12 yaşındaki çocuk okulunun camından atladı

Türkiye’de son 17 yılda 15 kez değişen, altyapısı yetersiz ve sınav odaklı eğitim sistemi, çocukları mutsuzluğa sürüklüyor.

Her geçen gün çocukları gerek mesleki gerekse sosyal hayata hazırlaması gereken eğitim yuvalarında yaşanan intihar vakaları bunun en büyük kanıtı.

Bunun en son örneği ise Bursa’da yaşandı.

Odatv'den Rabia Deniz'in haberine göre, Osmangazi ilçesinde Şehit Jandarma Er Bahadır Aydın Ortaokulu’nda eğitim gören 12 yaşındaki bir çocuk hayatına son vermek istedi.

İddiaya göre, seviye belirleme sınavından beklediği notu alamayan 6. sınıf öğrencisi, 14 Ekim Pazartesi günü arkadaşlarına “Bugün çok üzüleceksiniz” derken, ders sonrasında ise okulun üçüncü katında bulunan koridor penceresinden kendisini boşluğa bıraktı.

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavi gören çocuğun sağlık durumu iyiye giderken, olayla ilgili soruşturma ve müfettiş incelemesi başlatıldı.

Olayın ardından eğitim sendikalarının temsilcileri Türkiye’de “çocukların içinden mutluluğu çekip alan” eğitim sisteminin yaşam ile ölüm arasında sıkışmış bir nesil yarattığını bir kez daha dile getirdi.

“REHBER VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK YAPMALARI ENGELLENİYOR”

Eğitim İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, eğitim sisteminin aynı zamanda çocukları hayata hazırlaması gerektiğini belirtirken, müfredatın çocukların ihtiyaçlarını gözeterek düzenlenmesine vurgu yaptı. Dünyanın pek çok ülkesinde eğitimin en önemli öğesi kabul edilen rehber ve psikolojik danışmanlığın, Türkiye’deki devlet okullarında amacına yönelik uygulanamadığını dile getiren Rona, “Türkiye’deki okullarda gerçek bir eğitim ortamının bulunamadığını görüyoruz. Kalabalık sınıflar, yetersiz altyapı, yarış sistemi, sınav odaklı sistem çocukları büyük bir yükün altında bırakıyor. Dahası, bu sorunun düzeltilmesi yerine daha da büyütecek eğitim politikaları hız kesmeden sürdürülüyor. Hayatının baharında bu çocuklar neden intihara sürüklenir? Çocuklarımız yapboza dönüştürülmüş eğitim sisteminin kurbanı oluyor. Tüm bu sonuçlar bize ne mutlu ne de başarılı öğrenci yetiştirebilen bir eğitim sistemine sahip olmadığımızı gösteriyor. Okullardaki psikolojik danışman sayıları ya yetersiz ya da birden çok okulda görev verilerek nitelikli danışmanlık yapmaları engelleniyor. Ülkemizin en önemli ve başlı başına çözüm üretilmesi gereken sorunu bu. Çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren problem çözme, zorluklara karşı yılmadan azimle mücadele ruhu ve yaşama sevinci konusunda rehberlik etmemiz gerekiyor” dedi.

NEDEN OKULU TERCİH EDİYORLAR

Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı Derya Şimşek Aksakal ise, “12 yaşındaki bir çocuk neden okulda intihar eder” sorusuna yanıt aramanın önemine vurgu yaptı. Rehber ve psikolojik danışmanlığın Türkiye’deki devlet okullarında amacına yönelik uygulanamadığını dile getiren Aksakal, “Yönetmelikte yapılan düzenlemeyle, devlet okulunda okuyan her 500 öğrenciye 1 rehber öğretmen düşüyor. Bu öğretmenlerin bu kadar fazla öğrenciyi tanıyabilmesi, sorunlarını fark edebilmesi mümkün değil. Daha önce de Osmangazi Hürriyet Anadolu Lisesi’nde yaşanan ve iki gencin ölümü ile sonuçlanan olayı hatırlayalım. Asıl sorulması gereken soru şu: Bu çocuklar neden intihar etmek için okulu tercih ediyor? Bize neyin mesajını veriyorlar? Özel eğitime ihtiyaç duyduğu halde fark edilmeyen bir sürü çocuk var” ifadelerini kullandı.

GÜVENLİK SORUNU VAR

Eğitim Sen Bursa Şube Sekreteri Atakan Erdağı ise, okulda yaşanan olayın güvenlik boyutuna işaret ederek, “Bir okulun 2 ve 3. katlarının pencerelerinde neden güvenlik önlemi alınmaz? Bu aynı zamanda ihmal değil midir” diye sordu.