TOKİ’den ev aldı, yıkanmak için çocuklarına gidiyor

Yıllardır yaşadığı Bağlar’dan 3 ay önce TOKİ’den aldığı eve taşınan Adem Yalçın, bina asansörünün çalışmamasından ve doğalgazın bağlanmamasından şikayetçi.

TOKİ’den ev aldı, yıkanmak için çocuklarına gidiyor

“Biz TOKİ mağduruyuz” diyen Yalçın, sadece kendisinin değil bütün bina sakinlerinin sesinin duyulmasını istiyor.

Adem Yalçın 76 yaşında. İşçi emeklisi. Yaklaşık 2 yıl önce Toplu Konut İdaresi’nden (TOKİ) ev almak için başvuruda bulundu. “Bize dediler ki, 9 ay sonra evleri teslim edeceğiz. Ama sözleşmede 36 ay yazıyormuş, bunu sonradan fark ettik” diyor.

Bağlar’da bir kahvede oturuyoruz Adem Yalçın ve bir arkadaşıyla. Adem Yalçın derdini anlatmakta yetersiz kalınca ya da unuttuğu bir sorun olunca arkadaşı devreye giriyor. “Şu da şöyle olmuştu” diyerek hatırlatıyor arkadaşına.

Bağlar’daki kahveye, dediğine göre 30 yıldır gidip geliyor Adem Yalçın. TOKİ’den ev almadan önce bu mahallede oturuyormuş. Bütün tanıdıkları burada. Sabah en geç 9’da çıkıyor evden, önce sanayide çalışan çocuklarının yanına uğruyor, burada bir müddet oyalandıktan sonra eski mahallesine geliyor, akşama kadar arkadaşlarıyla zaman geçiriyor. 808 konutluk TOKİ evleri Bağlar’a epey uzak zaten.

“Benim bütün hayatım burada geçti, çocuklar ikna etmese TOKİ’den ev almazdım, benim ne işim var orada” diyerek pişmanlığını dile getiriyor Yalçın. Pişmanlık duymasının diğer nedeni ise TOKİ’den aldığı evle ilgili yaşadığı sorunlar.

TOKİ’den ev aldı, yıkanmak için çocuklarına gidiyor - Resim : 1

SU İÇİN YÜRÜYÜŞ

Hani, TOKİ’deki yöneticiler, “9 ay sonra evi teslim edeceğiz” demişler ya, sözlerinde durmamışlar, evi 24 ay sonra ancak teslim etmişler. Bu karşılaştığı ilk sorun olmuş. Daha sonra ev sahiplerine anahtarlarını teslim etmiş yöneticiler. “Evde eksik varsa bize bildirin” diye de uyarıda bulunmuşlar.

Yalçın, anahtarı alıp yeni evine gidiyor. Karşılaştığı manzarayı şöyle anlattı:

“Eve gittik, hiçbir şey yok. Su, elektrik, doğalgaz, asansör, hiçbiri kullanılır durumda değil. Binada evi olan herkes evinin eksikliklerini yazdı, çok uzun bir liste oldu. Gittik verdik yöneticiler, ‘Tamam, hepsini yapacağız’ dediler. Ama hiçbir şey yapmadılar. Su olmadığı için toplandık, yürüyüş yaptık. Güvenlik görevlileriyle karşı karşıya kaldık, arbede çıktı. Su ondan sonra bağlandı. Zaten su tesisatı da biz eve girdikten sonra bağlandı. Ne musluk vardı ne başka bir şey.”

KIRILAN CAMLAR

“Evin temeli sağlam ama işçilik sıfır” diyor Yalçın. Evlerin temelinin sağlam olduğunu TOKİ inşaatında çalışan bir yakınından duymuş Yalçın, ona güveniyor. İşçiliğin sıfır olduğunu ise 3 aydır yaşadığı evde ve binada gördüklerinden biliyor. “Eksiklikler anlatmakla bitmez diyen Yalçın, şöyle devam ediyor: “Kapı ve pencere camlarını sabitlememişler. Kapıyı kapattığında camlar çerçeveden düşecek gibi gürültü çıkarıyor. Giriş kapısındaki camlardan biri bu nedenle kırık zaten. ‘Gelin yapın’ diyoruz, ‘Tamam’ diyorlar ama kimsenin gelip yaptığı yok.”

ASANSÖR KABLOSUNU KİM ÇALDI?

Evin bütün eksikliklerini yöneticilere gide gele ve kimi zaman da kendi imkanlarıyla çözmüş, çözmeye devam ediyor Yalçın. Başa çıkamadığı sorun doğalgazın henüz bağlanmamış olması ve asansörün kullanılır durumda olmaması.

Aslında Yalçın’ın evi 6 katlı binanın 1’inci katında. Yani asansörün olmaması kendisi için çok büyük bir sorun olmamalı. “Maşallah, elin ayağın da tutuyor” diyorum Yalçın’a. “Binada bir tek ben kalmıyorum ki” diyerek itiraz ediyor. “Benden yaşlılar var, hastalar var, 6 katı nasıl çıksınlar? Mesela 4’üncü katta böbrek hastası bir kadın var. Diyalize gidiyor. Çocukları geliyor onu kucaklayarak aşağı indiriyor, sonra yine kucaklayarak yukarı çıkarıyorlar. İnsanlar bu eziyeti çekiyorlar, yazık değil mi?”

Yakın zamanda yine aynı TOKİ evlerinden birinde kalan engelli basketbolcu Ebru Akıcı’nın haberini yapmıştım. Akıcı da benzer sorunlar yaşıyordu. Haberin yayımlandığı gün TOKİ yöneticileri binanın asansörünü çalışır hale getirmişti. O vakit şöyle düşünmüştük: Demek ki istenirse bu kadar kolay çözülebiliyormuş asansör sorunu.

Adem Yalçın, asansör sorunu nedeniyle TOKİ yöneticilerine defalarca gittiklerini belirterek, “Bize diyorlar ki hırsızlar asansörün kablolarını çalmış. Bir değil iki değil, eğer hırsızlar kabloları bu kadar kolay çalabiliyorsa, demek ki hırsızlar TOKİ’nin içindendir. Bunu onlara da söyledim.”

DOĞALGAZ YOK, SICAK SU YOK

Duvar'dan Vecdi Erbay'ın haberine göre, havalar, özellikle geceleri çok soğuk Diyarbakır’da ve şehrin önemli kısmı doğalgazla ısınıyor. Ama TOKİ’nin 808 konutlu evlerine henüz doğalgaz bağlanmış değil. Yalçın, “Katalitikle ve klimayla ısınmaya çalışıyoruz” diyor. Bu sayede ısınmaya çalışıyor ama elbette elektrik faturasını da düşünüyor bir yandan.

Doğalgaz yoksa evde sıcak su da yok. Bu nedenle yıkanmak için eşiyle birlikte çocuklarının evlerine gidiyorlar. Bu durum bile tek başına can sıkıcı. “Ev aldık ama evde yıkanamıyoruz” diyor Yalçın. Peki ne zaman doğalgaz bağlanacak, TOKİ yönetimi bu konuda herhangi bir bilgi vermiş mi kendilerine?

Yalçın, “Onların dediğine bakılırsa yarın bağlanacak, bize hep gün veriyorlar ama bir türlü bağlanmıyor doğalgaz” diyor.

KAÇAN MÜTEAHHİDİN YERİNE KAYYIM

Yalçın, “Kayyım nedir biliyor musun?” diye soruyor bana. “Eh, biraz bilirim, şehir kayyımla yönetiliyor” diye cevap veriyorum. Bunun üzerine, “İşte TOKİ’ye de kayyım atandı” diyor. Önceki müteahhit yüz üstü bırakmış TOKİ’den ev sahibi olmayı hayal edenleri. Bir karışıklık olmuş ve TOKİ yönetimine kayyım atanmış. Bir süre sonra yeni bir yönetim atanmış. “Yeni bir yönetim gelince sevindik” diyor Yalçın ve şöyle devam ediyor: “Ama sonra öğrendik ki önceki yönetimin ekibiymiş gelenler. Yani boşuna sevindik. Zaten hiçbir şey değişmedi. Yeni yönetim de hiçbir şey yapmadı.”

TOKİ’nin yönetimini ev sahipleri belirlemiyormuş, yöneticiler TOKİ tarafından atanıyormuş. Bunu da Yalçın’la konuşurken öğreniyorum. Daha ilginç bir atamayı ise, Adem Kılıç’ın arkadaşı anlatıyor. Dediğine göre bina kapıcıları da TOKİ tarafından atanıyormuş. Yani binada oturanlar yöneticilerini ve kapıcılarını seçme ve görevden alma hakkına sahip değillermiş. Yalçın’ın arkadaşı, “AKP’nin adamı değilsen kapıcı bile olamıyorsun” diyor. Yalçın ise, “Bu adalet midir?” diye soruyor.

Bir devlet kurumu olan TOKİ, yöneticilerini ve kapıcılarını seçip görevden almak inisiyatifini bina sakinlerinden esirgenmiş. Bunun üzerinde çok durmak istemiyor Adem Yalçın, onun derdi, 3 ay önce taşındığı evin eksiklerinin giderilmesi. “Yeni yönetici geldi, büyük bir bayrak astı, bütün sorunları bitireceğiz dedi. Keşke dediğini yapsaydı. Ama hani, hiçbir sorun bitmedi” diyerek tepki gösteriyor.

“Biz TOKİ mağduruyuz” diyen Yalçın, sadece kendisinin değil bütün bina sakinlerinin sesinin duyulmasını istiyor. Onun yanından ayrılırken aklımda sözünü ettiği böbrek hastası kadın vardı. Diyaliz tedavisine giderken yakınlarının yardımına ihtiyaç duyan kadın. Dört katı yakınlarının kucağında inip çıkan kadın. Bu, sahiden de adil değil.

Etiketler
TOKİ