Hava sahası kapalıyken SİHA'lar İdlib'de nasıl uçabildi?
Türkiye'nin Balyun'daki saldırının ardından başlattığı 'Bahar Kalkanı' operasyonuna SİHA'lar da havadan destek veriyor. Peki Rusya, Suriye'nin hava sahasını kapatmışken SİHA'lar İdlib üzerinde nasıl uçuş yapabiliyor?
Hüriyet yazarı Sedat Ergin, kamuoyunun merak ettiği bu sorunun yanıtını "Türkiye’nin SİHA’lar konusundaki kuvvetli ısrarı ve Balyun’da yaşanan elim hadisenin Türk kamuoyunda ve resmi makamlarında yol açtığı infial karşısında, Rus tarafının katı tutumunu esnetme ve bir süre edilgen bir tutuma geçme ihtiyacını duyduğu tahmin edilebilir." diye yazdı.
İşte Sedat Ergin'in "SİHA'lar İdlib'de nasıl uçabildi?" sorusuna verdiği yanıt:
Harekât sırasında SİHA’ların İdlib hava sahasında sahip olduğu operasyonel hareket serbestisinin perde arkası da önemli bir tartışmanın konusudur. Bunun nedeni Rusya’nın İdlib üzerindeki hava sahasının kontrolünü elinde tutmasıyla ilgilidir. Rusya, yakın zamana kadar İdlib’e yalnızca Astana Mutabakatı uyarınca tesis edilen TSK gözlem noktalarının görevlerini tamamlayıcı çerçevede insansız hava araçlarının (İHA) girmesine izin vermekteydi. Ancak İdlib hava sahasını TSK’nın SİHA ve F-16’larına kapalı tutmaktaydı. Türkiye’nin İdlib hava sahasının bu araçlara açılması yolundaki talepleri yakın zamana kadar Rusya tarafından karşılıksız bırakılmıştı.
Harekâtta F-16’lar İdlib hava sahasına yine girememiş, hedeflerini Türk hava sahası içinden vurmuştur. Buna karşılık SİHA’lar İdlib hava sahasında uçabilmiş ve gözlendiği kadarıyla Rusya’nın engelleyici bir tutumu söz konusu olmamıştır.
Burada Türkiye’nin SİHA’lar konusundaki kuvvetli ısrarı ve Balyun’da yaşanan elim hadisenin Türk kamuoyunda ve resmi makamlarında yol açtığı infial karşısında, Rus tarafının katı tutumunu esnetme ve bir süre edilgen bir tutuma geçme ihtiyacını duyduğu tahmin edilebilir.
Son bir noktaya daha dikkat çekelim. Suriye’nin batısındaki çatışma artık nitelik değiştirerek, tarafları rejim ile silahlı muhalefet olan bir iç savaş halinden çıkıp Türkiye ile rejim arasındaki bir savaşa dönüşmektedir.
Ve yazıyı bir soruyla bitirelim: Rusya-Esad ikilisi, aktardığımız sonuçları doğuracağını hesaplayabilse geçen perşembe günü Balyun’daki saldırıyı düzenlemeyi yine de göze alır mıydı?