Bursa'da 'santral istemiyoruz' eylemi

Bursa’nın dağ ilçelerinden Büyükorhan'ın kırsal Karaağız Mahallesi'nde yapılması planlanan biyokütle enerji santralinin afişleri ilçedeki bilboardları süslerken, santrale tepki amacıyla ilk defa çok katılımlı bir eylem gerçekleşti. Karaağız Mahallesi sınırları içerisinde kurulması planlanan santralin şeftali çekirdeği, tarımsal atıklar, ormandan toplanan ağaç parçaları, mısır koçanlarının yakılarak enerji üretimi gerçekleştirileceği belirtildi. İlçe girişinde toplanan kalabalık ellerinde dövizler taşıyarak, geniş güvenlik önlemleri altında ilçe merkezine kadar yürüdü. Yürüyüş sırasında da, “Zehir solumak istemiyoruz”, “Santrali yapma boşuna, yıkacağız başına", “Kanser olmak istemiyoruz”, “Büyükorhan uyuma, havana sahip çık”, “Büyükorhan köylüne sahip çık” sloganları atıldı.

İlçe meydanında topluluğa konuşan Karaağız Mahallesi sakinlerinden Mesut Korkmaz, “Bu tesis yenilenebilir enerji tesisi olarak tanıtılsa da aslında orta büyüklüğe yakın bir termik santraldir. Bunu proje tanıtım dosyasında yer alan şemalardan, yakma için kullanılacak kazanın teknolojisinden ve 48 megawatlık kapasiteden söz edilmesinden anlıyoruz. Tesisin yapılmak istendiği yer, köyümüzün bazı evlerine sadece 500 metre uzaklıktadır. Yaratacağı bütün kirliliğin olumsuz etkilerini önce biz, sonra Kınık ve çevre mahalleler, ardından da Büyükorhan ilçe merkezi hissedecektir. Yatırımcı şirket, yakacak olarak orman ürünleri ile mısır koçanı, zeytin dalı, domates sapları, şeftali çekirdeklerini göstermiştir. Ağaç ve bitki atıklarının yakılacağı taahhüt edilen bu tesiste kömür, evsel atık, tıbbi atık ve çöp de yakılması mümkündür. Mahallemizin çevresinde ise yakacak sağlanan orman değil, korunan ardıç korulukları var. Büyükorhan, Orhaneli, Keles, Dursunbey'de bu santralin yakacağı kadar orman atığı üretimi yoktur” dedi. Dağ ilçelerinin yüksek rakımlı olduğunu, domates, zeytin ve şeftali üretimin bulunmadığını ifade eden Korkmaz, "Yatırımcı ya bizle ve devletle dalga geçmekte, ya da buraları bilmeden proje yapmış, gerekli izinleri alabilmek için koşturmaktadır. Yoksa zaten buralardaki çöpleri, tehlikeli fabrika atıklarını yakma niyeti vardır. Santralin yapılmasını istemiyoruz. Hukuki mücadelemizi de sürdüreceğiz” dedi.

'İNSANLAR KANSER RİSKİYLE YAŞAYACAK'

Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Caner Gökbayrak da, “Biyokütle olarak söylenen orman ürünü atığı ve tarım atığı orada çok bulunmuyor. Bir süre sonra buranın diğer benzeri tesislerde olduğu gibi çöp ve tehlikeli atık yakar duruma gelmesi söz konusu. Bu tür yakma sonucunda zehirli gazlar çevreye yayılarak burada yaşayan insanların sağlığını büyük ölçüde etkileyerek bozacaktır. Bu gazlardan dolayı birçok insan kanser riskiyle yaşayacaktır. Buna rağmen Çevre ve Şehirçilik Bakanlığı, bu tesis için 'ÇED gerekli değildir' diye rapor verdi. Bunun anlamı da bu tesisin gerçeğe aykırı olarak çevreye ve insana zararı olmayacağı kabul edilmiş demektir. Bu işler bu kadar basit olmamalı. Mustafakemalpaşa ilçesi Kosova Mahallesi yakınında da aynı bu tesise benzeyen bir başka biyokütle yakma tesisi kurulmak isteniyor. Buradaki arazinin de mülkiyeti Mustafakemalpaşa Belediyesi'ne ait. Kosova sakinleri de benzer bir mücadele yürütüyor” dedi.

Büyükorhan ilçesinde, ilk defa gerçekleşen eylem, yapılan açıklamaların ardından olaysız bir şekilde sona erdi.