İzmirli kadınlar Emine Bulut için tek yürek oldu

İZMİR Kadın Meclisleri öncülüğünde İzmirli kadınlar, başta Kırıkkale’de eski eşi tarafından 10 yaşındaki kızının gözleri önünde öldürülen Emine Bulut ve Türkiye’de cinayete kurban gitmiş birçok kadın adına Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi girişinde toplandı.

Türkiye’de kadın cinayetlerinin durması gerektiğini savunan kadınlara, caddeden geçen kadın ve erkeklerin eşlik etmesiyle yaklaşık 200 kişilik grup, kadın cinayetlerini protesto etti.

İzmir Kadın Meclisleri öncülüğünde Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde toplanan İzmirli kadınlar, Kırıkkale’de eski eşi tarafından 10 yaşındaki kızının gözleri önünde öldürülen Emine Bulut ve kadın cinayetine kurban gitmiş birçok kadın adına toplandı.

‘Yaşasın kadın dayanışması’, ‘Kadın, yaşam, özgürlük’, ‘Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz’, ‘Başka Emineler olmayacak’, ‘Asla yalnız yürümeyeceksin’ sloganları atan gruba caddeden geçen vatandaşlar da eşlik etti.

Emine’nin öldürülmesinin kadın cinayetlerinin son bulması adına bir dönüm noktası olmasını istediklerini söyleyen grup, ellerinde ‘Ölmek istemiyoruz’, ‘Vardık, varız, var olacağız’, ‘Haklı şiddet yoktur’ yazılı pankartlar ve Emine Bulut’un fotoğraflarını taşıdı. 7’den 70’e birçok kadın, kadınların en temel hakkı olan yaşam hakkını savundu.

Son sözleri ‘Ölmek istemiyorum’ olan Emine Bulut için toplandıklarını söyleyerek kadınlar adına basın metnini okuyan İzmir Kadın Meclisleri üyesi Meltem Yıldırımcan, "Bu ülkede kadınlar ne yaşıyor, o çok önemsediklerini söyledikleri çocuklar ne yaşıyor herkes görsün. Emine’nin ‘Ölmek istemiyorum’ sözlerini hiçbir zaman unutturmayacağız. Emine Bulut’un öldürülmesi ülkemizdeki kadın cinayetleri gerçeğini tüm açıklığıyla göz önüne serdi. Kadınlara reva görülen şiddet maalesef en ağır, en vahşi biçimiyle maalesef bir kez daha karşımızda. Bu ülkede kadınlar yaşamak istiyor. En temel insan hakkı olan yaşamlarını istiyorlar. Bu ülkede kadınlar ölmemek için yıllardır mücadele ediyor." diye konuştu.

‘KADIN CİNAYETLERİ ÖNLENEBİLİR’

İstanbul Sözleşmesi’ne ve 6284 sayılı kanuna saldırılarak ‘yuva yıkan yasa’ denildiğini söyleyen Yıldırımcan, “O yasalar kadınlar yaşasın, şiddet görmesin diye çıkan yasalardır. Kadınların hayatta kalması için birer şifredir. Artık herkes kararını verecek; ya öldürülmeden, şiddet görmeden yaşamaları için kadınların yanında yer alacaksınız, ya da saldırılarınıza devam edip Emine Bulut’u, Özgecan Aslan’ı öldürenlerin yanında yer alacaksınız. Kadın cinayetleri afet değildir, durdurmak mümkündür. Kadın cinayetlerini durdurmak için somut adım atılmadan geçen bir gün bile artık fazla. Artık hükümet kadın cinayetlerini durdurmak için siyasi iradesini ortaya koymalıdır.

Kadın cinayetlerinin reçetesi eşitliktir, eşitliğin sağlanması için izlenecek politikalardır. İstanbul Sözleşmesi’nin sunduğu; şiddeti önleme, şiddetten koruma, etkin kovuşturma, kadınları güçlendiren politika yükümlülükleri yerine getirilmelidir. Emine Bulut bu ülkedeki tüm kadınların çığlığıdır. Son sözleri kadınların sözüdür. Bizi çözüme kavuşturacak olan ise ancak ve ancak sürekli ve örgütlü mücadelemizdir. Mücadelemizde öldürülen tüm kadınların hesabını soracağız. Kadın cinayetlerini durduracağız” dedi.