Parkta yaşayan ailenin dramı yürekleri burkuyor
İzmir'in Karabağlar ilçesinde 8 kişilik bir aile iki aydır parkta yaşıyor.
İzmir'in Karabağlar ilçesinde 2 aydır parkta yaşamak zorunda kalan 8 kişilik ailenin hali, görenlerin yüreğini burkuyor.
Beslenme başta olmak üzere diğer ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken aile, başını sokacakları bir ev için hayırseverlere yardım çağrısında bulundu.
Yaklaşık 4 ay önce, erkek çocukları kötü arkadaşlıklar edindiği için Ankara'dan İzmir'e taşınan 8 kişilik Arslan ailesi, burada zor günler yaşıyor. İzmir'de bir süre kirada kaldıktan sonra evden atılan ve iş bulamadıkları için 2 aydır Karabağlar'daki Adnan Süvari Parkı'nda yaşam mücadelesi veren aile, zaman zaman aç kalarak perişan halde hayatını sürdürmeye çalışıyor.
Şeref Arslan (58) ve Fatma Arslan (42) çifti, ikisi kız ikisi erkek 4 çocuğu ve biri 2 diğeri 5 yaşındaki kız ve erkek torunlarıyla tuvalet ihtiyaçlarını bile gidermekte zorlanırken, dışarıdan gelecek tehlikelere karşı da çocuklarını korumaya çalışıyor.
Daha önce boyacılık işiyle uğraşan, ancak iki yıl önce geçirdiği trafik kazası sonrasında belindeki rahatsızlık sebebiyle çalışamayan baba Arslan, Ankara'da iken okuyan çocukları için devlet tarafından ödenen eğitim yardımıyla geçindiklerini belirterek, şu anda iki oğlunun 18 yaşından küçük olduğu için iş bulamadığını, kızının adresleri olmadığı için okula gidemediğini, eşinden ayrılan 22 yaşındaki büyük kızının ise İzmir'de birkaç temizlik işlerine gittiğini, fakat işten çıkarıldığını söyledi.
Ailenin kadınları, banyo ihtiyaçlarını mahalle sakinlerinin evlerinde karşılarken, baba ve oğulları ise bu fırsatı bulamıyor. Çevrede bulunan komşuların yerde yatmaları için battaniye verdiği ailenin durumu yürekleri sızlatıyor.
Oğullarının çöp toplayarak para kazanmaya çalıştığını söyleyen baba Şeref Arslan, "Burada kızlarım ve torunlarımla kalıyoruz. Geceleri tehlikeli insanlar parklarda dolaşıyor. Sabaha kadar gözümü kırpmıyorum, büyük tehlikedeyiz. Her an başımıza bir şey gelebilir" diye konuştu. Arslan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biri 16, diğeri 17 yaşında iki oğlum var. Ankara'da iken Sosyal Hizmetler'den okuyan çocuklarım için okul yardımı alarak geçiniyordum. Kiramızı ödüyorduk, ben de çöp toplayarak eve ekmek getiriyordum. Daha sonra oğullarım kötü arkadaşlar edindi ve eve gelmez oldular.
Biz de bundan kurtulabilmek için İzmir'e yerleştik. Birkaç ay Sosyal Hizmetler'den para almaya devam ettik ama adres değişikliği olunca o da kesildi. Kirayı ödeyemeyince sokakta kaldık. Buna yaşamak denirse burada yaşıyoruz.
Çocuklarımın hiçbir ihtiyacını göremiyorum, tuvalet ihtiyaçlarını gideremiyorlar. Hepsi hasta oldular. Burada yemek, su ihtiyacımızı komşular karşılıyor. Tek ihtiyacımız başımızı sokacak bir ev. Ev bulmaya çalışıyoruz ama kira ve depozito istiyorlar, bizim bunu ödeyecek gücümüz yok."
'ŞİKAYET ETTİLER'
Çalışacak bir iş bulmak istediğini belirten Şeref Arslan, "Belim rahatsız ancak ben bekçilik gibi işler yapabilirim, iş istiyorum. Yalnızca ağırlık kaldıramıyorum. Daha önce temizliğe giden kızım da çalışmak istiyor ama diğer çocuklarım 18 yaşından küçük olduğu için çalışamıyor.
Şu anda hiçbiri okula gidemiyor. Adresimiz olmadığı için okula kayıt yapmıyorlar. Devlet bize adresimiz yok diye yardım yapamıyor. Geçen gün buraya bekçiler geldi. Tuvalet yüzünden şikayet edenler varmış. Komşular bize destek çıktı, buranın halka açık olduğunu söylediler, bizi savundular. Öylelikle burada kaldık. Geçen gün çocuklarıma banyo yaptırdılar, üst baş verdiler ama bunu hangi bir gün yapabilecekler" diye konuştu.
Anne Fatma Arslan ise kızlarıyla ilgili endişesinin olduğunu ifade ederek, "Geçen gece kızlarımın başına birileri dikilmiş. Biz biraz uzaklaştığımızda kızlarımıza gelip 'Siz burada yalnız mı kalıyorsunuz' diye soruyorlarmış. Birilerinin sesimizi duymasını istiyoruz. Sadece başımızı sokacak bir eve ihtiyacımız var" dedi.
Aileye destek olan komşulardan Süreyya Kurt (45), gözlerinin önünde büyük bir dram yaşandığını söyleyerek, "Buradaki eşyaları biz komşularla temin ettik. Her gün sabah gelip sağlıklılar mı diye kontrol ediyorum.
Çocukların durumu beni perişan ediyor. Elimizden geldiğince gıda yardımı yapıyoruz, ev bakıyoruz ama ev sahipleri kira ve depozito istiyorlar. Biz kendi aramızda bir para topladık, ancak şu anda yetmiyor. Keşke bir imkanım olsa da ben bir şeyler yapabilsem. Onlar adına ben de herkesten yardım istemeye başladım" dedi.
Kendi evinde ailenin kadınlarının yıkanmasını sağladığını belirten yardımsever Süreyya Kurt, "Ben de bir hanım olduğum için hanımların yıkanmalarına müsaade ettim. Kendi üstlerimden çocuklara kıyafet verdim, hatta bunları büyük olduğu için tokalarla tutturduk.
En büyük ihtiyaç ise tuvalet. Etraftan şikayet eden insanlar var. Tuvalet var da bu insanlar gidip yapmıyor mu? Bu insanlar namahrem yerlerini açıp, tuvaletlerini yapmak isterler mi? Ben vatandaşlardan ve duyarlı insanlarımızdan yardım bekliyorum. Kalabalıklar, sokağa çıkıp dilenseler akşama kadar para toplayabilirler ama onlar böyle insanlar değiller. Çalışmak istiyorlar. Ben burada onları ilk fark ettiğimde benden hiçbir şey istemediler" diye konuştu.