Bakanlık da Aladağ'da üst sınırdan ceza istedi
Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar’a ait cemaat yurdunda çıkan ve 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili davada karar duruşması görülüyor.
Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar’a ait cemaat yurdunda çıkan ve 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili davada karar duruşması görülüyor.
Adana’nın Aladağ İlçesi’nde Süleymancılar cemaatine ait kız yurdunda 29 Kasım 2016’da çıkan yangında 11’i öğrenci 12 kişi yaşamını yitirdi.
Aralarında Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği yöneticileriyle kamu görevlilerinin olduğu 18 kişi, “Birden fazla kişiyi taksirle öldürme ve yaralanmalarına sebep olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor. 22 öğrencinin de yaralandığı faciayla ilgili davada tutuklu sanık bulunmuyor.
BirGün'de yer alan habere göre, Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan ve Avukat Can Atalay burada birer konuşma yaparak, davada facianın sorumlularının hak ettikleri cezaları almalarını istedi.
Aydoğan, konuşmasında şunların altını çizdi: ” Bu aslında bütün memleketin davası. Dün Aydın’da çocuklarımızı kaybetme riskiyle yine karşı karşıya geldik. Biz bu tabloyu kamusal eğitimin yok edilmesiyle; çocuklarımıza, öğrencilerimize ayrılmayan kamusal kaynakların cemaatlere peşkeş çekilmesiyle bu ülkenin her yerinde yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Taşkent’te, Karaman’da, Dikili’de, Aladağ’da yaşadık. Yine dün Aydın’da aynı karanlığı çocuklarımıza yaşatmaya devam ettiklerini gördük. Aladağ davası memleket davasıdır. Yoksul ailelerin çocuklarının sadece ve sadece ucuz iş gücü olarak görüldüğü, eğitim haklarının her geçen yıl, her geçen gün ellerinden alındığı (memlekette) ‘paran varsa o da yetmez, paran kadar eğitim; hatta yoksul aile çocuklarının hiç eğitim hakkı yok, biz onların eğitim haklarını ellerinden alıyoruz diyor devlet. Yıllardır Aladağlı aileler aslında hepimizin çocukları için kamusal eğitim hakkı mücadelesi yürütüyor, gelecek mücadelesi yürütüyor. Artık yeter noktasındayız. Biz bir çocuğumuzu daha kaybetmek istemiyoruz. Buradaki ses, buradaki çığlık ülkenin her yerinde daha büyük bir çığlığa dönüşmek zorunda. Öğrencilerimize, çocuklarımıza, onların hayallerine ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çocukların ve memleketin geleceğinden endişe duyan herkesi bu çığlığı büyütmeye davet ediyoruz.”
ASIL SORUMLULAR DA YARGILANSIN
Açıklamaların ardından aileler ve avukatları mahkeme salonuna giriş yaptı.
Sanıkların kimlik tespitinin yapılması ile karar duruşması başladı. Savcı mütalaası üzerine söz alan aileler, “Yurttaki bekletmenleri ne savcılığa getirebildik ne de mahkeme aşamasında dinletebildik. Bunların da yargılanmasını baştan beri istiyoruz” derken, bir diğeri şöyle konuştu: “Milli eğitim müdürünün alacağı cezanın az olacağını düşünüyorum. Adalet yerini bulsun.”
BAKANLIK ÜST SINIRDAN CEZA İSTEDİ
Davaya müdahil olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın avukatı da mütalaa üzerine söz alarak cezanın üst sınırdan verilmesini talep etti.