İşte gerçekler... AKP hükümetinin depreme karşı tutumu!
Erdoğan, hükümetin depreme karşı etkin bir sınav verdiğini iddia ederken, uzmanlar imar affı ile Türkiye’de güvenli olmayan binaların inşa edildiğini, deprem için toplanan paraların ise otoyollar ve mega projeler için harcandığını belirtiyor.
Elazığ’da onlarca kişinin hayatına mal olan deprem, Türkiye’de devlet eliyle yaşanan ihmaller zincirini bir kez daha gündeme getirdi. Hükümet cephesi, depreme karşı etkili bir sınav verildiğini iddia ederken, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hükümeti eleştirenlere yüklendi. Cezayir’e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı’nda açıklamalarda bulunan Erdoğan, “İnsanı tahrik eden bazı mesajlar var onlar çok çok ahlaksızca örneğin ‘20 yıldır bu hükümet depreme yönelik ne yapmış’ diyebilecek kadar” diyen Erdoğan, “Depremi durdurma şansımız var mı?” ifadesini kullandı.
Hükümetin çıkardığı imar affı ile Türkiye’de güvenli olmayan binalar inşa edildi. Hiçbir denetim yapılmadan kaçak yapılar, sahiplerinin beyanı doğrultusunda “Yapı Kayıt Belgesi” aldı. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'nin dört bir yanında deprem toplanma alanları yapılaşmaya açıldı. Mevcudu bile korumak yeterli olmazken, deprem toplanma alanlarına AVM yapıldı. 26 Kasım 1999’da depremin yaralarını sarmak üzere sadece 1 yıllığına yürürlüğe giren Özel İletişim Vergisi (ÖİV) yıllar içerisinde toplanmaya devam etti. AKP döneminde kalıcı hale getirilen ÖİV ile 2004 ile 2018 arasında halkın cebinden 60,6 milyar lira para toplandı. Fakat bu paralar halkın yaralarını sarmak için otoyollar, mega projeler ve çılgın projeler için harcandı.
BirGün'ün haberine göre, Hüseyin Alan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı, deprem kuşağında bulunan Türkiye için AKP Hükümeti’nin neler yapmadığını açıkladı. Alan, imar affından deprem toplanma alanlarının imara açılmasına, AKP döneminde kalıcı hale getirilen ÖİV’nin yaraları sarmadığına kadar birçok konuyu eleştirdi.
İNSANLARA MEZAR OLACAK BİNALARA İZİN VERİLDİ
İmar affı ile büyük bir risk oluşturduğunu belirten Alan, şunları söyledi:
“Afet riski altında bulunan alanlara, fay hatları üzerine, heyelan riski taşıyan alanlara, dere yataklarına yapılan binalara yapı kayıt belgesi verildi. Böylesi büyük risk taşıyan alanlara yapılan binalara takviye güçlendirme yapılsa bile bu alanlardaki binalar insanlarımıza mezar olacak. Fay hattına yapılan binalar depremde, taşkın sahasına yapılan binalar taşkınlarda yıkılacak. Bu bilinen bir gerçek olmasına karşın bu alanlar devlet eliyle özendirildi ve yapılaşmaya açıldı. Bu düzenlemenin yanlış olduğunu asla yürürlüğe girmemesi gerektiğini söylememize rağmen izin verildi.”
DEPREM TOPLANMA ALANLARI YETERSİZ
Bir diğer önemli sorunun da deprem toplanma alanı olduğunu belirten Alan, deprem toplanma alanı denildiğinde sadece boş arazilerin düşünülmemesi gerektiğini belirtti. deprem toplanma alanları ile ilgili altyapı ve güvenlik sorununun büyük bir öneme sahip olduğunu ifade eden Alan, şöyle konuştu:
“Van Erciş'te yaşanan deprem sonrasında insanların insanı ihtiyaçları için metrelerce kuyruk oluşturduğuna tanıklık ettik. Tuvaletten, suya insanlar en temel gereksinimlerini dahi karşılayamadı. Deprem alanlarının yetersiz olmasının yanı sıra deprem toplanma alanları ile ilgili uluslararası standartlar var. Bu standartlar Türkiye'de yerine getirilmiyor. Bu alanların güvenlikli alanları olması lazım. Güvenlik kaygısı güdülmeyen mekanların yaratılması lazım. Bu konuda bizim önerimiz de var. Kent merkezi içerisinde kalan askeri alanlar uygun. Bu alanlar güvenlik açısında da alt yapı açısından da uygun gördüğümüz alanlar. Bu alanda kuyudan su çıkarılabilir. Bu alanlarda gelen insani yardımlar uygun koşullarda dağıtılabilir.
Türkiye'de deprem toplanma alanlarının yapılaşmaya açıldığını, bu alanların üzerine AVM yapıldığını biliyoruz. Oysa deprem sonrası toplanılacak güvenli alanlara ihtiyacımız var. Artçı depremler sürerken insanların bu alanda bulunması gerekiyor. Boş bir tarla var orada beklesinler demek doğru bir yaklaşım değil. Bu yüzden kent içi parklar son derece önemli. Oturacakları yerleri bulunan, su ihtiyacını karşılayabilecekleri bir yer olması önemli. Deprem toplanma alanları ile ilgili uluslararası standartlar var. Bu standartlara uygun alanların Türkiye'de de yaratılması önemli.”
VERGİLER ‘YARDIM’ İÇİN HARCANMIYOR
1999 depremi sonrasında çıkarılan ve sonrasında kalıcı hale gelen deprem vergisi olarak bilinen ÖİV’nin yaşanan doğal felaket sonrası insanlara yardım için kullanılmadığına dikkati çeken Alan, “Toplanan bu paralar bütçe açıklarını kapatmak için kaynak olarak kullanılıyor” dedi.
Alan, toplanan vergiler ile yapılması gerekenleri ise şöyle aktardı:
“İnsanlar afetlerde devletin kendilerine yardımcı olması için bu paraları ödüyor. Bu paralar ile yapılması gerekenler çok net. Fay hatları üzerindeki binalarda, taşkın bölgelerinde, heyelan bölgelerinde yaşayanlar güvenli alanlara sevk edilmelidir. Hayati açıdan risk oluşturan bu alanlardaki binalar insanlara mezar olmadan boşaltılmalıdır. Fay hattında deprem olacağı bilinirken depremi beklemeye gerek yok. Deprem olmadan insanlar hayatını kaybetmeden müdahale edilmesi gerekiyor.”
‘CEZAYİR'E YENİ VİZE MERKEZLERİ KURULACAK'
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan Cezayir’de temaslarda bulundu. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, ortak basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Cezayir genelinde yeni vize merkezlerinin açılacağını söyleyedi.
''15 yaşından küçük ve 65 yaşından büyük umuma mahsus pasaport hamili Cezayir vatandaşlarına vizeyi ahiren kaldırdık'' diyen Erdoğan, Libya'daki gelişmelerle ilgili de açıklamalarda bulundu. "Libya'nın terör örgütlerinin ve savaş baronlarının oyun sahası haline gelmesine izin verilmemelidir" ifadesini kullananan Erdoğan, "Gerek göç yükü gerekse güvenlik noktasında Cezayir’in karşılaştığı sıkıntıların farkındayız. Biz başından beri Libya’da askeri müdahalelerle çözüm alınamayacağını söylüyoruz. Bu çerçevede müştereken atacağımız adımlar üzerinde durduk. Kalıcı istikrarın temelindeki anahtar unsurların diyalog olduğuna inanıyoruz. Cezayir’in Berlin sürecine ortak olmasından memnuniyet duyuyoruz" şeklinde konuştu.