Depremin izleri denizin altında tüm gerçekliğiyle duruyor
'YÜZYILIN felaketi' olarak nitelendirilen 17 Ağustos Marmara Depremi'nin izleri, su altında tüm gerçekliğiyle duruyor.
'YÜZYILIN felaketi' olarak nitelendirilen 17 Ağustos Marmara Depremi'nin izleri, su altında tüm gerçekliğiyle duruyor. Dalgıçlar, felaketin 20. yıl dönümünde Gölcük ve Değirmendere’de denize çöken vapur iskelesi, dev çınar ağaçları, araçlar ve otel enkazını görüntüledi.
17 Ağustos Depremi merkez üssü Gölcük'te ağır bir yıkıma yol açtı. Deprem sırasında Değirmendere sahilinde, yaklaşık 4 dönümlük alan denize çöktü. Yaklaşık 55 metre derinliğe kadar tüm enkaz suyun altında görülebiliyor.
17 Ağustos Depremi'nin 20. yıl dönümü: 1999'dan sonra neler yapıldı?
Demirören Haber Ajansı (DHA) ekibi de su altına dalış yaparak, depremde denize çöken vapur iskelesi, otomobil, dev çınar ağaçları, çay bahçeleri ve otel enkazını görüntüledi.
'DEPREMİN İZLERİ SUYUN ALTINDA DURUYOR'
Karada depremin izlerinin silinmesine rağmen suyun altında tüm gerçekliğiyle durduğunu söyleyen Dalış Eğitmeni Murat Kulakaç, "Biz 14 yıldır bu bölgede sürekli dalış yapıyoruz. Karada depremin yarattığı izler silinmeye başladı ama bu izler su altında tüm gerçekliğiyle duruyor. 55 metreye kadar tüm enkazı net bir şekilde görebiliyoruz. 22 metrede hala 2 tane dev çınar ağacı topraktan besleniyor. Odunsu yapıları hala devam ediyor, 25 metrede bir restoran var, avcılar kulübü 55 metre derinlikte, vapur iskelesi 22 metrede duruyor üzerinde hala lastikleri gelecek bir vapuru bekliyor gibi. Çay bahçeleri ve diğer eğlence alanları da 37 metrede tüm ihtişamıyla ve ilk günkü gerçekliğiyle dalış yapanları bekliyor" dedi.
‘SUYUN ALTINDA İNSANLARIN EŞYALARINI GÖRDÜĞÜMÜZDE HÜZÜNLENİYORUZ’
Enkaza dalış yaptıklarında hüzünlendiğini belirten Kulakaç, "Daha önce sürekli yürüdüğümüz, su içtiğimiz alanlar şu anda su altında. Onları ilk hali ile şu an bulunan halini gördüğümüzde hüzünleniyoruz. Onun haricinde insanların ayakkabıları, çocukların oyuncakları ve sokakta oynadığı toplar suyun altında olduğu gibi duruyor sessiz bir şekilde. Bunları gördüğümüzde ciddi bir şekilde hüzünleniyoruz, bu hüznümüzü de bu tip doğal afetlerde diğer insanlar etkilenmesin diye bilgilendirme amaçlı kullanıyoruz. Son aylarda ülkemizde depremler olmaya başladı. Depremlere hazırlıklı olmamız lazım, bilinçlenmemiz lazım. Bilinçlenmek için de bu tür gerçek görüntüleri halkımızla paylaşmak istiyoruz. Biz onları dalıcı olarak eğitiyoruz, su altına indiriyoruz ve su altına inen her dalıcı bizim bir elçimiz oluyor. Çünkü su altında depremi tüm gerçekliğiyle görüyorlar, çıktığı zaman da hem ailesi için hem çevresi için hem de kendisi için önlem almak için gönüllü oluyor” diye konuştu.
'DEPREM GERÇEĞİNİ UNUTMAMAK LAZIM'
Depremi Gölcük'te yaşadığını söyleyen dalış eğitmeni Alper Yalçın ise şöyle konuştu:
"Deprem olduğu zaman Gölcük’teydim. Deprem zamanında arkadaşlarımı, dostlarımı ve akrabalarımı kaybettim. 17 Ağustos hepimize çok derinden bir yara verdi. O dönemler suyun altına giren binalar ve kaybettiğimiz arkadaşlarımız beni çok etkiledi. Suyun altında neler olup bittiğini çok merak ettim. Bu enkaz görüntülerini görmek için ilk daldığımda dayanamayıp çok erken suyun altını terk etmiştim. Aradan yıllar geçti, şu anda hala girdiğim zaman yıllar evvel gezdiğimiz sahil, altında çay içtiğimiz çınar ağaçları, gezdiğimiz binalar, yollar, caddeler hepsi olduğu gibi suyun altında duruyor. İnsanlar bu 20 sene içerisinde bunu unutmuş olabilir ama unutmamak lazım, yaşatmak lazım, kaybettiklerimizi analım. Tekrar böyle bir acı olay başımıza gelirse çok daha hazırlık olalım, hepimize çok derin yaralar verdi, umarım bir daha aynı acıları yaşamayız."