Tepkiler görmezden gelindi: Üniversiteler resmen bölündü

Üniversiteleri bölen 17 maddelik kanun tasarısı yasalaştı.

Tepkiler görmezden gelindi: Üniversiteler resmen bölündü

MUSTAFA MERT BİLDİRCİN/BİRGÜN- CHP’li Karabıyık, “Saray istedi, oldu” derken Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Tahsin Yeşildere, “Üniversiteler tamamıyla siyasi vesayet altına girdi” diye konuştu.

Yükseköğretim Kanunu’ndaki değişikliklere dair TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 17 maddelik kanun tasarısı dün kabul edildi. Üniversite öğrencilerinin yanı sıra akademisyenlerin ve yurttaşların da yoğun tepki gösterdiği tasarının yasalaşması ile aralarında İstanbul Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi’nin de yer aldığı 13 üniversitenin bölünmesinin önü açıldı. Bazı üniversitelerin adı değişirken dördü vakıf olmak üzere 20 yeni üniversitenin kurulması kararlaştırıldı.

Erdoğan’ın talimatıyla hazırlanan tasarının yasalaşmasıyla 13 köklü üniversite “kalabalık” oldukları gerekçesiyle bölündü.

Köklü üniversiteler parçalandı

İstanbul Üniversitesi’nin (İÜ) bölünmesiyle “İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa” adında yeni bir üniversite kuruldu. İÜ’ye bağlı Cerrahpaşa Tıp, Florence Nightingale Hemşirelik, Hasan Ali Yücel Eğitim, Orman, Sağlık Bilimleri, Spor Bilimleri, Veterinerlik ve Mühendislik fakülteleri yeni kurulan üniversiteye bağlandı. Yeni üniversitede, diş hekimliği, eczacılık, iktisat ve işletme fakülteleri de olacağı belirtildi.

Üniversitelerin bölünmesine karşı oluşan tepkinin Ankara’daki adresi olan Gazi Üniversitesi (GÜ) de yasalaşan tasarıyla bölündü. Bölünen GÜ’den, “Hacı Bayram Veli” üniversitesi doğdu. GÜ’ye ait Güzel Sanatlar, Edebiyat, Hukuk, İktisadi ve İdari Bilimler, İletişim, Polatlı Fen-Edebiyat, Polatlı İlahiyat, Sanat ve Tasarım, Turizm fakülteleri ile Tapu Kadastro, Bankacılık ve Sigortacılık, Adalet, Polatlı Sosyal Bilimler, Polatlı Teknik Bilimler ve Yabancı Diller yüksek okulları yeni kurulan üniversiteye bağlandı.

İstanbul Üniversitesi’nden “Cerr” ve İnönü Üniversitesi’nden “Turgut Özal’” üniversiteleri doğdu. Erzincan Üniversitesi’nin adı “Binali Yıldırım Üniversitesi” olarak değiştirildi. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi gibi bazı üniversitelere de bulundukları şehrin isimleri eklendi. Ayrıca Ankara Medipol Üniversitesi, İstanbul Atlas Üniversitesi, Semerkand Bilim ve Medeniyet Üniversitesi, İzmit Tınaztepe Üniversitesi adıyla dört yeni vakıf üniversitesinin açılması kararlaştırıldı.

Orman Fakültesi, Cerrahpaşa’ya…

Üniversiteleri bölme planının gerekçelerinden biri olan, “Yakın alanlarda eğitim veren fakülteleri bir araya getireceğiz” gerekçesine karşın İstanbul Üniversitesi’ne bağlı 160 yıllık Orman Fakültesi yeni kurulan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’ya dahil edildi. Fakültenin, tamamıyla sağlık fakültelerinden oluşan ve sağlık üniversitesi şeklinde planlanan tematik üniversite olan Cerrahpaşa’ya bağlanması dikkati çekti.

İlahiyatçılara sınavsız lisans

Meclis Genel Kurulu’ndan geçen tasarıyla YÖK’ün ihtiyaç durumunda diğer kurumlardan üç yıllığına uzman personel görevlendirmesine de olanak sağlandı. Görevlendirileceklerin sayısının YÖK’ün mevcut uzman sayısının yüzde 20’sini geçemeyeceği belirtildi. Yasalaşan tasarıda dikkati çeken bir diğer değişiklik ise ilahiyat önlisans mezunlarına ilişkin oldu. İlahiyat önlisans programından mezun olanlara ilahiyat fakültesi ve aynı programı uygulayan fakültelere sınavsız geçme imkanı tanındı.

Haciz yıl sonunda

Kanuna göre, özel okullar, özel öğrenci yurt ve benzeri kurumların taşınır ile taşınmaz mallarının haczi, yapılan takipler hariç olmak üzere, içinde bulunulan eğitim ve öğretim yılı sonunda yapılacak.

Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatlarına ait kadrolarındaki müfettiş, denetçi ve uzman personeli, YÖK’ün talebi üzerine Yükseköğretim Denetleme Kurulunda, 2 yıla kadar görevlendirilebilecek.

“Özerklik tamamıyla yok edildi”

Türkiye’deki üniversiteler üzerinde tek bir kişinin etkisi olduğunun açıkça ortaya çıkardığını söyleyen Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği (ÜNİVDER) Başkanı Prof. Dr. Tahsin Yeşildere, “Bu müdahale ile üniversiteler resmen siyasi vesayet altına girmiştir” diye konuştu. AKP’nin iktidara geldiği zaman, üniversiteler demokratik ve özerk bir yapıya kavuşturacağı yönünde vaatleri olduğunu anımsatan Yeşildere, “Üniversiteler 2002’den bu yana demokratik yapılarını tamamıyla kaybettiler. Artık yukarıdan dizayn ediliyorlar” dedi. Görüşlerini dile getiremeyen bir üniversite modeli oluşturulduğuna dikkati çeken Yeşildere, “Bu da biat kültürünün üniversitelerde ne kadar hâkim olduğunun göstergesidir” ifadesini kullandı.

Yeşildere, öğrencilerin ve bir kısım akademisyenin tepki gösterdiği bölünme tasarısına üniversitelerin topyekûn tepki ortaya koyamadığını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: “Gül ve Erdoğan akademi tarihinin en absürd rektör atamalarını yaptı. Devlet üniversitelerini yavaş yavaş ele geçirmeye başladılar. Sıra köklü üniversitelere geldi. İstanbul Üniversitesi, rektör olarak Raşit Tükel’i seçmişti ancak Mahmut Ak atandı. Görüyoruz ki ne Mahmut Ak ne de diğer atananlar bu bölünmeye karşı duramadı. Üniversitelerin özerkliği tamamıyla yok ediliyor.”

Nedenini açıklayamıyorlar’

CHP Eğitimden Sorumlu Geğnel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Lale Karabıyık, “Saray istedi oldu” dedi. Talebin YÖK’ten gelmediğinin altını çizen Karabıyık, “YÖK’den gelmiş olsa belli sayıda üniversite için gelirdi. Komisyonda, ‘Bir tane daha bir tane daha’ diyerek önergelerle yeni üniversiteler eklediler bölmek için” diye konuştu. Karabıyık, bölmenin gerekçesine dair herhangi bir açıklama yapılamadığına dikkati çekerek, “Yardımcı Doçentliğin kalkacağını söylediler, açıklayamadılar. ‘Nitelikli, niteliksiz’ okul gibi bir şeyi neden yaptıklarını da açıklayamadılar. Şimdi üniversiteleri neden böldüklerini de açıklayamıyorlar” ifadelerini kullandı.

Kamuoyundaki öfkenin büyüdüğüne vurgu yapan Karabıyık, “Bütün öğrencileri ve velileri karşılarına aldılar. Öğrenciler kendilerini eğitime veremiyor, geleceğe güvenle bakamıyorlar” dedi. Akademinin mevcut bir dizi sorunu olduğunun altını çizen Karabıyık, “İran, yayın sayısında bizi geçti. OECD ortalamalarına bakarsak eğitim seviyesi arttıkça işsizlik azalıyor. Bizde ise eğitim seviyesi arttıkça işsizlik artıyor. ” diye konuştu. Karabıyık, mevcut bütün sorunların görmezden gelindiğini ifade ederek “Herkes artık siyasi kaygılarla hareket ettiklerini biliyor” dedi.

Etiketler
Üniversite