, Kasım 2019’da Çin'de ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün, 5G teknolojisinin hayata geçişiyle bağlantılı olduğu iddia ediliyor. Kendisini bir doktor olarak tanıtan Thomas Cowan'nın videosu internette viral oldu, farklı kanallarda paylaşılan video 1 milyondan fazla izlendi. Cowan Covid-19 salgınının 5G teknolojisinden kaynaklandığını söylüyor. Bu nedenle, hastalığın Çin'de ortaya çıktığını ve Avrupa ile Kuzey Amerika'da yayıldığını iddia ediyor. Ayrıca Cowan, yaklaşık 50 milyon insanının ölümüne yol açan İspanyol gribinin de radyonun icadından kaynaklandığını söyledi. Dünyada da çok paylaşılan bu komplo teorileri, Türkiye’de bazı köşe yazarları tarafından gündeme getirildi. Çin’deki 5G denemeleri ve Vuhan’daki yeni koronavirüsün ortaya çıkış tarihleri yakın olsa da, aralarında nedensel bir ilişki olduğu kanıtlanmadı. Araştırmalar yeni koronavirüsün bir hayvandan insana geçtiğini ve sonrasında insandan insana bulaşma becerisi kazandığını gösteriyor.
3- Limon ve bikarbonat karışımı hastalığı engelliyor Genelde farklı hastalıklar ortaya çıkmaya başlayınca C vitamini içerdiği için limon tüketimi hep artıyor. Ancak limonun Covid-19 hastalığından korunmak için etkili bir gıda olduğu bilimsel hiçbir kanıta dayanmıyor. Özellikle WhatsApp ve Facebook'ta paylaşılan bir iddiaya göre sıcak su içine konan limon ve bikarbonat karışımının yeni koronavirüsün yayılmasını engelleyip, kişiyi iyileştireceği ileri sürüldü. Bunun İsrail'de çok yaygın olduğu ve bu nedenle orada Covid-19'a pek rastlanmadığı iddia edildi. Fakat, İsrail'de bugüne kadar 6 bin 211 Covid-19 vakası görüldü, 33 kişi de hayatını kaybetti. Ama ülkede, hastaların takibi gibi alınan sıkı tedbirler salgını kontrol altında tutuyor. Bu iddianın gerçek olmadığını ifade ede AFP Fact Check ekibi, "Kivinin limondan daha fazla C vitamini içerdiğini, eğer bu teori doğru olsaydı tüketilecek meyve limon olmazdı" dedi. Uzmanlar yeni koronavirüsle mücadelede C vitaminin bağışıklığı güçlendirmek için faydalı olduğunu savunurken, bunun korunmak için yeterli olmadığına dikkat çekiyor.
4- Türkiye'den çıkan iddia: 'Bir rüyada, Peygamber Covid-19'a karşı sumağı tavsiye etti' Bu iddianın çıkış yeri Türkiye olduğu için daha çok Türkler arasında özellikle WhatsApp'tan paylaşıldı. YouTube'da olan videoda ismi belirtilmeyen ve imam olduğu iddia edilen bir kişi, "yakını olan bir kadının rüyasına göre koronavirüse karşı en etkili çözüm sumak suyu içmek olduğunu" iddia ediyor İddiaya göre, Şırnak’ın Cizre ilçesinde bulunan bir kadının rüyasında Hz. Muhammed'in, Covid-19'a karşı kendisine sumak suyu içilmesi tavsiyesinde bulundu. Ayrıca videoda sumaktan başka hiçbir tedavi yönteminin virüse karşı etkili olmayacağı ifade ediliyor. Bugüne kadar hiçbir bilimsel çalışma sumağın Covid-19 hastalığını tedavi etmekte faydalı olduğunu göstermedi. Ayrıca sumak suyu tavsiyesi, bilimsel bir gözleme değil videoda da belirtildiği gibi bir rüyaya dayanıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün düzenli olarak yayınladığı raporlarda henüz Covid-19 kesin bir tedavi yöntemi gösterilmedi.
5 - Sarımsak, soğan, kelle paça yemek koronavirüse karşı koruyor Sarımsağın mikroplara karşı bünyenin korunmasında etkili olduğu biliniyor. Bununla birlikte şu ana kadar yapılan çalışmalar koronavirüse karşı etkili olduğu yönünde bir sonuç vermiş değil. Limon, sarımsak, soğan gibi C vitamini içeren gıdaların alınması bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine faydalı olabilir ancak koronavirüse özel bir katkısı yok. Fakat bu ürünlerin tüketimi pazarlardaki fiyatını artırdı. Prof. Dr. Canan Karatay’ın koronavirüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini söylemesi kelle paçanın koronavirüsün ilacı olduğu inancını artırdı. Bununla birlikte gribe ve virüslere karşı direnç sağladığına inanılan bu yemek hakkında Dünya Sağlık Örgütü'nün resmi bir araştırması bulunmuyor.
6 - Bol miktarda su içerek virüsü midede öldürebilirsiniz Koronavirüs salgınının Türkiye'de daha çok etkisini göstermediği şubat ayında, çokça paylaşılan "yanlış bilgilerden" biri de sıklıkla su içerek virüsün etkisiz hale getirileceği iddiasıydı. Kimler tarafından yazıldığı bilinmeyen fakat birçok kez paylaşılan bir metinde, "Su içerek virüsü midenize yollayarak akciğerlere ulaşmadan, mide asidinde yok edileceği" iddia ediliyor. Bilimsel olarak su içerek boğazdaki mikroorganizmaların yolunu şaşırtıp ciğer yerine mideye gideceği iddiası, insan anatomisine aykırı bir şey. Yani diğer hastalıklarda olduğu gibi Covid-19'dan bu yöntemle korunmanın mümkün olmadığı ortaya çıkıyor. Fakat uzmanlar her zaman su tüketimini tavsiye ediyor.
7- Zatürre aşısı koronavirüse karşı etkili Hayır. Bu tür aşılar koronavirüse karşı işe yaramıyor. Dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları Covid-19'a karşı aşı geliştirmek için hummalı bir çalışma yürütüyor. Bununla birlikte Dünya Sağlık Örgütü solunum yolu hastalıklarına karşı korunmak için aşı olunmasını öneriyor.
8- Nefesimizi tutarak koronavirüse yakalandığımızı öğrenebiliriz Özellikle Avrupa'da Facebook'ta üzerinde görülen bu iddiaya göre Covid-19'a yakalanıp yakalanmadığını öğrenmek çok basit: 10 saniye boyunca zorlanmadan nefesinizi tutabiliyorsanız, hasta değilsiniz. Covid-19'a yakalanan hastalarda nefes darlığı semptomların çıkmasıyla birlikte böyle bir iddia hızlı bir şekilde yayıldı. Fakat DSÖ, virüsü sadece bir laboratuvar testinin tespit edebileceğini tekrarlayarak bu teoriyi çürüttü.
9- Çin'den gelen koli ya da mektuplardan koronavirüs bulaşıyor Bu bilgi tamamen yanlış değil ! İlk başlarda, Dünya Sağlık Örgütü'nün yaptığı analizler Çin'den gönderilen koli ya da mektupların koronavirüs riski taşımadığını gösteriyor. Bunun başlıca sebebi virüsün eşyalar üzerinde uzun süre hayatta kalamaması. Fakat daha sonra yapılan araştırmalar, Covid-19'a yol açan yeni tip koronavirüsün (SARS-CoV-2) farklı yüzeylerde saatlerce, hatta günlerce yaşayabileceğini ortaya koydu. ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü'nden uzmanların 13 Mart tarihli araştırmasına göre, koronavirüs bakır yüzeylerde 4 saat, karton üzerinde 24 saat, plastik ve paslanmaz çelik yüzeylerdeyse 3 güne kadar hayatta kalabiliyor. Bununla birlikte virüsün aktif kalma süresi sıcaklık, nem oranı ve virüsün miktarı gibi faktörlere göre değişiklik gösterebiliyor. Virüsün dış ortamlarda daha "kırılgan" hale geldiğini belirten araştırmacılar yine de hava yoluyla bulaşma ihtimalinin yüzey yoluyla bulaşma ihtimalinden daha yüksek olduğunu belirtiyor.
10- hayvan beslemek riskli Bu bilgi tamamen yanlış değil ! Evinizde beslediğiniz köpek ya da kedi gibi evcil hayvanların koronavirüs bulaştırdığına dair şu ana kadar hiçbir kanıt bulunmuyor. Fakat bir insandan bir hayvana geçen koronavirüs vakası var. Belçika Sağlık Bakanlığının Covid-19 Kriz Merkezi, düzenlenen günlük basın toplantısında bir kedinin sahibinden koronavirüs kaptığını duyurdu. Kedinin sahibi ile yakın temas içinde olduğunu belirten koronavirüs kriz merkezi sözcüsü Emmanuel Andre, "Bu izole bir vaka." dedi. Andre "virüs insandan hayvanlara geçiyor" şeklinde konuştu. Aynı şekilde şubat ayında Covid-19'lu bir ailenin de hastalandığı açıklanmıştı. Bununla birlikte böyle bir evcil hayvanla her temas sonrası ellerin her ihtimale karşı su ve sabunla yıkanması öneriliyor.