Her 10 çalışandan 4'ü zaman baskısı altında
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘İş Organizasyonu ve Çalışma Zamanı Düzenlemeleri’ adlı özel konulu bir araştırma yayımladı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ‘İş Organizasyonu ve Çalışma Zamanı Düzenlemeleri’ adlı özel konulu bir araştırma yayımladı.
AB’ye uyum çalışmaları kapsamında ilk kez yapılan bu araştırma, iş organizasyonu ve çalışma zamanı düzenlemelerinin çalışanlar için ne tür esneklikleri hangi boyutta içerdiğine ilişkin veri derlemeyi amaçlıyor.
Bu yılın ikinci çeyreğinde (nisan-mayıs-haziran) gerçekleştirilen, 15 yaş ve üzerindeki çalışan tüm kişileri kapsayan araştırmada çarpıcı veriler yer alıyor. Bu veriler şöyle:
ÜCRETLİLER ÇALIŞMA ZAMANINI BELİRLEYEMİYOR
Araştırmaya göre, bu yılın ikinci çeyreğinde istihdamda olan 28 milyon 269 bin kişinin yüzde 29,8’i, çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisinin karar verebildiğini belirtiyor. Bu oran erkeklerde yüzde 28,5, kadınlarda yüzde 32,7.
Çalışanların yüzde 9’u çalışma zamanının başlangıç ve bitişine belirli kısıtlamalara göre kendisinin karar verebildiğini söylerken, yüzde 61,1’i ise bu zamanın işveren, kurum, müşteriler, yapılan işler veya yasal düzenlemelere göre belirlendiğini ifade ediyor.
İşverenlerin yüzde 77,6’sı, kendi hesabına çalışanların yüzde 83’ü, ücretsiz aile işçilerinin yüzde 78,2’si çalışma zamanının başlangıç ve bitişine kendisinin karar verebildiğini kaydediyor. Ücretli ve yevmiyeli çalışanlarda ise bu oran yüzde 6,2’ye düşüyor.
EN ZOR İZİN ALANLAR MONTAJCILAR
Bir çalışma günü içerisinde saatlik izin alabilmenin en zor olduğu meslek grubu yüzde 31,6 ile tesis ve makine operatörleri ve montajcılar. Aynı meslek grubunda çalışanların yüzde 40,4’ü ise üç işgünü içerisinde takip eden birkaç gün için izin alabilmenin zor olduğunu dile getiriyor.
Saatlik izin alabilmenin en kolay olduğu meslek grubu ise yüzde 97,8 ile nitelikli tarım, ormancılık ve su ürünlerinde çalışanlar. Bu grupta çalışanların yüzde 94,1’i günlük izin alabilmenin kolay olduğunu belirtiyor.
YÜZDE 41,5’İ ZAMAN BASKISI ALTINDA
Araştırmada zaman baskısı altında çalışmak, “yeterli olmadığı düşünülen zaman aralığında görevi bitirmek zorunda olmak” şeklinde tanımlanıyor. Buna göre, çalışanların yüzde 41,5’i zaman baskısı altında çalıştığını söylüyor.
Ücretli veya yevmiyeli çalışanlardan zaman baskısı altında çalıştıklarını ifade edenlerin oranı yüzde 47,3. Bu oran, işverenlerde yüzde 39,3’e, kendi hesabına çalışanlarda yüzde 29,3’e, ücretsiz aile işçilerinde ise yüzde 24,8’e düşüyor.
ÜCRETLİLERİN ÇALIŞMA SAATİ KAYDEDİLİYOR
Ücretli ve yevmiyeli çalışanların neredeyse yarısı (yüzde 48,8), işyerinde çalışma saati kaydı, yüzde 11’i ise işyerinde bulunma kaydı tutulduğunu belirtiyor. Buna göre, her 10 ücretliden 6’sının (yüzde 59,9) işyerinde bulunma veya çalışma saati kaydı tutuluyor.
Çalışma veya işyerinde bulunma saatlerinin en çok kaydedildiği sektör sanayi. Bu sektörde çalışma saatli kaydı tutulanların oranı yüzde 65,5, işyerinde bulunma kaydı tutulanların oranı ise yüzde 6,3. Bu oranlar hizmet sektöründe sırasıyla yüzde 47,3 ve yüzde 13,3.
MESAİ DIŞINDA ÇALAN TELEFONLAR
Araştırmaya göre, son iki ayda her 10 çalışandan 3’ü (yüzde 31,3) ile çalışma zamanı dışında iş ile ilgili iletişime geçilmiş durumda.
İstihdamda olanların yüzde 21,7’si ile çalışma zamanı dışında müşteri, amir veya işveren tarafından işle ilgili konularda bir veya iki kez iletişime geçilmiş. Üç veya daha fazla kez iletişime geçilenlerin oranı ise yüzde 9,6. Üç veya daha fazla kez iletişime geçilenlerin yüzde 2,8’inin sonraki iş gününden/mesai saatinden önce harekete geçmesi beklenmiş.
İŞYERİNE ORTALAMA ULAŞIM SÜRESİ
Çalışanların yüzde 30,3’ü ev ile iş arası (tek yön) ortalama süresinin 15 dakikanın altında olduğunu söylüyor. Yüzde 30,3’ü 15-30 dakika arasında, yüzde 26,6’sı 30-59 dakika, yüzde 6,2’si ise 60-89 dakika arasında işyerine ulaşıyor. Ev ile iş arasındaki ulaşım süresi 90 dakika ve üstü olanların oranı ise yüzde 1,3. Çalışanların yüzde 5,4’ü işlerini kendi evinden yürütüyor.