Şehidin ablası: Kardeşimin İdlib’e ne zaman gittiğini bilmiyoruz, bizi rahatlatmak için 'Burası güzel' dedi
İdlib’de şehit düşen teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları’nı ablası Independent Türkçe’ye anlattı. Ailesini kaygılandırmamak için görüntülü mesajında “İyiyiz” diyen Fırıncıoğulları, şehadetinden saatler önceki son mesajında kardeşine “İyi yolculuklar” diledi.
Suriye’nin İdlib bölgesinde geçen 20 Şubat 2020 günü Türk Silahlı Kuvvetleri’nin üstlendiği bir noktayı hedef alan hava saldırısında 26 yaşındaki Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları şehit düştü.
İdlib şehidi Teğmen Ali Emre Fırıncıoğulları'na Hatay'da son görev
Şehidin cenazesi memleketi Hatay’a bağlı Samandağ’da defnedilirken ondan geriye hatırası olan fotoğraflar ve görüntüler kaldı.
Fırıncıoğulları, şehit olmasından bir gün önce arkadaşlarına gönderdiği bir görüntüsünde bir hava saldırısından güçlükle kurtulduklarını söylemişti.
Yine Fırıncıoğulları’nın sosyal medyada arkadaşlarınca paylaşılan kimi fotoğraflarında tam bir hayvansever olduğu görülüyordu.
Ailesi ve sevenleri yasta olan Fırıncıoğulları’nı ablası Ferda Fırıncıoğulları’ndan dinledik. Şöyle anlatmaya başladı kardeşini…
"Çok saygılı, hayat doluydu"
Biz beş kardeşiz. Ali, en küçüğümüz. Bebekliğinden beri kahkaha atan bir çocuktu Çok saygılı, dürüst, empatik, kimseyi kırmayan, hayat dolu, kendini güldürmeyi çok seven, mütevaziydi. Yufka gibi bir kalbi vardı. Bunların yanında inanılmaz güçlü ve başına dik bir çocuktu. Burnu kırılsa, kanasa, acıyor demez, sızlanmaz ve bir şeyi istiyorsa kimse onu durduramaz, gider yapar, kimseyi dinlemezdi. Beş gündür taziyeleri alıyoruz. Herkesin gözünde bizim acımızı görüyorum. Herkeste iz bırakmış, herkese dokunmuş, herkeste iyiye dair parmak izi var.
Ailesinin, arkadaşlarının neşe kaynağı
Ablası Ferda Fırıncıoğulları’nın Independent Türkçe’yle de paylaştığı fotoğraflarında Ali Emre’nin ailesine son derece bağlı olduğu görülüyor.
Birlikte zaman geçirmeyi çok seven aile bireyleri her fırsatta bir araya geliyordu. Ali Emre, bu toplantıların en büyük neşe kaynağıydı. Şakalarıyla sürekli kardeşlerini ve akrabalarını güldürürdü. Ali Emre’nin olduğu fotoğraf karelerinde gülümseme eksik olmazdı.
Ali Emre, çevresindekileri güldürme, onlara şaka yapma alışkanlığını operasyonda bile sürdürmüştü.
Kılıçdaroğlu: Tek bir Mehmetçiğimizin tırnağı Suriye’nin tamamından daha değerli
Ferda Fırıncıoğulları, “Taziyeye gelen bir arkadaşı anlattı. O ortamda bile zaman zaman bombanın düşerken çıkardığı sesi taklit edip şaka yaparak arkadaşlarını güldürmeyi başarmış. Bir askeri anneme ‘Nasıl evlat yetiştirdin, emir vermemek için her işi kendisi yapardı” dedi.
“İdlib’e ne zaman gittiğini bilmiyoruz”
Ali Emre’nin küçüklüğünden beri asker olma tutkusu olduğunu söyleyen ve “Askerliği İskenderun’a çıkmıştı. Teyzem benim İskenderun’da yaşıyor. Orada askerliğini yapacak diye seviniyorduk. İslenderun’da çok kalmadı, Yayladağı’na oradan Suriye’ye aldılar” diyen ablası Ferda Fırıncıoğulları, kardeşinin İdlib’e ne zaman gittiğini bilmediklerini şöyle anlattı:
İdlib’e gideceğini hemen söylemedi. Gittiği yerlerden hep çok daha sonra haberimiz oldu. Suriye’ye gittiğini bile ben çok sonradan öğrendim. Sadece büyük ablama söylemiş. İdlib’e gittiğini 9 Şubat’ta yazdı. O gün bugündür biz uyuyamıyoruz zaten. İnternet olmayacağı için ulaşamayıp, merak ederiz diye yazdı onu da. Tam olarak İdlib’e gerçekten ne zaman geçti bilmiyoruz.
“Kendi kaderimi yaşıyorum”
Her aile gibi Fırıncıoğulları ailesi de çocukları için endişeleniyor ve ona dikkat etmesini tavsiye ediyordu. Bu tavsiyeye Ali Emre, “Ben kendi karakterimle kendi kaderimi yaşıyorum” diye cevap veriyordu.
Ailesini rahatlatmaya çalıştı
Fırıncıoğulları ailesi çocuklarının İdlib’de olduğunu öğrendikten sonra kaygı yaşamaya başlamıştı. Bunu bilen Ali Emre, şehit olmasından tam altı gün önce 14 Şubat 2020’da ailesine attığı görüntülü videosunda şöyle demişti:
Biz iyiyiz biraz saçım uzadı saçımı kestireceğim. Buralar çok güzel bir sıkıntı yok. Şu eve geliyoruz orada internet var. Öpüyorum hepinizi buralar güzel. Tatil.
Ancak Ali Emre, görüntüyü çekerken sadece kendini çekmiş, ailesini endişelendirmemek için çevresinden görüntü göndermemişti. Ailesini huzursuz etmemek için elinden geleni yapmıştı. Onun bu gayretine karşın ailesi şimdi çok üzgün. Ferda Fırıncıoğulları yaşadıkları duyguları şu sözlerle ifade etti:
'Şehidi saklamaya çalışan zihniyet virüsü millete söyler mi?'
“Yattığı yerleri görünce ayrı yıkıldık”
Tek bir kaygısı yoktu. Bizim tüm sülalece haberi ilk aldığımızda şok olmamızın nedeni bu zaten. Bize attığı videolarda hep tatildeyim, merak etmeyin, burası çok güzel diyordu. Bunları derken, yaşadığı şeyleri, yattığı yerleri görünce silah arkadaşlarından duyunca ayrı bir yıkıldık.
Sosyal medyaya düşen son videosu ailesini kahretti
Ali Emre’nin sosyal medyaya düşen, “Saldırıdan zor kurtulduk” dediği görüntüsünden ailesi sonradan haberdar olmuş. O videoyu gördüklerinde aile olarak yaşadıkları duyguyu şöyle anlattı Ferda Fırıncıoğulları:
O gözlerindeki endişe, o buruk sevinç. Bize asla asla öyle videolar atmadı. O videoya, silah arkadaşlarının her anlattıklarına, oralarda neler yaşadığına dair duyduğumuz herşey bizi paramparça etti. O videoda Alim bambaşka... Yani tedirginlik, gözlerindeki ifade, bilemiyorum ağzını yalaması, öksürmesi. Hele öksürmesi annemi mahvetti. Öksürerek gitti hasta olmuş oğlum diyerek ağıt yakıyor. Dalyan gibi çocuk.
En son mesajı kardeşine “İyi yolculuklar” demek oldu
Ali Emre’nin de dahil oldukları bir aile whatsapp gruplarının olduğunu belirten Ferda Fırıncıoğulları, “En son şehit olduğu gün sabah 10.19’da gün yazdı. Koray kardeşim yola çıkıyordu. Ona iyi yolculuklar yazmış. O sırada operasyona gidiyormuş. Sonra haber alamadık zaten” dedi.
Tam bir hayvanseverdi
Ali Emre Fırıncıoğulları’nın arkadaşları tarafından sosyal medyaya paylaşılan fotoğraflarında tam bir hayvansever olduğu görülüyordu.
Ablası Ferda da kardeşinin bu yönünü doğruluyor. Hatta İdlib’den attığı son videolardan birinde de yine bir köpek ile kumanyasını paylaşırken görülüyordu.
Kumanyasını açlıktan ölmesinler diye hayvanlarla paylaştı
Hatta halen görevde olduğu için ablasının ismini vermek istemediği bir silah arkadaşının aktardığına göre İdlib’te bu son operasyona çıkmadan önce kaldıkları yerde kendilerine verilen kumanyaları hayvanlar için dışarıya kapların içine boşaltmış, “Bunları kedi köpeklere açıp gidelim, ne zaman döneriz belli değil, açlıktan ölmesinler” demişti.
Barınaktan köpek almıştı
Ferda Fırıncıoğulları, kardeşinin hayvan sevgisini şu sözlerle anlattı:
Lise sona kadar İzmir’de yaşadı. Sonra Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Otomotiv Mühendisliğini kazandı. Sivas’taki evinde barınaktan aldığı köpeği vardı, onu besliyordu. Biz İzmir Sahilevleri’nde yaşarken evimizde kedi vardı. Bahçemizde de 10’a yakın kedi besliyorduk. Diğer evlerde evcil hayvan besleyemedik çünkü Ali’de doktorun söylediğine göre kedi nedenli bir hastalık çıktı. O zamanlar Ali, altı yaşlarındaydı. Tedavisini verdik, iyileşti. Doktor evde kedi beslemememiz konusunda bizi uyardı. Evde kedi besleme konusu o dönem bu nedenle kapandı.
“Sevdiğin var mı?” diye soran annesine ne cevap vermişti?
Ali Emre, hayat dolu, yakışıklı bir gençti. Her anne gibi Ali Emre’nin de annesi oğlunun hayatında biri olup olmadığını merak ediyordu. Ablası Ferda Fırıncıoğulları, annesinin de aynı soruyu Ali Emre’ye yönelttiğini belirtti:
Annem soruyormuş hep. O da kimse beni o kadar beklemez ana, bitsin buralar sonra diyormuş. Bizim bildiğimiz sevgilisi yoktu. Kimseyi üzmek istemezdi ya sırf bunun için sevgilisiz kaldı eminim. (Ali Kemal Erdem/ Independent Türkçe)