İstanbul Üniversitesi yemek krizinde dikkat çeken 'yandaş' detayı!

Odatv'den Furkan Karabay'ın haberine göre, İstanbul Üniversitesi’ndeki yemek krizinde yeni bir gelişme yaşandı.

Üniversitenin bu yıl yaptığı ihale sonrasında, yemek şirketine geçen seneye göre 5,5 milyon TL daha az para ödeyeceği ortaya çıktı. İhaleyi alan yemek şirketinin bağlantıları ise dikkat çekti.

Furkan Karabay'ın haberi şöyle:

"İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ) yemekhanelerden kahvaltıların kaldırılması ve indirimli öğün sayısının bire düşürülmesi kamuoyundan büyük tepki toplamıştı.

Bu kararla öğle yemeğini öğrenci ücretiyle yiyen üniversiteliler, akşam yemeği için tam ücret yani 18,5 TL ödemek zorunda bırakılmıştı. İÜ’de yapılan bir önceki zamla 16 Eylül'den itibaren 2.75 TL olan öğün ücreti 3.5 TL'ye yükseltilmişti.

Üniversite öğrencileri de “Ekonomik kriz koşullarında cüzi miktardaki parayla yaşam mücadelesi verdiklerini ve krizin faturasının öğrenci ve emekçilere kesilmesine karşı olduklarını” söyleyerek kararı protesto etmiş ve polislerin çok sert müdahalesi ile karşı karşıya kalmışlardı. İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sibel Ünli’nin intihar etmesinin ardından da, "Kartımda 1 lira kalmış. Yemek alacak param yok" şeklinde mesajları gündeme gelmişti. Sibel Ünli’nin intiharının ardından, üniversite yönetimi kararından vazgeçmişti.

İHALEYİ ALAN YEMEK ŞİRKETİ

İÜ’de, 17 Aralık’ta yapılan yemek hizmeti ihalesinin kazananı, geçen yıl da üniversiteye yemek hizmeti sunan Nimet Gıda Taşımacılık İnşaat Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi oldu.

Medyascope’tan Hazar Dost, şirkete 2019’daki ihalede Beyazıt kampüsü için ayrı, Çapa kampüsü için ayrı ücret ödendiğini, Beyazıt kampüsünün 2019 yemek ihale bedelinin 12 milyon 873 bin TL olduğunu yazdı. Çapa kampüsünün 2019 yemek ihale bedeli ise 5 milyon 600 bin liraydı. Böylece…

İ.Ü. Rektörlüğü’nün 2019 yılında iki kampus için Nimet Yemekçilik’e ödediği para, 18 milyon 473 bin TL'yi buldu.

Haberde, bu yıl yapılan ihalede Çapa ve Beyazıt kampüslerinin tek bir hizmet alımı üzerinden değerlendirildiği ve bu yıl şirkete verilecek ücretin ise 2019 yılına göre azalarak 12 milyon 972 bin TL olduğu ifade edildi.

Yani, aynı şirkete aynı hizmet için 5,5 milyon TL daha az para verilecekti.

“Bir önceki yıl verilen 5,5 milyon lira fazla paranın hesabını kim ödeyecek” diye sorup, sahi kimlerdi bu şirketin sahibi; bakalım…

İ.Ü.’den son iki yıldır yemek ihalesini alan Nimet Gıda Taşımacılık İnşaat Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahipleri arasında Mehmet Onur Günaydın ve Muhammed Ercan Günaydın isimleri yer aldı. Fakat bu şirketin bağlı olduğu ve ortakları arasında Muhammed Ercan Günaydın’ın da yer aldığı bir şirket daha vardı: Bekard Gıda Taşımacılık İnşaat Temizlik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi…

İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına baktığımızda, Bekard şirketinin ortakları arasında Orhan Günaydın, Muhammed Ercan Günaydın ve Adem Günaydın’ın yer aldığını gördük.

ALBAYRAKLAR-GÜNAYDIN AKRABALIĞI

Günaydın kardeşlerin sahibi olduğu Bekard şirketinin hizmet verdiği kurum ve kuruluşlar ise dikkat çekti. Bekard’ın hizmet verdiği yerler arasında İstanbul Üniversitesi yer alırken, İETT, Türk Hava Yolları, Tekirdağ, Manisa ve Balıkesir’deki bazı tugay komutanlıklar da hizmet alanlardan birkaçıydı…

1996 yılında “Günaydın Kardeşler” unvanıyla faaliyetine başlayan şirketin müşterileri arasında hükümete yakın gazete Yeni Şafak da bulunuyordu.
Gelin görün ki; Yeni Şafak bu şirketin sadece müşterisi değildi...

Şöyle anlatalım:

Bekard şirketinin ortaklarından Adem Günaydın, Yeni Şafak Gazetesi İmtiyaz Sahibi Ahmet Albayrak'ın kayınbiraderiydi. Ayrıca, Ahmet Albayrak'ın kızı Zeynep Albayrak ile Bekard’ın ortağı ve dönemin AKP İl Genel Meclisi üyesi Yunus Günaydın'ın oğlu Cemil Günaydın evlenmişti.

Günaydın ve Albayrak ailelerinin nikahına dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan katılırken, dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da nikahı kıymıştı. Nikaha aralarında Bülent Arınç ve Mehmet Ali Şahin olmak üzere dönemin bakan ve milletvekillerinden birçok isim katılmıştı.

ŞEHİT BAHANE

İki yıl önce, Yeni Şafak gazetesi, üzerinde Ömer Halisdemir yazan bir tabelayı kaldırdığı için 8’inci Mekanize Piyade Tugay Komutanı Kubilay Karslı'yı aylardır hedef almıştı. Fakat tabelada bir şirketin adı yazıyordu. TSK isim verme yönergesi esaslarına uygun olmadığı için tabela kaldırılmıştı.
Yani aslında…
Yeni Şafak’ın Komutan Kubilay Karslı'yı hedef almasının sebebi, tabelanın üzerinde yazan Nimet ve Bekard Gıda ismiydi.
Yani, Ömer Halisdemir bahane ticaret şahaneydi!

Tek vukuatları bu da değildi…

Yeni Şafak gazetesinin AKP’li Kozlu Belediye Başkanı Ali Bektaş’ı hedef alması da dikkat çekmişti. Geçen sene yapılan haberde, “Zonguldak’a bağlı Kozlu Belediyesi, 32 araçla ilçenin toplu taşımasını yapan BEKARD firmasını sindirmeye çalışıyor. Yerel seçimlerde Kozlu Belediye Başkanı seçilen Ali Bektaş’ın, 2009 yılından beri Kozlu, Zonguldak arasında günde ortalama 10 bin kişi ve yaklaşık 1500 kişiye ücretsiz hizmet veren BEKARD’ı tehdit ve baskıyla yıldırmaya çalıştığı ve firma sahiplerini tehdit ettiği öğrenildi” ifadeleri yer almıştı.

Özetle, Yeni Şafak eğer AKP’yi ya da devletin bir kurumunu hedef alıyorsa, perde arkasında “aile” şirketinin çıkarları vardı.

Unutmadan, son bir not:

Bekard firması daha önce Zonguldak 4’üncü Asliye Ceza mahkemesindeki 2014/81 esas no’lu davada “İhaleye fesat karıştırmak ve ihalesiz ek hat açtırmak” iddialarıyla gündeme gelmişti.

Kesin iftiradır!"