Fatih Altaylı 'şırıngalı çikolata' ile ilgili gerçeği açıkladı
Okul kantinlerinde satılan ve 2 çocuğun ölümüne yol açan şırıngalı çikolata ile ilgili Fatih Altaylı'dan önemli bir iddia geldi. Altaylı, okul kantinleri denetimi kararının ertelendiğini yazarak tepki gösterdi.
Fatih Altaylı, bugünkü "Çocuk değeri" başlıklı yazısında, şırıngalı çikolata skandalında önemli bir detayı köşesine taşıdı.
Uzun zamandır kantin denetimlerini arttıracaklarını açıklayan bakanlıkların bu konuyla ilgili kararlarını erteledikleri ortaya çıktı.
Altaylı, "Anladığım odur ki, çocuklarımızın yaşamının, sağlığının ve geleceğinin kantin lobisinin ya da abur cubur lobisi kadar değeri yok bu ülkede." yorumunu yaptı.
İŞTE O YAZI
İki gün içinde iki küçük çocuk, okullarda bile serbestçe satılan bir “çocuk çikolatası” nedeniyle boğularak ölüyorsa, burada hiç kimse topu “üreticinin” eline bırakıp kaçamaz.
Şırınga şeklindeki krem formlu çikolata tüpünün ağzındaki kapak çocukların boğazına kaçıyor ve ölümlerine sebebiyet veriyor.
Belki yüz binlercede bir olan bir olay ama üretici firmanın sorumluluğunu ortadan kaldırmıyor.
Fakat sorumluluğu tek başına üreticinin sırtına da yüklemiyor.
Tüm bu ürünlere “onay” veren bir kurum var, bir Bakanlık; Tarım ve Orman Bakanlığı.
Tam yetkili.
Her türlü gıda maddesini inceleyen ve onay veren kurum.
Çocuklara yönelik bir üründe nasıl onay vermiş bilmiyoruz!
Üzerinde ufak yutulabilir, boğaza, ağıza kaçabilir parçalar olan her türlü şeyin üzerine “…yaşından küçük çocuklar için uygun değildir” diye yazmak zaruri iken, çocukların yiyeceği bir ürünün paketinin ya da kabının böyle tehlikeli küçük parçalar içermesine nasıl onay verir bu Bakanlık?
Bu onayı veren makam, mevki hangisi ise onun da bu işte bir sorumluluğu yok mu?
Sorumluğu yok ise böyle bir kuruma ve böyle bir denetime ne gerek var!
Hadi orası bir rezalet.
Hatırladığımız kadarı ile özellikle çocuk obezitesi ile mücadele kapsamında bir karar alınmış ve bu gibi ürünlerin okul kantinlerine girmesi yasaklanmıştı.
Bu çikolatanın okul kantininde ne işi var diye düşündüm ve soruşturdum.
Bu kararın uygulanması ertelenmiş meğerse!
Anladığım odur ki, çocuklarımızın yaşamının, sağlığının ve geleceğinin kantin lobisinin ya da abur cubur lobisi kadar değeri yok bu ülkede.
Boşuna en az 3 çocuk istenmiyor.
Bu kafayla nasılsa elinizde şanslıysanız ya 2’si kalır ya da 1’i.