Emine Erdoğan: İnsanın içindeki şiddet eğiliminin terbiye yeri ailedir
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Şurası’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, katıldığı Kadın Şurası’nda "Kadına yönelik şiddet denen illetten kurtulmanın yolu, yine aile içinin şiddetten arındırılmasıyla mümkündür. Çünkü insanın içindeki şiddet eğiliminin terbiye yeri de yine ailedir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Uluslararası Yerel Yönetimlerde Kadın Şurası’na katıldı.
AKP Genel Merkezinde gerçekleşen programa, AKP Milletvekilleri, kadın bürokratlar ve çok sayıda yerli yabancı kadın davetli katıldı. Emine Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, AK Parti dönemine kadar siyasi pozisyonlarda kadınların temsil oranının yüzde 4.5 seviyelerinde olduğunu anımsatarak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yüzde 17.2'ye ulaşan kadın temsil oranının, ülkemizin siyasi tarihinde erişilen en yüksek oran olduğunu belirtti. AK Parti Kadın Kolları'nın, 5 milyona yakın üyesiyle dünyanın en büyük kadın örgütü olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu, dünyada emsali olmayan bir başarıdır. Kadınlarımızın varlığı, partimizin taşıyıcı kolonu niteliğindedir. AK Parti'nin uzun soluklu başarılı siyasi hayatı, kadınlarımızın alın teriyle yoğrulmuştur. Vatan sevdasıyla çıktığımız bu yolda, yaptığınız tüm işlerin, kadınlarımızın ekonomik, sosyal ve kültürel olarak güçlendirilmesinde sayısız katkıları var. Kadınlarımızın seçilmiş ve atanmış pozisyonlardaki istikrarlı artışı da, yine sizlerin titiz çalışmalarının ürünüdür. Bugüne kadar gecesini gündüzüne katarak, gerek AK Parti Kadın Kolları'nda, gerekse tüm teşkilatımızda görev almış her kademedeki kardeşime şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.
'KADININ GÜÇLENMESİNİ, AİLENİN MUKAVEMETİ İLE TERS ORANTILI GÖRMÜYORUM'
Emine Erdoğan, kadınların eğitimli, bilinçli ve güçlü olduğu oranda, ailelerin de güçleneceğini ifade ederek, "Ben, kadının güçlenmesini, ailenin mukavemeti ile ters orantılı görmüyorum. Aslolan, kadın ve erkeğin, karşılıklı sevgi ve saygı içinde birlikte bir yaşam inşa etmesidir. Birbiri üzerindeki hakkı gözetmesidir. Güçlü aileler, toplumumuzu adeta demirden bir kale gibi koruyacaktır. Ailenin güçlü olduğu toplumlar, yıkıcı tehditlerden kolay kolay etkilenmez.
Biz, kadın meselesine, yine kendi medeniyetimizin eczanesinden reçetelerle yaklaşma gayreti içindeyiz. Son derece üzülerek ifade ediyorum ki, bugüne kadar kadınlara, aile hayatı ve iş hayatının birbirine engel teşkil ettiği telkin edildi. Yani kadınlar kariyer yapacaksa evini, aile hayatına odaklanacaksa işini bırakması gerektiğine inandırıldılar. Oysa hayatta böyle sentetik ayrımlar yoktur. Ticaret kervanları yöneten Hz. Hatice'yi, topluma fıkıh konusunda rehberlik eden Hz. Aişe'yi nasıl unuttuk" diye konuştu.
'İNSANIN İÇİNDEKİ ŞİDDET EĞİLİMİNİN TERBİYE YERİ DE YİNE AİLEDİR'
Kadınların hem çalışma hayatında hem aile hayatında etkin bir rol üstlenmesinin önemine vurgu yapan Emine Erdoğan, "Biz, medeniyetimizden aldığımız referans ile bu ikisinin birlikte mümkün olduğunu, kimsenin anneliği feda etmek zorunda olmadığını söylüyoruz. Devletimizin, kadın çalışanlar için doğum izninden süt iznine kadar, kolaylaştırıcı icraatlarının özünde bu düşünce vardır. Bilhassa anneliğin, sadece bir çocuğu değil, bir toplumu da doğurmak olduğuna inanıyoruz.
Anne, bir bebeğin hayatta tanıştığı ilk insandır. Annelik öyle büyük bir güçtür ki, bir insan yetiştirirken, aynı zamanda bir toplum inşa edersiniz. Aslolan, eskilerin tabiriyle aile içindeki 'tesanüdtür. Yani omuzdaşlık, dayanışmadır. Anneliği de, aileyi de, kadına dair tüm diğer meseleleri de, bir bütün olarak görmek durumundayız. Kadına yönelik şiddet denen illetten kurtulmanın yolu da, yine aile içinin şiddetten arındırılmasıyla mümkündür. Çünkü insanın içindeki şiddet eğiliminin terbiye yeri de yine ailedir. Aile, çocuğun gittiği ilkokuldur. Bu nedenle aile, hepimiz için duvarları sevgiden, çatısı merhametten, kapısı saygıdan örülü bir sığınak olmalıdır. Kendi bağışıklık sistemimiz olan değerler bütünümüze sarılırsak, işte o zaman ahenkli bir toplum var edebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, dünyanın genel durumuna bakıldığında savaşlar, göçler, yoksulluk ve çevre krizi gibi insan hayatını tehdit eden sorunlar görüldüğüne dikkati çekerek, 'Küresel İnsani Değerlendirme 2019 Raporuna' göre, dünyada her 70 kişiden 1'inin insani yardıma muhtaç durumda olduğunu belirtti. Emine Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"Dünya çapında 132 milyon insan yardıma muhtaçken, ulaşılabilen insan sayısı ancak 93 milyondur. Savaşlar en çok kadın ve çocukları mağdur ediyor. Kırılgan bölgelerde kız çocuklarının yüzde 90'ı eğitim alamaz hale geliyorlar. O nedenle dünya siyasetinin yerelden başlayarak kadınların katılımına çok ihtiyacı olduğu açıktır. Böyle bir dünyanın tesis edilmesi için, kadınların siyasi arenada kendi politikalarını üretebilir hale gelmeleri çok önemli. Kadınlar olarak yeni bir siyasi kültürü oluştururken istişare, yardımlaşma, özveri ve empati gibi değerleri temel değerler haline getirmenin yollarını mutlaka aramalıyız. Yerel yönetimler, halkla dirsek temasında olan, sorunları ilk ağızdan dinleyen, olayları bizzat müşahede eden mercilerdir. O nedenle yerel yönetimlerdeki kadın varlığının son derece önemli olduğuna inanıyorum. Eğitimden sağlığa, çevre konularından kadın ve çocuk meselelerine kadar her alanda hızlı çözümler alınmasında, yerel yönetimlerimiz lokomotif konumundadır."
Programın sonunda, AKP Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, Emine Erdoğan'a, atık metallerden yapılan bir sandık hediye etti.