TMMOB'dan karar duruşması öncesi dayanışma çağrısı: Gezi direnişimizi selamlıyoruz!
TMMOB Şehir Plancıları Odası, yarın görülecek olan Gezi Direnişi'nin karar davası öncesi dayanışma çağrısında bulundu.
TMMOB Şehir Plancıları Odası, yarın görülecek Gezi parkı davasının karar duruşması öncesi bir dayanışma mesajı yayınladı. Açıklamada, AKP hükûmetinin baskılarına karşı umudu yeşerten Gezi direnişin 6 yıl sonra açılan dava ile lekelenmeye çalışıldığı belirtilirken, "Yedi yıldır aynı kararlılıkla savunduğumuz gibi bugün de onurlu direnişimizi savunuyor, Gezi`nin milyonların katıldığı bir halk direnişi olduğunu tekrarlıyoruz" ifadeleri kullanıldı.
Celse arasında mütaalasını açıklayan savcı, AİHM kararına karşın halen tutuklu bulunan iş insanı Osman Kavala, akademisyen Yiğit Aksakoğlu ile Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis, 6 sanığında 15 ile 20 yıl arasında hapsini istemişti.
Tüm üyelerinin dayanışmaya çağıran ve Gezi Parkı direnişinin selamlayan Şehir Plancıları Odası'nın açıklaması şu şekilde:
"2013 yılının Haziran ayında milyonlarca kişinin sokaklarda haklarını ve özgürlüklerini savunduğu, bu topraklarda umudun tekrar yeşerdiği bir halk hareketini beraberce örülmüştür.
Yaşam alanlarımıza sahip çıkılması ile başlayan Gezi Parkı savun(ul)ması; siyasi iktidarın yıkıcı ve dönüştürücü müdahaleleri karşısında gelişen öfke, toplumun her kesimini bir araya getirerek tüm ülkeye yayılan tarihi bir direnişi ortaya çıkarmıştır. Farklı toplumsal, politik grupların, her yaştan insanın yan yana gelerek, kent toprağının piyasalaştırılmasına, neoliberal ve otoriter politikalara, kapitalizme karşı kendi gelecekleri için yaşamlarını ve kentlerini savunduğu dayanışmacı ruh geleceğin politik ve toplumsal mücadeleleri için de önemli bir muhalefet pratiğini oluşturmuştur.
"Gezi, bu bağlamda, Türkiye toplumsal mücadele tarihi içerisinde önemli bir yeri edinen, üzerinden geçen yedi yıla rağmen toplumsal hafızamızda var olan ve var olmaya devam edecek umut dolu bir halk hareketini oluşturmuştur. Gezi`nin derinliğinde barındırdığı bu muazzam güç, siyasi iktidar AKP`nin de bitmeyen kabusu olmuştur.
"Toplumsal mücadele tarihimizdeki bu mücadele pratiğimiz, AKP hükümetinin otoriter baskılarına karşı toplumsal umudu yeşertirken, geçen yedi yıl boyunca 730 gün devam eden olağanüstü hal koşulları toplumsal muhalefeti her yönüyle baskılama aracı olarak kullanılmış, Gezi`den 6 yıl sonra da açılan Gezi davası ile de iktidar hem her türlü muhalefete karşı otoriter gücünü tekrar hatırlatmış hem de toplumsal hafızamızda kökleşen onurlu direnişimizi lekelemeye yönelik çabasını tekrar ortaya koymuştur.
Lakin, bu çaba beyhudedir!
Gezi; Türkiye toplumsal mücadele tarihindeki eşitlikçi, özgürlükçü ve dayanışmacı yerini bugün olduğu gibi gelecekte de koruyacak; yargının araçsallaştırılarak gerçekleştirilmeye çalışılan tüm bu lekeleme çabalarının ardındaki siyasi failler de adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, savunmanın kısıtlandığı bu tarihsel dönem ile birlikte hatırlanacaktır!
Aralarında Yönetim Kurulu Üyemiz Tayfun Kahraman`ın ve Taksim Dayanışma üyeleri Mücella Yapıcı ve Can Atalay`ın da bulunduğu ve toplamda on altı kişinin yargılandığı Gezi Davası`nın 28 Ocak 2020 tarihindeki beşinci duruşmasının ardından savcılık tarafından mahkemeye esas hakkındaki mütalaa sunulmuş ve arkadaşlarımızın ağırlaştırılmış müebbet ile 15-20 yıl arası hapis cezaları ile cezalandırılması istenmiştir. İşbu savcılık mütalaası ardından görülecek olan Gezi Davasının bir sonraki duruşması 18 Şubat 2020 tarihinde gerçekleştirilecektir.
Yedi yıldır aynı kararlılıkla savunduğumuz gibi bugün de onurlu direnişimizi savunuyor, Gezi`nin milyonların katıldığı bir halk direnişi olduğunu tekrarlıyoruz.
Berkin Elvan`ın, Ethem Sarısülük`ün, Abdullah Cömert`in, Ali İsmail Korkmaz`ın, Mehmet Ayvalıtaş`ın, Medeni Yıldırım`ın, Hasan Ferit Gedik`in ve Ahmet Atakan'ın hafızalarımızdaki onurlu yerini daima koruyacağını hatırlatıyor, Gezi Direnişimizi selamlıyoruz! #GeziyiSavunuyoruz
18 Şubat`ta Gezi`yi savunmak için Silivri`de olacağız!
Tüm üyelerimizi dayanışmaya davet ediyoruz."